OVP ve 12. Plan derken bir türlü işlere girilemiyor!...

Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Takvimlere göre bugün en uzun gün…

Bilindiği üzere; 21 Haziran  gününde en uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. Kuzey yarım kürede yaz mevsimi başlar. Yaz gün dönümü 21 Haziran tarihinde güneş ışıklarının Yengeç Dönencesine yılda bir kez dik geldiği andır. Kuzey yarıkürede en uzun gündüz yaşanır.

Ekonomi için de adeta en uzun günlerin içerisindeyiz. Günler bir türlü geçmiyor, kararlar bir türlü oluşmuyor, uygulamalara bir türlü girilmiyor. Açıkçası tam olarak ve ne zaman ne yapılacağı tam kestirilemiyor.

Bu belirsizliklere en güzel örneklerden birisi olan yarınki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun faiz kararı da bu uzun bitmeyen günlerin bir parçası… Merkez Bankası gösterge faizi artacak mı? Beklenti bu yönde ama o zaman hangi oranda artacak? Artış, hızlı mı olacak yoksa tedrici mi yapılacak?

Dolayısıyla ekonomi için bu uzun günler bitmiyor.

OVP ve 12. Plan mı gündemde öne çıkmış durumda?...

Ekonominin siyasi kadrosu tamamlanmış görünüyor. Kaptan noktasında, Cumhurbaşkanı adına Yardımcısı Cevdet Yılmaz var. İkinci kaptan, gelişi bayağı sancılı olan ve bundan böyle de her aşamada her türlü belirsizliğe gebe Mehmet Şimşek var. Diğer ekonomiyle ilgili Bakanları göz ardı edersek, üçüncü kaptan da çiçeği burnunda Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan. 

Bu noktada bir soru akla geliyor. Başta Cevdet Yılmaz’ın politika ve danışman kadrosu olmak üzere, ekonomi bürokrasisi netleşti mi? Özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı kadroları belirlendi mi? Oysa hükümetin hem tecrübesi ve hem de içeriden ve dışarıdan tanıdığı çok sayıda bürokrasiyi yönetebilecek kadroları var. Ancak sanki kadrolar henüz oluşturulmuş değil gibi.

Kaptan ve Yardımcısının gündemine sanki Orta Vadeli Plan (OVP) ve 12. Beş yıllık kalkınma planı oturmuş gibi. 15 Eylül itibariyle yayımlanacak OVP ve Ekim ayında devreye girecek olan 2024-2028 dönemine ait 12. Plan önceliği almış durumda.

Geçtiğimiz günlerde yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu ile TÜSİAD toplantısı ve sonrasında üst üste aynı nitelikli açıklamalar dikkat çekici oldu.

Oysa ekonominin içinde olanlar çok iyi bilirler ki; özellikle 60 yıllık geçmişi olan beş yıllık planların hiçbir hedefi tutmuş değildir. Onun için geçmişte “plan” yerine “pilav” söylemleri hafızalardadır. Aynı şekilde 5018 sayılı Kanun ile birlikte sistemimize giren OVP ve OVMP deneyimleri de başarısızdır. Hemen hiçbir OVP hedefinin art arta yıllarda bile tutturulamadığı ortadadır.

Kaldı ki Cumhurbaşkanının “Türkiye Ekonomi Modeli” olarak 2021 sonunda gündeme getirdiği ve geçtiğimiz günlerde yeni ekonomi kaptanlarının da ifade ettiği “üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme” söylemi varken; temelden çok ayrışan bir ekonomik program beklemek de hem doğru değil ve hem de mümkün değil. O zaman “ne bekleniyor?” diye akla sorular geliyor.

Ekonomimizin bugün içinde bulunduğu şartlar çok zor!...

Artık seçimin üzerinden neredeyse 1 aya yakın zaman geçmiş durumda; ancak ekonomi ile ilgili ortada henüz eylem yok. Oysa ekonominin içinde bulunduğu şartlar göz ardı edilebilecek durumda değil.

Dilerseniz birkaç başlık sıralayalım.

  • Bankacılık sistemi adeta durmuş durumda…

  • Her şeyden önce bankaları ve reel sektörü ilgilendiren TCMB ve BDDK regülasyonları bütün açmazlarıyla ve zorluklarıyla yürürlükte.

  • Her bankanın kendi finansal tabloları ve yönetim stratejileri çerçevesinde özel durumları ve kısıtları ortada.

  • Kamu ve özel bankaların refleksleri birbirinden çok ayrışıyor ve bu da uygulamada sıkıntılara neden oluyor durumda.

  • Aslında bu kuralların esas olumsuz yansımaları reel sektör üzerinde.

  • Bankalar kredi ve mevduat faizleri ile ilgili çarpık durum nedeniyle kredi vermekten uzaklaşmış durumda.

  • Zaten konut, taşıt gibi ihtiyaç kredileri kesinlikle çalışmıyor.

  • Piyasalar oturmuş ve fiyatlar oluşmuş değil.

  • Özellikle Covid-19 sonrası bozulan fiyat yapıları ortada.

  • Bunu takip eden Rusya-Ukrayna savaşı ve ülkemizdeki deprem felaketi var.

  • Her şeyin fiyatı artmaya devam ediyor ve bir türlü fiyat dengesi oluşmuyor.

  • Dolayısıyla enflasyon bütün hızıyla kendini hissettiriyor.

  • Dış ve iç açıklar tam gaz devam…

  • Yılın ilk üçte birinde 45 milyar dolara varan dış açık rekor peşinde.

  • Özellikle ihracat ve katma değerli ürün ihracat hedefinden uzaktayız.

  • Aynı şekilde yılın yarısına gelindiğinde 659 milyar lira bütçe açığı hedefinin aşılacağı gün gibi ortada.

  • Bütçe açığında vergi gibi güçlü kaynak arayışına kapalıyız.

  • Kayıt dışı ekonomi almış başını gidiyor.

  • Yapısal sorunlar devam ediyor ve çözümü yolunda adım atılmıyor.

Sözün Özü: hukuksuzluk, verimsizlik, çarpık vergi sistemi, bozuk kurumsal yapılar gibi ekonomimizin çok temel sorunları varken, hala bu uzun günleri daha uzatmanın hiçbir anlamı yok.

Tüm yazılarını göster