Sosyal belediyecilik seçim ekonomisinin önüne geçti!

Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

Uzun bayram tatili seçim sonuçlarının daha iyi algılanması ve dersler çıkarılmasına yaradı. Toplumsal değişimin yönü ve kapsamı hakkında önemli işaretler veren, derin etkileri olması beklenen seçim sonuçlarına iktidar ve muhalefet tarafı olgun tepkiler vermeye çalıştı. Ancak iktidara doğan AK Parti’nin 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti (% 35,4) konumuna düşmesi, CHP’nin 1977’den bu yana ilk kez birinci parti (% 37,7) olarak anılması elbette siyasette, ekonomide yeni yaklaşımların habercisi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “demokrasi kazandı” diyerek başladığı seçim değerlendirmesinin ardından hem AK Parti hem hükümet içinde kapsamlı özeleştiri- muhasebe yapılacağını hissettirdi. Seçimin tartışmasız kazananı CHP ise partideki değişim dinamiklerinin öncüleri Ekrem İmamoğlu ve genel başkan Özgür Özel’in dile getirdiği geleceğe dair sorumluluk bilincini öne çıkardı. Seçim sonuçlarıyla birlikte CHP’li belediyeler Türkiye nüfusunun yüzde 64’ünü, ekonomik büyüklüğün de yaklaşık yüzde 80’ini temsil eden kentleri yönetecek duruma geldi.       

Ekonomide eskiye dönüş artık daha da zor

Ekonomi yönetiminin başındaki Mehmet Şimşek’in göreve başlarken rasyonel zeminden uzaklaşıldı dediği 2018’de başlayan ve sadece 2023 seçimlerine odaklanan ekonomi politikaları döneminde Türkiye yeniden yüksek enflasyonla buluştu. Enflasyonu umursamayan politikaların ağır bedeli 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin önüne çıktı. Türkiye’nin en büyük illerinde CHP’li belediyelerin ağırlığının ve sayısının artması önemli ölçüde ücretlilerin, emeklilerin ve çiftçilerin çektikleri ekonomik sıkıntılara bağlanıyor. TÜİK verilerine göre çalışanların ve emeklilerin 2019’da yüzde 34,6 olan milli gelirden aldıkları payın 2022’de 8,3 puan azalarak yüzde 26,3’e gerilemesinin seçim sonuçlarının böyle tecelli etmesinde önemli payı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim gecesi yaptığı konuşmada OVP’yi işaret etmesi ve enflasyonla mücadelenin birinci öncelik olacağını belirtmesi, enflasyonla büyüme macerasına yeniden girişilmeyeceğini, eski politikalara dönülmeyeceğini gösteriyor.

CHP’DE “TEVECCÜH YÖNETİMİ” HESAPLARI

31 Mart yerel seçimlerinin net kazananı CHP’de seçim gecesinden itibaren seçmenin patiye yönelen teveccühünün, genel başkan Özel’in deyimiyle “açılan kredinin” nasıl yönetileceği, gelecekteki seçimlere nasıl taşınabileceği düşünülmeye başlandı. CHP’nin gizil önderlerinden Ekrem İmamoğlu da seçim sonrası dış basına art arda “Türkiye’nin artık seçeneksiz olmadığı” mesajını verdi. Birinci parti konumuna gelen CHP, büyükşehir ve illerde 81 belediyeden 35’ini kazandı, AK Parti ise 24’te kaldı. Ancak, tam burada seçmen ilgisinin kredi niteliğini ortaya koyan diğer verilere bakmakta yarar var. AK Parti büyükşehirlerde ikinci parti olmasına karşın 51 ilde birinci parti konumunda. 51 ilin 23’ünü AK Parti, 15’ini CHP kazanmış bulunuyor. Trabzon, Samsun, Sakarya, Ordu, Kocaeli, Erzurum, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Konya ve Kayseri büyükşehir AK Parti’de bulunuyor. CHP, yönelen seçmen ilgisini bu illere de taşıyabilmek için 25 yıl sonra Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını bırakan Yılmaz Büyükerşen’i yerel yönetim politikaları koordinatörlüğüne getirmeyi planlıyor. CHP içinde kazanılan belediyeleri sürekli denetleyecek, usulsüzlükleri önleyecek Sayıştay benzeri bir organının parti içinde oluşturulmasını önerenler bile var.

MANSUR YAVAŞ BELEDİYECİLİĞİ NASIL FARK YARATTI?

Ankara yüzde 60,44 ile CHP’nin 2024 seçiminde en yüksek oy aldığı il oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş CHP yönetimindeki değişikliğin de etkisiyle kendisine tanınan insiyatifi parlak bir başarıya dönüştürdü. 2019’da ancak 3 ilçe belediyesi kazanan CHP, bu sayıyı 16’ya yükselterek MHP’den 3, Ak Parti’den 10 üzere 13 belediye daha kazandı. Bu sonucun alınmasında son 5 yılda il genelinde uygulanan yeni nesil sosyal yardımların etkisi büyük. Yavaş, seçim kampanyası boyunca on binlerce haneye, yüzbinlerce kişiye ulaştırılan yardımları ilk kez “Mansur Yavaş belediyeciliği” olarak anmaya başladı. Yardımların büyük ölçüde Ankara karta yüklenerek yapılması yardım alanlara kullanım seçeneği sunulması etkili oldu. Ayrıca yerel yönetim reformunun büyükşehirlerde mahallere dönüştürdüğü köylerde kent yoksulluğu girdabına sürüklenen küçük çiftçiler de yardımlardan nasiplendi. Ankara’da yapılan bazı yardımlar şöyle:

▶ 10 bin TL altında maaş alan 22 bin 567 emekliye 5 kez 1000’er TL destek ödemesi.

▶Yılda ortalama 170 bin aileye, en az 2 defa olmak üzere, 64 Kg, 21 kalem, 5 koliden oluşan, 300.000 adet eve teslim gıda ve temizlik malzemesi yardımı.

▶İhtiyaç sahibi 60 bin aileye yılda 1 ton olmak üzere, eve teslim kömür yardımı.

▶18 bin aileye günlük 80 bin, yıllık 20 milyon adet halk ekmek yardımı.

▶ 18 bin 321 çiftçiye toplam 80,9 milyon TL tutarında mazot yardımı.

Tarım Bakanlığı’nın Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) bulunan il genelindeki çiftçilerin yüzde 77’sini kapsayan (gübre,tohum,yem,ilaç vb) destekler.

ASO’NUN ULUSLARARASI VERİMLİLİK ONURU

Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi, (World Academy of Productivity Science – WAPS) verimlilik konusundaki girişimleri ve çalışmaları nedeniyle Ankara Sanayi Odası (ASO) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Cabbar’ı “Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi Onur Üyeliği”ne seçti. Akademi onur üyeliği, verimlilik alanındaki küresel ölçekte en üst yapı olan Dünya Verimlilik Bilimleri Konfederasyonu’na (WCPS) bağlı Dünya Verimlilik Bilimi Akademisi (World Academy of Productivity Science – WAPS) tarafından bu alanda üstün başarı göstermiş iş insanları ve akademisyenlere veriliyor. Bürokraside Çalışma, Çevre ve Sanayi ile ilgili bakanlıklarda önemli görevlerde bulunan, yanı sıra akademik kariyerini de sürdüren Cabbar, 2011’den beri ASO’da önce genel sekreter, son bir yıldır da genel koordinatör olarak görev yapıyor. Cabbar’ın ASO’daki çalışmalarını da kapsayan onur ödülü, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun ASO’nun 60.kuruluş yıldönümü vesilesiyle oda başkanı Seyit Ardıç’ın verdiği iftar yemeğindeki konuşmasını akıllara getirdi. Hisarcıklıoğlu, taşıdığı Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Başkanı, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkan Yardımcısı unvanlarını da hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da bulunduğu yemekte, “Bugün Avrupa’nın en güçlü odaları, üyelerine hangi standartta hizmet veriyorsa, ASO da üyelerine aynı standartta, hatta daha fazla ve daha kaliteli hizmet verir hale gelmiştir” diye konuşmuştu.

Tüm yazılarını göster