İzmir ile dünya arasında köprü: DİDER

Yaşar KUŞ İZMİR'den

Diplomasi, en geniş tanımıyla devletler arasında yürütülen ilişkileri ifade ediyor. Son yıllarda ise diplomasinin farklı bir boyutu öne çıkmaya başladı: Kent diplomasisi. Özellikle ekonomik ilişkilerde kentlerin arasındaki rekabet devletler arasındaki rekabet kadar önemli hale geldi. Yatırımcı ve turist çekmek isteyen, ticaretini güçlendirmeye çalışan kentler, hem başka ülkelerdeki hem de kendi ülkelerindeki şehirlerle yarışıyorlar.

Kent diplomasisi üzerinde en çok duran ve bu konuda çalışma yapan kuruluşlardan biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi. Başkan Tunç Soyer’in Seferihisar Belediyesi başkanlığı döneminden, hatta daha da öncesinden bu yana büyük önem verdiği bu kavram, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en çok mesai harcadığı konular arasına girdi. Tunç Soyer, İzmir’in Milano’ya kaptırdığı 2015 EXPO’sunun adaylık sürecinde genel sekreter olarak yer almış ve lobicilik faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu bire bir yaşamıştı. Biz de İzmir’in yeniden aday olduğu 2020 EXPO’sunun ikinci tur oylamasının yapıldığı Paris’te bu durumu gözlemleme şansı bulduk. 2020 EXPO’sunu alan Dubai’nin Paris’te bir çok ofisi vardı ve yaptıkları çalışmalarla bu kentin organizasyonu üstlenmesine ciddi katkıda bulundular.

Hedef 20 ofis

Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için aday olduğu dönemden itibaren İzmir’in dünya ile bütünleşmesi, kabuğunu kırması ve bunu uluslararası platformlarda anlatması gerektiğini söylüyordu. Başkan seçildikten sonra yapılan çalışmaların ardından bunun yurtdışında kurulacak İzmir Ofisleri aracılığıyla yapılmasına karar verdi. Araya pandemi ve İzmir’de yaşanan deprem felaketi girince belediye Almanya’daki Türklerle bir dayanışma ağı kurdu. Her hafta toplantılar yapıldı. Yurtdışındaki İzmir sevdalıları kente katkılarının yaptıkları bağışlarla sınırlı kalmasını istemedikleri için dernek çatısı altında bir araya gelmeye karar verdiler. İşte İzmir’in lobicilik çalışmalarını somutlaştıran, İzmir ile dünya arasında köprü görevi görmesi için kurulan DİDER, yani Dünya Kenti İzmir Derneği 2020 yılı sonunda bu şekilde doğdu. Ardından da 2021 yılı ortasında Almanya’da 5 ofis açarak çalışmalarına başladı. Şu an 8’i Almanya, diğerleri Fransa, İngiltere ve Hollanda’da olmak üzere 11 ofisi ile lobicilik faaliyetlerini sürdürüyor. DİDER Başkan Yardımcısı Ruhisu Can Al ile yaptığımız sohbette bu sayıyı önümüzdeki yıl sonunda 20’ye ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.

DİDER yönetim kurulu üyeleri DİDER Onursal Başkanı Tunç Soyer (sağdan 4.) ile birlikte.

İki önemli adım geliyor

Ruhisu Can Al görüşmemizde, DİDER’in ve İzmir Ofisleri’nin çalışmalarını daha da somutlaştıracak iki adımdan daha söz etti. Bunlardan biri önümüzdeki yıl sonuna doğru Frankfurt’ta gerçekleştirilecek olan Frankfurt – İzmir Yatırım Zirvesi. Zirvede İzmir’de yatırım yapmış Alman firmalarının, Almanya’da yatırım yapmış Türklerin hikayeleri, işbirliği alanlarının ortaya konması, ikili görüşmeler, fuar ve sergi gibi etkinliklerle kentler arasında kalıcı bir diyaloğun zemini hazırlanacak. Tabi asıl hedef, bu zemin üzerinde yapılacak görüşmelerin karşılıklı yatırımlara dönüşmesi.

Ruhisu Can Al’ın söz ettiği ikinci konu da İzmir Ofisleri’nin yeniden yapılanarak adeta bulundukları kentin ticaret ateşeliği gibi hizmet vereceği oldu. İzmir Ofisleri Katılım Payı adı verilen bu modelde, İzmir’de kurulu bulunan ve Almanya ile iş yapmak isteyen firmalar 3, 6 ya da 12 aylık aboneliklerle bu ofislerden sekreterya, çevirmenlik ve büro hizmetleri alabilecekler, anlaşmalı otel ve restoranlardan indirimli fiyatlarla yararlanabilecekler. Yani bir büro kirasından çok daha düşük bir ücretle şimdilik 11, yakın zamanda da 20 dolayında kentte ofisleri olacak. Bu da Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya açılmak isteyen özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir olanak.

Tüm yazılarını göster