Avusturya’nın başkenti Viyana’da iki arkadaşıyla kurduğu turizm şirketiyle Türkiye, Tunus, Yunanistan ve Mısır’a kadar uzanan Magic Life markasını yaratarak sektöre damgasını vuran, daha sonra zinciri Alman TUI’ye satan Cem Kınay, Kasım ayı başlarında aradı:
- Uzun süreli bir seyahate çıkıyorum, öncesinde görüşmek isterim.
Buluştuğumuzda üzerinden büyük yükün kalktığı her halinden belliydi:
- 2010 yılından beri gidemediğim Viyana’ya dönüyorum. Elif’le (Dağdeviren) birlikte Viyana’da yeni bir başlangıç yapacağız. Benim bütün öykümü, yaşadığım sıkıntıları yakından biliyorsun. Benim için önemli olan bu gelişmeyi seninle paylaşmak istedim.
Cem Kınay’ın bu sözleri üzerine 2005 yılına döndüm:
Kınay, Donatella Zingane Dini’ye ait “Dellis Cay Adası”nı 18 milyon dolara satın almış, lüks otel, rezidans ve villalar yapmayı planlamıştı. İngiltere’nin kontrolündeki Turks and Caicos Adaları’nda ayrıca bir hükümet de vardı.
Donatella Zingane Dini, Cem Kınay’a öneride bulundu:
- Sizi Turks and Caicos Başbakanı Michael Misick’le tanıştırmak isterim.
Kınay, 600-700 milyon dolar yatırım planladığı adalar ülkesinin Başbakanı ile tanıştırılma önerisine sıcak bakmıştı. O yatırım için kolları sıvarken adalar ülkesinde seçim gündeme gelmişti. Başbakan Misick’in ekibi seçim kampanyasına maddi destek isteyince konuyu avukatlarına sormuş, şu yanıtı almıştı:
- Başbakan’ın seçim kampanyasına maddi destek vermek Turks and Caicos yasalarına uygun.
Kınay, seçim kampanyasına 500 bin dolar vermiş, bunu şirket kayıtlarına yansıtmıştı. Derken Turks and Caicos hükümeti Kınay’a bir teklif yapmıştı:
- Joe Grant Adası’nı da size verelim.
Kınay, bunun üzerine 3.2 milyon dolar daha ödeyip Turks and Caicos’ta iki ada sahibi olmuştu. 2008 Haziran ayında temel atıp inşaata başlamışken Temmuz ayında İngiltere, Turks and Caicos’a dönük bir araştırma komisyonu görevlendirmişti.
Komisyon, Misick’in seçim kampanyasında aldığı yardımları ve bazı rüşvet, yolsuzluk olaylarını araştırmış, Şubat 2009’da ortaya çıkan, “Başbakan’a destek verenler” listesinde Kınay’ın adına da yer verilmişti.
Kınay bunun üzerine Mart 2009’da İngiltere’ye gidip bir avukatlık ofisiyle anlaşıp, Komisyon’a başvurmuştu:
- Beni ilgilendiren konularda yardıma hazırım.
Kınay ve avukatının tüm çabalarına karşın İngiltere’nin atadığı Vali, Komisyon’un hazırladığı raporu internet sitesine koymuş, 8 saat sonra “teknik hata yaptık” diyerek yayından çekmişti ama bu süre Cem Kınay’ın adının “rüşvetçi”ye çıkmasına yetmişti.
Kınay, gerek Turks and Caicos’a tayin edilen süper savcıya, gerekse İngiltere’deki ilgili makamlara derdini anlatmaya çalışmış, 10 Temmuz 2012’de çıkan “Kırmızı Bülten”e adının girmesini frenleyememişti. Artık 190 ülkede hakkında “yakalama emri” vardı.
Turks and Caicos’daki projesinin yarım kalmasına içi yana yana Türkiye’ye dönmüş, hukuki mücadelesinin 12 yıl süren bölümünü İstanbul’dan yürütme yolunu seçmişti.
Sonunda bu yılın yaz aylarına doğru hakkındaki “yakalama emri”nin kaldırılmasını mücadelesini kazandı. Temmuz 2024’te Viyana’ya gitti. Kısa süre kalıp, döndü. 3 haftalık da hayat arkadaşı Elif Dağdeviren’le Viyana’nın yolunu tuttu.
İstanbul’a dönerken kararlarını verdiler:
- Viyana’ya yerleşelim, yeni bir sayfa açalım…
Kınay, 14 yıl aradan sonra Viyana’da yeni sayfa açma planını anlatırken iç geçirdi:
- 12-14 yıl çok mücadele ettim. İngiltere bütün servetime el koydu. 12 yıl uluslararası seyahat özgürlüğüm elimden alındı. “Asla vazgeçme” felsefesiyle yol aldım. 2017’de adım “Interpol Listesi”nden çıkarıldı. 2024’te İngiltere “özür dileme” noktasına kadar geldi.
Sohbetin bu bölümüne noktayı şöyle koydu:
- En iyi bildiğim sektör olan turizmde hem Avusturya’da hem de ülkemde, Türkiye’de yeni hedeflerim var.
Kınay, “yeni sayfa” açmak üzere bir ay önce Viyana’ya gitti…
Çok geçmeden Avusturya ve Türkiye’de yeni projelerde adından söz ettirecek gibi görünüyor…
Cem Kınay, Ekim ayının ikinci yarısında bir davetiye gönderdi:
Davete katılamadım, Kervansaray ve Müze’nin öyküsünü daha sonra dinledim.
Cem Kınay, Viyana’ya dönüşü öncesi buluştuğumuzda “Obruk Kervansaray Müze Otel & Rumi Tat ve Koku Müzesi”ni de bir kez daha heyecanla anlattı.
Cem Kınay, Türkiye’nin turizmde dünya liginde yükseldiğini, 100 milyar dolarlık hedefe doğru yol aldığını, ancak yine de çeşitlendirmek gerektiğinin altını çizdi:
- Anadolu’nun farklı noktalarında 200 dolayında kervansaray var. Onları Obruk Kervansaray Müze Otel örneğinde olduğu gibi değerlendirmek lazım. Viyana’ya dönmüş olsam da Türkiye’de de iş yapmaya devam etmek istiyorum.
Avusturya’da da şato varlığına dikkat çekti:
- Avusturya’da da şatoları turizm sektörüne kazandırmak üzere projeler yapmayı hedefliyorum.
Cem Kınay, Viyana’ya dönerken sosyal medyada 2006 yılından bir fotoğrafını paylaştı:
12 yıl aradan sonra Avusturya’ya daha güçlü döndüğünü belirtti:
- Yeni hayat, yeni hedefler… Bizi izlemeye devam edin…
Cem Kınay, 66 yaşında olduğunu vurguladı:
- Geçmişte Türkiye-Avusturya ilişkilerinde rol oynamıştım. Nitekim 2006’da aldığım “Avusturya Devlet Nişanı” bunun bir göstergesiydi. Yeni dönemde de iki ülke arasındaki ilişkilerde rol almak istiyorum.
Kınay, kısa süre önce Viyana’dan bir paylaşım yaptı:
- Belvedere Sarayı’nda Avusturya Maliye Bakanı Günter Mayr ile sohbet ettik. Avusturya’daki yeni hedeflerimi anlattım. Sorularıma kararlı cevaplar aldım.