Riskleri fırsatlara çevirme zamanı

Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı, hayırsever iş insanı merhum Sakıp Sabancı, aramızdan ayrılışının 20’nci yılında Sabancı Center’da düzenlenen özel bir törenle anıldı.

Törende “Sakıp Sabancı’nın Vizyonu: Küreselleşen Dünyamızda Geleceğe Yol Alırken Trendler, Riskler ve Fırsatlar” panelinde Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Jüri Özel Ödülü kazananları dinleme fırsatı bulduk.

London School of Economics and Political Sciences Ekonomi ve Yönetim Profesörü Lord Nicholas Stern, University College London Davranışsal Değişim Merkezi Direktörü Susan Michie ve Princeton Üniversitesi L.S. Rockefeller İnsani Değerler Profesörü Philip Pettit çok önemli içgörüler paylaştılar.

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Müftüler-Baç moderatörlüğünde düzenlenen panelden kısa bir özeti aşağıda paylaşıyorum: 

Şehirlerin enerji ortamını değiştirmemiz gerekiyor

21’nci yüzyıl büyüme ve kalkınmasının sürdürülebilir, dayanıklı ve uzun vadeli olması gerektiğine dikkat çeken Lord Nicholas Stern şunları söyledi: “İklim krizi de gelecek açısından büyük bir risk taşıyor. 3 derecelik ısı artışıyla Güney Avrupa, Sahra Çölü’ne dönüşebilir. Şehirlerin enerji ortamını değiştirmemiz gerekiyor ve bu birçok fırsatı beraberinde getiriyor. Tüm bunlar başarılı sosyal bilimler sayesinde gerçekleştirilebilir; esnek sosyal bilimler ve insanlar, bu dönüşümü mümkün kılabilir. Risklerle başa çıkabileceğimize ve bunu yapmamız gerektiğine inanıyorum. İyi politikalar, iyi sosyal bilimciler ve bilimsel çalışmalar bu konuda bize yardımcı olabilir. Sakıp Sabancı'nın izinden giderek riskleri fırsatlara çevirmeliyiz” dedi.   

Kolektif bir şekilde hareket etmeliyiz.

Profesör Susan Michie, panelde şu açıklamada bulundu: Geleceğin dünyasına henüz hazır değiliz. Davranış değişikliğini birçok seviyede gerçekleştirmeliyiz. Kolektif bir şekilde hareket etmeliyiz. Nüfusumuzu, toplumları eğitmeliyiz. Bir şeyleri daha iyi hale getirirken, yapay zeka gibi unsurlardan yararlanabiliriz. Bunun için demokratik kontrole, şeffaflığa ve hesap verebilirliğe ihtiyaç var. Su, gıda, hava kirliliği, pandemik hastalıkların önüne geçmek ve medikal teknolojinin geliştirilmesi için çalışmalar artırılmalı.” 

Kaynak kıtlığı, kitlesel nüfus geçişleri ve bilgi anarşisi

Profesör Philip Pettit, gelecek yıllarda dünyanın karşı karşıya kalması muhtemel riskleri; kaynak kıtlığı, kitlesel nüfus geçişleri ve bilgi anarşisi olarak sıraladı. Gelecekte iklim sığınmacıları ile karşılaşılacağını dile getiren Pettit, ayrıca yaşlanan nüfusa dikkat çekti. Philip Pettit, 2070 yılında dünya nüfusu çok yaşlı olacak. Merak, en önemli erdemlerden biridir. Gençlerin her şeyi var saymak ya da kabul etmek yerine, kafa yorması gerekiyor. Bunun yanında sosyal medyada bilgi anarşisi yaşanıyor. Bu bakış açısıyla; ‘Sorgulanmayan hayat, hayat değildir’ diyorum” dedi. 

25 yaşındaki Sabancı Üniversitesi’nin lisans mezunu sayısı 11 bini aştı

Sakıp Sabancı’yı anma töreninin açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı Sakıp Sabancı’yı vasiyetindeki gibi sosyal bilimlerle, insanla, toplumla ve bilimsel araştırmalarla da andıklarını belirterek” Sakıp Sabancı aramızdan ayrıldığında üniversitemiz 5 yaşındaydı. Şimdi 25 yaşında genç bir kurum. 11 binden fazla lisans mezunumuz var. Yüksek lisans ve doktora mezunlarımızın sayısı 6 binin üzerine çıktı. Ülkemizde akademi-sanayi iş birliklerinin en iyi örneklerini hayata geçirmiş bir kurum olarak şimdiye kadar 2 binden fazla proje gerçekleştirdik. Sabancı Üniversitesi, Sakıp Sabancı’nın gençlere, eğitime, bilime ve teknolojiye olan inancının en büyük yansıması oldu. Gerek eğitim anlayışı, gerekse üniversite yapılanması ile akademik ve bilimsel araştırma alanında Türkiye’de her zaman öncü ve yenilikçi oldu. Üniversitemizin Tuzla kampüsünün kalbinde Ulu Önder Atatürk’ün ‘Benim manevi mirasım, ilim ve akıldır’ sözü yer alıyor. Bu sözden de ilham alarak her zaman en ileri teknoloji ve en yenilikçi araştırmaların odağında yer almak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sakıp Sabancı yapay zekâ ile mesaj verdi

Sakıp Sabancı’nın torunu Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Melisa Sabancı Tapan, törende yaptığı konuşmada Sakıp Sabancı’nın kendisinden sonra gelen kuşaklara ilham verdiğini vurguladı. Melisa Sabancı Tapan, Sakıp Sabancı’nın vizyonunu gelecek nesillere taşıyabilme düşüncesinden aldıkları ilhamla, Sabancı’nın geniş içerik arşivi, videoları, metinleri, kitapları ve ses kayıtlarından faydalanılarak bir yapay zekâ modeli geliştirdiklerini anlattı. Tapan konuşmasının ardından yapay zekâ yardımıyla dedesi ile bir sohbet gerçekleştirdi.

Sakıp Sabancı, hayata bakışı, toplumsal fayda, gelecek beklentileri gibi konulara değinerek şu mesajı yolladı: “2024'te sizlerle bir arada olma şansım olsaydı, ‘Hadi, bir bakalım önümüzdeki yıllar bize neler getirecek?’ derdim. İlk işim, bu çılgın hızda ilerleyen teknoloji dünyasına dalıp, 'Acaba biz bunları işimize nasıl katabiliriz?' diye düşünmek olurdu. Ardından topraklarımıza, suyumuza nasıl daha iyi bakabiliriz, işte bu benim için önemli. Günümüz diliyle sürdürülebilirlik, benim dönemimdeki ‘iyi komşuluk’, ‘doğayı koruma’ çabasıyla aynı şey aslında. Evet, 2024'te aranızda olaydım, yeni fırsatlar peşinde, tam gaz devam derdim. Durmak bize göre değil. ‘Yaparız’ diye bağırırdım. Her zaman dediğim gibi, en büyük gücümüz birliğimiz.” 

2025 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri değerlere odaklanacak

 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri, Türkiye’de sosyal bilimler alanında uluslararası çapta verilen tek ödül programı. Program için merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyetinde ayrı bir fon oluşturuldu. Ödül programı, şimdiye kadar ekonomiden sosyolojiye, Türk ve İslam sanatından, Türkiye tarihine kadar farklı birçok alanda onlarca genç araştırmacıyı ve alanında dünyadaki en iyi bilim insanlarını destekledi… Güler Sabancı’nın verdiği bilgiye göre, 2025 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin konusu; ‘Dönüşen dünya düzeninde değerleri yeniden tasarlamak: Neler korunmalı, neler yeniden değerlendirilmeli ve tanımlanmalı?’ sorusundan hareket ederek belirlendi.

 

Tüm yazılarını göster