“Ev gençleri” terimi, uluslararası literatürde “NEET” (Not in Employment, Education, or Training) olarak bilinen, yani ne eğitimde ne istihdamda ne de mesleki eğitimde yer alan gençleri tanımlamak için kullanılır.
TÜİK 2025 yılı Mayıs verilerine göre , 15-24 yaş arası genç nüfusta dar tanımlı işsizlik oranının yüzde 15,4 .
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon gencin “ev genci” kategorisinde yer aldığı tahmin edilmektedir.
Bu gençler, çalışma hayatına katılmayan, eğitim görmeyen ve aktif bir sosyal hayattan uzak bir şekilde yaşamlarını sürdüren bireylerdir.
Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sorunlara yol açmaktadır.
Açık kaynaklardan derlediğim özet bilgilerden özellikle gençlerimizin yararlanmasını öneriyorum.
Ev gençlerinin ekonomik ve sosyal sorunları
Ekonomik sorunlar, ev gençlerinin sosyal hayatlarını da derinden etkilemektedir:
- Sosyal İzolasyon ve Psikolojik Sorunlar: Ev gençleri, iş bulamama veya eğitim alamama nedeniyle sosyal çevrelerinden uzaklaşmakta, bu da yalnızlık, depresyon ve özgüven kaybına yol açmaktadır.
-Toplumsal Baskı ve Kimlik Kaybı: Geleneksel otorite figürlerinin (özellikle babanın) zayıflaması ve ebeveynlerin çocuklarını “prens veya prenses” gibi yetiştirme eğilimi, gençlerin yetişkinliğe geçişini zorlaştırmaktadır.
Bu durum, gençlerin sorumluluk almaktan kaçınmasına ve “yarım erişkinlik” durumuna sıkışmasına neden olmaktadır.
Türkiye’deki mülteci gençler, dil bariyerleri, kültürel farklılıklar ve iş gücü piyasasında ayrımcılık gibi ek sorunlarla karşı karşıyadır.
Bu durum, sosyal uyumu zorlaştırarak ev gençliği oranını artırmaktadır.
- Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Kadın ev gençleri, STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında düşük temsil oranları ve siber şiddet gibi sorunlarla mücadele etmektedir.
Bu durum, kadınların iş gücü piyasasına katılımını daha da zorlaştırmaktadır.
Ev Gençlerini ekonomiye ve topluma kazandırma çalışmaları.
Türkiye’de ev gençlerini ekonomiye ve topluma kazandırmak için çeşitli devlet destekleri ve teşvik programları bulunmaktadır.
Bu destekler, gençlerin iş kurmalarını teşvik etmeyi, mesleki beceriler kazanmalarını ve sosyal sorunlarını çözmeyi hedeflemektedir.
* İleri Girişimci Destek Programı: Teknoloji odaklı girişimler için 375.000 TL’ye kadar hibe ve uygun faizli kredi imkânları.
* KOSGEB Girişimcilik Eğitimleri: İş planı hazırlama, finansal yönetim ve pazarlama gibi konularda ücretsiz eğitimler.
Ayrıntılı bilgiyi www.kosgeb.gov.tr'den edinebilirsiniz
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan bu fon, gençlerin sosyal ve ekonomik risklere karşı korunmasını ve girişimcilik faaliyetlerini desteklemeyi amaçlar.
Başvurular www.aile.gov.tr veya www.turkiye.gov.tr üzerinden yapılır.
Gençlerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçları değerlendirilir.
Bu program, özellikle kadın ev gençlerinin iş gücüne katılımını artırmak için esnek çalışma modelleri ve kreş desteği gibi ek avantajlar sunar.
* İş ve Meslek Edindirme: İş-Kur ve meslek kurslarına yönlendirme, iş bulma desteği.
Ev gençlerini kırsal alanlarda üretime teşvik etmek ve tarım sektörüne kazandırmak.
Bedelsiz arazi, düşük faizli kredi ve ev sahibi olma kolaylığı gibi teşvikler, gençlerin kırsalda iş kurmasını teşvik etmektedir.
Sonuç
KOSGEB, Aile ve Gençlik Fonu, SED hizmetleri ve tarım teşvikleri gibi programlar, ev gençlerinin iş kurmalarını ve ekonomik bağımsızlık kazanmalarını desteklemektedir.
Ancak, bu desteklerin etkinliği, eğitim reformları, psikososyal hizmetler ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik adımlarla güçlendirilmelidir.
Özellikle mülteci gençler ve kadınlar için kapsayıcı politikalar geliştirilmesi, toplumsal uyum ve ekonomik kalkınma açısından kritik önemdedir.
Türkiye, genç nüfusunun potansiyelini değerlendirmek için bu önerileri acilen hayata geçirmeli ve ev gençlerini üretken birer birey haline getirmelidir.
Ev gençleri sorununun çözümü, yalnızca ekonomik desteklerle değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik boyutlarıyla ele alınmalıdır.
Ev gençleri, Türkiye’nin demografik fırsat penceresini değerlendirmesi için hem bir zorluk hem de bir fırsattır.
Bu gençlerin ekonomiye ve topluma kazandırılması, çok boyutlu politikalar ve etkili devlet destekleriyle mümkündür.
Türkiye, bu sorunu bir fırsata çevirerek genç nüfusunu üretken ve aktif bir şekilde topluma kazandırabilir.
Bu, hem bireylerin refahını artıracak hem de ülkenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayacağına inanıyorum.