Bilindiği gibi KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturur.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’deki işletmelerin yaklaşık %99’unu KOBİ’ler meydana getirirken, istihdamın %73’ünü ve katma değerin %53’ünü sağlarlar.
Ancak, bu işletmeler finansmana erişimde ciddi zorluklar yaşamaktadır.
Açık kaynaklardan derlediğim bu yazımda KOBİ’lerin finansmana erişimdeki engelleri, yaşanan sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik önerileri detaylı bir şekilde ele alınmakta.
Analiz ise ulusal ve uluslararası kaynaklardan derlenen bilgiler üzerine kurulmuştur.
KOBİ’lerin finansmana erişim zorlukları, yapısal, ekonomik ve bürokratik faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Bu nedenler, hem küresel hem de Türkiye’ye özgü unsurları içermektedir.
Özellikle yeni kurulan veya küçük ölçekli işletmeler, yeterli varlıklara sahip olmadıkları için kredi başvuruları reddedilir.
Dünya Bankası raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde KOBİ’lerin %50’sinden fazlası teminat yetersizliği nedeniyle finansmana erişememektedir.
Türkiye’de ise, Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi mekanizmalar olmasına rağmen, KOBİ’lerin kredi geçmişinin zayıf olması (örneğin, düzenli mali kayıt tutmama) bankaları riskli görmelerine yol açar.
2023-2024 yıllarında Türkiye’de enflasyonun %60’lara ulaşması , ticari kredi faizlerini %40-50 bandına çıkarmıştır.
Bu durum, KOBİ’lerin borçlanma maliyetlerini artırır ve geri ödeme yükünü ağırlaştırır.
Ayrıca, alternatif finansman kaynakları (örneğin, faktoring veya leasing) da yüksek komisyonlarla çalışır.
Bu, “bilgi asimetrisi” sorununu doğurur; yani bankalar riski yüksek algılayarak kredi vermeyi reddeder. OECD raporlarında, KOBİ’lerin %40’ının mali raporlama eksikliği nedeniyle finansman engeliyle karşılaştığı belirtilmektedir.
Türkiye’de 2023’te yaşanan deprem felaketi, birçok KOBİ’nin operasyonlarını durdurarak finansman ihtiyacını artırmış, ancak erişimi zorlaştırmıştır.
Türkiye’de bankaların risk ağırlıklı varlık hesaplamaları, KOBİ kredilerini daha pahalı kılar.
Finansmana erişim zorlukları, KOBİ’ler için bir dizi sorun yaratır ve bu sorunlar ekonominin geneline yansır.
TOBB verilerine göre, Türkiye’deki KOBİ’lerin %60’ı finansman eksikliği nedeniyle büyüme fırsatlarını kaçırıyor.
Bu, istihdam kaybına ve ekonomik durgunluğa yol açar.
2022-2023 döneminde Türkiye’de iflas eden şirketlerin %70’i KOBİ’lerden oluşmuştur.
Bu sorun, özellikle ihracat yapan KOBİ’lerde döviz riskiyle birleşince derinleşir.
Banka şubelerinin azlığı ve yerel ekonomik koşullar, erişimi kısıtlar.
Kadın girişimcilerin yönettiği KOBİ’lerde ise cinsiyet temelli ayrımcılık ek bir sorun oluşturur; IFC raporlarına göre, kadın KOBİ’lerin finansman erişimi %30 daha düşüktür.
Fintech çözümleri artsa da, regülasyon eksikliği güveni zedeler.
Bu sorunlar, KOBİ’lerin verimliliğini düşürür, inovasyonu engeller ve genel ekonomik büyümeyi yavaşlatır.
Örneğin, AB ülkelerinde KOBİ finansman açığı %15 iken, Türkiye’de bu oran %25-30’a ulaşmaktadır.
KOBİ’lerin finansmana erişim sorunlarını çözmek için çok yönlü yaklaşımlar gereklidir.
Aşağıda, kısa ve uzun vadeli öneriler sunulmaktadır.
KGF gibi fonların kapsamı artırılmalı, teminat oranları düşürülmelidir.
Hükümet, düşük faizli kredi programları (örneğin, KOSGEB’in sıfır faizli kredileri) ile KOBİ’leri daha çok desteklemelidir.
Ayrıca, deprem gibi krizlerde acil finansman paketleri devreye sokulabilir.
Dijital platformlar üzerinden mali raporlama sistemleri (örneğin, e-fatura entegrasyonu) teşvik edilerek bilgi asimetrisi azaltılabilir.
TOBB ve KOSGEB’in ortak eğitim programları bu alanda etkili olabilir.
Blokzincir tabanlı finansman araçları, teminatsız kredileri mümkün kılar.
Türkiye’de Fintech Derneği’nin önerdiği gibi, sandbox (deneme alanı) uygulamaları ile yenilikler test edilebilir.
Basel kurallarının KOBİ’lere uyarlanması için lobi çalışmaları yapılabilir.
Ayrıca, yeşil finansman gibi tematik krediler (sürdürülebilirlik odaklı) teşvik edilerek yeni fırsatlar yaratılabilir.
AB fonları (IPA programları) gibi uluslararası destekler entegre edilerek erişim artırılabilir.
Örneğin, Dünya Bankası’nın SME Finance Forum’u gibi platformlar model alınabilir.
Bu önerilerin uygulanması, kamu-özel sektör iş birliğini gerektirir.
Kısa vadede teşvikler, uzun vadede ise yapısal reformlar öncelikli olmalıdır.
Sonuç
KOBİ’lerin finansmana erişim zorlukları, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını doğrudan etkileyen kritik bir sorundur.
Nedenler teminat yetersizliğinden ekonomik dalgalanmalara uzanırken, sorunlar büyüme eksikliği ve iflas riski olarak kendini gösterir.
Ancak, devlet destekleri, eğitim programları ve fintech yenilikleri gibi çözümlerle bu engeller aşılabilir.
KOBİ’lerin güçlendirilmesi, daha adil ve sürdürülebilir bir ekonomi yaratacaktır.
Politika yapıcılar, bu alanda acil adımlar atarak KOBİ’leri desteklemelidir.