Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün sona erecek Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) turundan bir ay kadar önce Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ekipleri özel sektörde tura çıktı.
Yatırım Ofisi ekipleri, ziyaret ettikleri özel sektör kuruluşlarını Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’de yatırıma niyetleneceği sektörlerden seçmeye özen gösterdi.
Yatırım Ofisi ekipleri, ziyaret ettikleri şirketlerin patron veya üst düzey yöneticilerine doğrudan sordu:
- Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden şirketinize, grubunuza ortak gelmesini ister misiniz, düşünür müsünüz?
Bu soruya olumlu yanıt veren bazı grup ve şirketlere sıcağı sıcağına söz konusu dönemde Türkiye’de tura çıkan Katar Yatırım Ajansı’ndan bir ekip de ziyaretlerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, bu görüşmelerin ardından Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelebilecek ortaklık, şirket satın alma tekliflerine kapısı açık olanların listesini oluşturdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaretinin ilk durağı Suudi Arabistan’a hareketinden önceki açıklamalarındaki şu cümleler dikkati çekti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle “varlık satışı”na ilişkin açıklaması, genelde akıllara Türkiye Varlık Fonu’nu getirdi:
-Türkiye Varlık Fonu bünyesinde bulunan bazı şirketler Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne mi satılacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu cümlesinin, daha çok Yatırım Ofisi ekiplerinin bir ay kadar önce çıktığı özel sektör turu sonrası oluşturduğu liste ve dosyaya dayandığı anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri seyahati vesilesiyle üç ülkenin Türkiye’deki mevcut yatırımlarına baktım:
Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu 203 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bunun yüzde 80’i özel sektörün borçlarından oluşuyor.
Anlaşılan hükümet, özel sektörün bazı şirket ve varlıklarını Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden yatırımcılara satışını tetikleyerek dövizde yaşanan sancıyı gidermeye çalışıyor.
Türkiye’de şirketlerin piyasa değerleri düşük seyrederken özel sektörden bu ortamda varlıklarını Suudi Arabistan, Katar ve BAE’den yatırımcılara satacak kaç iş insanı çıkar?
Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Başar Arıoğlu, iki ülke ilişkilerini değerlendirirken müteahhitlik konusuna da değindi:
-Katar, Türk yurtdışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetleri açısından önem arz eden bir ülke konumunda bulunuyor.
Katar’ın Türk yurtdışı müteahhitlik sektörünün 8’inci büyük pazarı olduğunu belirtti:
-Türk müteahhitlik firmaları tarafından Katar’da bugüne kadar 20 milyar dolarlık 190 proje üstlenilmiştir.
Son döneme ilişkin işlerle ilgili şu mesajı verdi:
-Katar’da son dönemde firmalarımızca büyük çaplı metro ve karayolu projeleri üstlenilmiştir.
Katar’ın 2030 planına da işaret etti:
-“Katar 2030 Ulusal Vizyonu” kapsamında ülkede 150 milyar dolarlık alt ve üst yapı projesinin hayata geçirilmesi öngörülüyor.
Malatya Büyükşehir Belediyesi, Genç MİAD (Malatyalı İş İnsanları Derneği), “BilimSenOl Platformu”nun düzenlediği “BilimSenOl Festivali”… Kürsüde Malatya Valisi Hulusi Şahin var:
- Malatya depremin o ağır gündeminden çıkıyor ve yavaş yavaş normalleşiyor. Depremin ağır gündemi bu etkinlikleri yapma fırsatlarını elimizden almıştı. “BilimSenOl”, Malatya’da gündemi depremin ağır atmosferinden çıkarıp bilimin aydınlık yoluna taşıdı.
Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Recep Bentli de şu mesajı verdi:
-İlimizde ve deprem bölgesindeki diğer illerde çeşitli atölyeler kurarak depremin çocuklar üzerindeki etkilerini azaltmaya çalışan “BilimSenOl Platformu”, önemli rol üstlendi. Eğitimde kalite ve nitelik arttıkça ülkemizin bilim ve teknolojideki gelişimi hızlanacaktır.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Kızılay, Çocuk Üniversitesi’ne dikkat çekti:
-İnönü Üniversitesi’nde Çocuk Üniversitesi var. Çocuk Üniversitesi, Türkiye’de çok az üniversitede olan bir faaliyet. Avrupa çocuk üniversitelerinin kurucu ortağı olarak Çocuk Üniversitemizin faaliyetlerini sürdürüyoruz.