Panama Kanalı ve ABD pazarı

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Amerika Birleşik Devletleri ( ABD ) başkanı Donald Trump, başkanlık ofisini devraldıktan sonra, Panama Kanalı’nın eski başkanlardan Jimmy Carter, zamanında Panama Devleti’ne devredilmesinin yanlış olduğunu ve ABD tarafından geri alınmasının doğru olacağını belirtmişti. Böyle bir söylemin getireceklerini tüm dünya merakla bekliyor olacaktır.

Panama Kanalı önemli bir ticaret rotası. Buna benzer ikinci bir rota ise Süveyş Kanalı.

Süveyş Kanalı’nın, son zamanlarda uluslararası taşımacılık piyasasında yaşattığı zorluklar ve özellikle Uzakdoğu taşıma bedellerindeki artışlar hala önemini korumaktadır.

Ayrıca bu zorlukların, uluslararası ticarette işletmelerin rekabet güçleri üzerinde yarattığı etki sonucu, ticaret dengelerinin nasıl değişebildiğini de hatırlamakta fayda vardır.

Panama Kanalının uzunluğu kıyıdan kıyıya 65 kilometre.

Kanalın olmaması halinde gemilerin dolaşması gereken rota ise Güney Amerika kıtasının Horn burnunu dönmek ki bu da yaklaşık 15.000 kilometre tutuyor.

Gemilere kanalın sağladığı kolaylık ise 6.500 kilometre daha az yol yapmak ki bunun da taşıma bedellerine getirdiği tasarruf ihmal edilebilir bir boyutta değil.

Öte yandan, Avrupa’dan Doğu Asya ve Avustralya’ya giden gemiler de Panama Kanalı’nı kullanmaları halinde 3.700 kilometre daha az yol kat ediyorlar. Buradaki navlun tasarrufunun da azımsanacak bir tarafı yok.

İlginç bir gelişme de 2023 yılının Kasım ayında görüldü. Kanaldan öncelikle geçmek isteyen gemilerin, bu önceliğe sahip olabilmeleri için “ ihale “ yöntemi uygulanmaya başladı. Bu da  geçiş ücretleri üzerinde kaçınılmaz bir etki yarattı.

Son günlerde Başkan Trump tarafından ileri sürülen ve Panama Kanalı’nın Çinliler tarafından işletildiği ve bunun ABD ticareti için bir tehdit olabileceği yorumu ise Panama Devlet Başkanı José Raúl Mulino tarafından reddedildi.

ABD Başkanı Trump’ın gerek Panama Kanalı’nın geri alınması ve gerekse Grönland’ı satın almak üzerindeki söylemleri ilginç bir noktaya işaret ediyor.

ABD ticaret yollarını, kendi yararlarına olacak şekilde kontrol etmek…

Kanalı anladık da Grönland ne ola ki derseniz, buzulların imkân vermesi ile açılacak olan kuzey rotasının da kontrol edilebilmesi fısıltıları dolaşıyor.

Aslına bakarsanız Panama Kanalı için tehdit ne Çin ne de Başkan Trump…

Kanalın başı iklim değişikliği ile dertte.

Kanal, bir geçişte yaklaşık 190 milyon litre su kullanıyormuş. Bu da 1913 yılında yapay olarak oluşturulan Gatun gölünden sağlanıyor. Ancak, son zamanlardaki meteorolojik değişiklikler yüzünden yeterli derecede suyun sağlanamadığı zamanlarda, Panama Kanal Otoritesi kanal geçişlerini yüzde kırka varan oranlarda azaltıyormuş.

Hâl böyle olunca da olay yârin mi yoksa Trump’ın mı zülfüne dokunuyor siz yorumlayınız.

Yahu hocam bundan bize ne diyecek olanlara sözüm şu…

Strateji denilen şeyi zamanında tasarlayamazsanız, yumurta kapıya geldiğinde bir de bakarsınız ki atı alan Üsküdar’ı geçivermiş.

Marifet olası krizlerin sonuçlarını tahmin edebilip onları potansiyel fırsatlara çevirebilmek.

Tüm yazılarını göster