Ege Yapı, konutta erişilebilirliğe odaklanıyor

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Ege Yapı bünyesinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdüren Didem Güneş, Ege Yapı halka arz sürecine başlamasıyla birlikte 17 Ocak 2024 tarihinde Ege Yapı GYO’ya Genel Müdür olarak atandı.         

Şirketin stratejik yönetim ve büyüme hedeflerine liderlik edecek olan Güneş’in önemli özelliklerinden birisi, sadece İnşaat Mühendisi değil, aynı zamanda Çevre Mühendisi olması. Çift anadal lisans eğitiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yapı İşletmesi Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayan Didem Güneş, 13 yıldır Ege Yapı’da görev alıyor.    

 “Çevreyi koruma, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği 40 katlı bir bina inşa ederken bile öncelikli konularımız” diyen Didem Güneş ile dengelerin değiştiği bir dünyayı “inşa etmenin” püf noktalarını konuştuk.

Hedefimiz güvenli yaşam alanları inşa etmek

“Ege Yapı’da bizim için 360 derece yönetim çok önemli. Müşteri memnuniyeti, en önemli kriterlerimizden biri. Müşterilerimizle ilişkimiz sadece bir alışveriş değil, uzun vadeli bir dostluk ilişkisidir. Yıllar sonra bile müşterilerimize hizmet etmeye devam ediyoruz. İnşaat sektörü belli standartlar ve yönetmelikler ile çalışır, ancak biz bu standart prosedürlerin dışında sürekli olarak yeniliklere açık, teknolojiyi birebir kullanan ve çevre, sosyal sorumluluk ve kurumsal vatandaşlık bilinci ile hareket eden bir şirket olmayı hedefliyoruz. Güvenilirlik, özellikle deprem sonrası, çok daha önemli hale geldi. Bizim önceliğimiz, müşterilerimizin güvenli bir şekilde yaşayabilecekleri yapılar inşa etmek.”       

Türk halkı tapu senedine büyük önem veriyor

“Türk halkı tapu senedine büyük önem veriyor. Ne kadar modern olunursa olunsun, ne kadar bütçe olursa olsun, hala insanlar ‘çocuğuma bir ev alayım’ düşüncesiyle hareket ediyorlar. Ev, hala güvenilir bir yatırım aracı olarak görülüyor. Ancak, erişilebilirlik konusunda sorunlar yaşanıyor. Bugün artık beyaz yakalı birçok insan, oturacakları evi almakta zorlanıyor. Bu durumun birçok yerel ve küresel sebebi var. İnsanlar ev almak istiyorlar. Herkesin bir ev sahibi olma isteği var; ancak ciddi bir erişilebilirlik sorunu da var. 2024’ün daha sakin geçeceğini düşünüyoruz ve alternatif yatırım kanalları oluşturmaya çalışıyoruz. Gayrimenkul yatırımını daha da kolaylaştırabilmek amacı ile Gayrimenkul Yatırım Fonları kuruyoruz. Bu fonlar aracılığıyla küçük yatırımlar yaparak biriktirme ve değerlendirme stratejisi izliyoruz. Erişilebilirliğe odaklanmak zorundayız çünkü başka bir seçeneğimiz yok.”          

Yapılaşma yüzde 40, peyzaj yüzde 60

İşimizde sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamaların önemi giderek artıyor. Bu uygulamalar doğru şekilde yapıldığında, hem çevreye hem de müşteri memnuniyetine katkı sağlandığı görülüyor. Ege Yapı olarak sağlam bir işçilik ve güvenilir bir hizmet anlayışıyla birlikte teknolojiyi takip ediyor, yenilikçi yaklaşımları benimseyip genç yeteneklere fırsatlar sunuyoruz. Şehir planlaması, dikkate aldığımız bir diğer konu. Mevcut şehir planlamasını kendi projelerimize adapte ediyoruz. Ulaşımın zorluğu göz önüne alındığında, lokasyon seçimi bizim için en önemli kriterlerden biri. Ulaşımın kolay olduğu, toplu taşıma sistemlerine yakın lokasyonlar arıyoruz. Her projede önemsediğimiz konulardan biri, taban alanı ve oturum planlaması. Bu, insanlara yaşam için ne kadar alan sağladığımızı belirler. Örneğin, peyzaj alanının toplam alanın en az yüzde 60’ını oluşturmasını hedefleriz. Yapılaşmanın ise en fazla yüzde 40’ı olmasını tercih ediyoruz. Bazı projelerimizde ise yüzde 70’e varan oranda peyzaj alanı bulunurken, yüzde 30’luk kısım sadece yapılaşmaya ayrılmış durumda.

Tarihi eserlerin restorasyonu büyük bir kabiliyet gerektirir 

“Yedikule Cer İstanbul Projesi, bizim için çok değerli bir proje. Projemiz 2018’de ciddi bir değerlendirme sürecinden sonra Anıtlar Kurulu tarafından onaylandı. Bu onayın ardından, arkeologlarla birlikte çalışmaya başladık. Bir Bizans sarnıcı bulduk. Tarihi eserlerin restorasyonu büyük bir kabiliyet gerektirir. Projeyi tüm değerlerini koruyarak ve yaşatarak başarılı bir şekilde tamamladık. Proje içerisinde yer alan Malatya TC Devlet Demiryolları’ndan temin ettiğimiz eski tren vagonunu restore ederek, sanat atölyesine çevirdik ve atölye imkanı bulamayan genç sanatçılarımızın kullanımına sunduk.”         

Yeni bir yaşam tarzı üzerine çalışıyoruz

“Yeni modeller üzerinde çalışıyoruz. Yıllar önce Gayrimenkul Yatırım Fonları’nı kurarak bu alanda öncü bir adım atmıştık. Şimdi ise farklı bir model üzerinde çalışıyoruz. Yorucu ve yıpratıcı şehir hayatından kaçıp doğaya göç etmek isteyen ve daha sürdürülebilir ekolojik bir hayat tarzına özlem duyan insanlar için yepyeni bir yaşam tarzı ve yatırım aracı sunmaya hazırlanıyoruz. Günümüz koşullarında eğer ev almak daha zor hale geldi ise, önce yeşilin ve doğanın içinde yer alan arsaları satın almayı ve bir süre sonra bu arsaların üzerine tamamen özledikleri hayat tarzına uygun bir şekilde dizayn edilmiş evleri de inşa etmeyi öneriyoruz. Bu modelin altyapısını oluşturuyor ve Mayıs ayında uygulamaya geçmeyi planlıyoruz. Hazır projelerimiz, Yalova, Sakarya ve Çanakkale gibi üç farklı lokasyonda bulunuyor.”          

Kentsel dönüşüm sosyolojik bir süreç

“Kentsel dönüşüm zor bir süreç. Bu konuda konuşurken, binanın kaç yaşında olduğuna bakılmaksızın hala metrekare fi yatı üzerinden pazarlık yapılıyor olması süreci çıkmaza sürükleyen en büyük neden. Kentsel dönüşümün aslında bir sosyolojik süreç olduğunu düşünüyorum çünkü insanlar mahalle kültürüne ve alışkanlıklarına bağlılar. Şehir merkezlerinde yer sıkıntısı yaşandığı için insanlar mecburen çeperlere doğru taşınıyorlar.”

Tüm yazılarını göster