Kredilerin vadeleri ne anlatıyor?

Emre Alpan iNAN ANALİZ

Buyurun bugün kredi stokunun vade yapısına bir bakalım. Uyguladığımız dezenflasyon politikasının kredi koşullarını olumsuz etkilemesini bekleriz. Artan faiz oranları, azalan kredi hacmi ve kısalan vadeler görmeyi beklediğimiz ilk sıkılaşma sinyalleridir. Aslında kredilerdeki sıkılaşma dezenflasyon politikasının bir yan etkisi değil, ana amaçlarından birisidir. Eğer enflasyonunuz (Türkiye gibi) artan talep veya bozulan beklentilerden kaynaklanıyorsa, kredi stokunu reel olarak düşürerek, reel para arzını da daraltmış olursunuz.

BDDK, kredileri kısa vade (bir yıla kadar) ve orta-uzun vade (bir yıldan uzun) ayrımıyla veriyor. TBB ise kredilerin vadesine kalan gün sayısını, yani efektif vadesini yayınlıyor. Önce BDDK verileriyle hazırlanan aşağıdaki tabloyu inceleyelim.

Kredi stoku içinde kısa vadeli kredilerin payı (yüzde)

İmalat

Enerji

İnşaat

Ticaret

İhtiyaç

Toplam

Eylül 2025

44,6

12,8

29,6

51,9

61,3

46,1

Haz. 2023

55,0

9,3

29,1

59,7

28,6

43,3

Eylül 2021

44,7

7,5

23,1

42,1

10,2

30,1

2017-2020 (Ortalama)

40,3

6,9

20,7

36,1

9,9

26,6

Tablo kısa vadeli kredilerin o sektördeki toplam krediler içindeki payını gösteriyor. Yani tablodaki rakamlar büyüdükçe, vadeler kısalıyor. Toplam kredi stoku için uzun dönemde (2017-2020 arası) kısa vadeli kredilerin toplam içindeki payı yüzde 26,6 imiş. Bu rakam Eylül 2021’de yüzde 30,1’e yükseliyor. Sonra genişlemeci politika döneminde yükselmeye devam ederek dezenflasyon politikasının başladığı Haziran 2023’te yüzde 43,3, Eylül 2025’te ise yüzde 46,1 oluyor.

Kredi kartları ve bireysel krediler gibi kalemler doğaları gereği kısa vadeli. Uzun dönem ortalaması yüzde 10 civarında olan ihtiyaç kredileri Eylül 2025’te yüzde 60’ı geçmiş durumda. Burada da çok ciddi bir kısalma var.

Reel sektördeki durumu anlamak için, kredi stokunun en önemli iki alt sektörü olan imalat ve ticaret kredilerine bakalım. Genişlemeci politika döneminde (Eylül 2021-Haziran 2023) bu kredilerin vadesi hızla kısalmış, dezenflasyon döneminde ise tekrar uzamış. İki beklenmedik gelişme. Enerji ve inşaat sektörlerinde ise her iki sektörde genişlemeci dönemde başlayan vade kısalması dezenflasyon döneminde de devam etmiş.

Şimdi bu rakamlar üzerinde biraz düşünelim ve bu gelişmeleri anlamaya çalışalım;

- Kredi stokunun kalan vadesi 1,5 yıl

Her şeyden önce kredi stokunun çok kısa vadeli olduğunu söylemek gerekiyor. Malların üretimi ve dağıtımı gibi uzun vadeli ekonomik işlevleri finanse edecek olan kredilerin uzun vadeli olması gerekir.

Kredi stokunun ortalama vadesini hesaplamak biraz zor ama TBB verilerinden el yordamıyla yapılan bir hesaplama ile kredilerin kalan vadesinin 1,5 yıl (530 gün) civarında olduğunu söyleyebiliriz. Kalan vadenin ortalama vadeden daha kısa olması ise vade kısalması eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edebileceğini düşündürüyor.

- Ekonomide risk algısı düşündüğümüzden yüksek olabilir

Kredilerin beklenmedik ölçüde kısa vadeli olması bize ne anlatıyor? Ekonomideki toplam risk algısının düşündüğümüzden daha yüksek olduğunu. Bu algı genişlemeci politika döneminden biraz daha önce başlıyor, genişlemeci politika döneminde hızlanıyor ve dezenflasyon politikası döneminde yüksek kalmaya devam ediyor.

- İmalat ve ticaret sektörlerinde kısmi düzelme var

Dezenflasyon politikası döneminde imalat sanayii ve ticaret sektörlerinde kredi vadelerinin biraz uzadığını görüyoruz. Bu bir teselli ama buradaki düzeltmenin yeterli olmadığını söylemeliyiz. Nitekim bu sektörlerde de vadeler henüz uzun dönem ortalamasını temsil eden 2017-2020 dönemine ulaşmış değil.

 

- Enerji ve inşaat sektörlerinde olumsuz eğilim devam ediyor

Enerji ve inşaat sektörlerinde pek kısa vadeli krediye rastlamayı beklemeyiz. Bu iki sektör uzun vadeli krediye ihtiyaç duyan sektörlerdir. Bunlarda kısa vadeli kredilerin payının hem genişlemeci hem de dezenflasyon politikaları döneminde artmaya devam ediyor olması, bu iki sektörde büyük yatırımların azaldığı, yenileme, tadilat, dağıtım kanallarının bakımı gibi ikincil faaliyetler için kredi kullanıldığını düşündürüyor.

Son olarak kredi vadelerinin kısalması üzerine düşünürken, şunu hatırlayalım: Kredi “güven” anlamına gelen bir sözcükten evrilmiştir.

Tüm yazılarını göster