Son dönemde dış ticaret alanında oldukça yoğun bir gündem yaşanıyor, her gün yeni bir konu baş gösteriyor. Ağustos ayı birçok şirkette tatil ayı olsa da bu sıcak gündemlerle tatil dönemi zorlu geçiyor. Özellikle Trump 2.0 uygulamaları dış ticaret çalışanlarını yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Bu uygulamalar kapsamında ABD, İngiltere’den sonra Avrupa Birliği (AB) ile de anlaşarak AB için ek vergi oranını %15 olarak belirledi. Daha sonra ise Türkiye’nin de dahil olduğu yeni ek vergi paketini yayımladı ve Türkiye’ye uygulanacak ek vergi oranı %10’dan %15’e yükseltildi. Bu kararla birlikte, AB’ye ve Türkiye’ye aynı oranda vergi uygulanacak. Böylece, ABD pazarı için lehimize olan vergi arbitrajı kalkacak. Ayrıca, Trump’ın Rusya’ya yönelik bu tarifeleri kullanacağını duyurması da kritik önem taşıyor.
Bu esnada, Pan-Avrupa-Akdeniz Tercihli Menşe Kurallarına Dair Bölgesel Konvansiyonun revize halinin kabul edildiğine ilişkin kanun yayımlandı. Bu düzenleme, hem mevcut yatırımların korunması hem de yeni yatırımların ülkemize gelmesi açısından oldukça önemli. Geriye dönük olarak kanunun uygulanması bazı tartışmaları beraberinde getirse de yıl sonuna kadar bu konuda çıkacak ikincil mevzuatlar ile bu tartışmaların aşılacağı anlaşılıyor.
Tüm bu konulara ek olarak, bu günlerde yeni TAREKS sisteminin lansmanı yapıldı. Dış ticarette önemli bir rol ve sorumluluk taşıyan bu sistem, ithalatta gecikmelere neden olması nedeniyle uzun süredir tartışma konusuydu. Bu problemleri aşmak adına yeni bir anlaşmayla sistemin geliştirildiği ifade ediliyor.
TAREKS nedir?
Gümrükleme konusunun sadece gümrük idaresi ile bağlı olmadığını zaman zaman dile getiriyoruz. Bir ürün ithal edilmek istendiğinde sadece ithalat vergileri dikkate alınmıyor. Ürün güvenliği ve teknik düzenlemeler açısından kontroller de gümrükleme aşamasında ilgili kurum tarafından temin edilen uygunluk belgeleriyle, gerekmesi durumundaysa fiziki denetimlerle yapılıyor. Bu denetimler, sanayi ürünlerinin ithalatta ürün güvenliği denetimlerini, tarım ürünlerinin ise ihracat ve ithalatta ticari kalite denetimlerini kapsıyor.
TAREKS, hangi ürünlerin kontrol edileceğine manuel olarak değil, bir sistematik süreç ve risk analizine göre sistem üzerinden karar verilmesini sağlayan veri tabanlı bir yazılım olarak tanımlanıyor. Kısacası, kapsamdaki eşyaların denetim, uygunluk ve izin işlemleri Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) aracılığıyla yapılıyor.
Ticaret Bakanlığının TAREKS’in yeni versiyonuna ilişkin lansmanında, sistemi 121.875 firmanın kullandığı ve sisteme başvuru sayısının giderek artığı belirtildi. Artan başvuru sayısına rağmen denetim sayısının nispi olarak yatay hareket ettiği aşağıda yer alan tablodan anlaşılırken, son dönemde bu denetimlerin arttığını da yine tablodan görmek mümkün.
Yeni TAREKS uygulaması ne gibi yenilikler getiriyor?
Son dönemde, TAREKS’e ilişkin olumsuz geri bildirimlerle çok sık karşılaşılıyor. TAREKS, ithalat süreçlerinde en çok süre kaybının yaşandığı yer olarak işaret ediliyor. Aynı firmanın aynı satıcıdan ithal ettiği ürünlerden biri denetime düşmezken diğerinin denetime düştüğü yönünde çok fazla geri bildirim alınıyor. Özellikle yeşil hat (Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü) hakkına sahip şirketler, bu kontrollerde ciddi zaman kaybettiklerini dile getiriyor. Bu denetimlerin YYS sahibi şirketlere daha sonra yapılması yönünde ciddi talepler bulunuyor.
Bu doğrultuda, Ticaret Bakanlığı geri bildirimlerin de etkisiyle yeni TAREKS sisteminin lansmanını gerçekleştirdi. Sistemin yeni versiyonunda, daha hızlı ve daha doğru ürün denetimine odaklanıldığı anlaşılıyor. Bu kapsamda sistemin, yapay zekâ destekli ve skor bazlı algoritma içeren daha dinamik bir risk algılama altyapısıyla çalışacağı ifade ediliyor. Şirket ve ürün hafızası oluşturulmasıyla, aynı gönderici ve aynı ürün daha önce denetimlerden uygunluk almışsa bu eşyaların tekrar ithal edilmesi durumunda denetime düşme frekansının da düşük olacağı belirtiliyor.
Ek olarak, başvuru belgelerinin manuel inceleme yerine dijital bir sistem tarafından okunmasıyla kontrollerin yapılması sonucunda başvuru sürecindeki gecikmelerin azaltılması amaçlanıyor. Bununla birlikte, yeni geliştirilen arayüzlerle yetkilendirmelerin sistem üzerinden daha hızlı yapılması, raporlamaların ve verilere erişimin ise daha hızlı sağlanması hedefleniyor.
Ne yapılmalı?
TAREKS’in yeni versiyonunun bir ihtiyaca cevap vermek ve alınan geri bildirimlerden hareketle ana sorunu gidermek amacıyla yapıldığı anlaşılıyor. Özellikle, uzun süredir aynı ürünleri ithal eden şirketlerin bu kontrollere tabi olması en önemli şikâyet konusuydu. Hatta denetime düşme nedeni, başvuru sürecindeki basit bir hatadan ya da algoritmanın işleyişinden kaynaklanabiliyordu. Yeni versiyonla, söz konusu şikâyetleri giderecek şekilde hedeflenen eşya ve şirketlerin denetime tabi tutulmasının sağlanacağı anlaşılıyor. Öncelikle bu bakış açısı nedeniyle emeği geçenleri kutlamak gerekir. Bu yaklaşımın sahaya yansımasının ise yeni versiyonun uygulaması sonucunda daha net görüleceği aşikâr.
Ancak bir konunun özellikle altını çizmek gerekiyor. TAREKS denetimlerinin eşya odaklı bir yaklaşım üzerine kurulu olması nedeniyle, sistemde oluşan hafıza şirketleri de algoritma denetim için kriter olarak zamanla dikkate alabilir. Bu yaklaşım, kapsama giren tüm ithalat işlemlerinin algoritmadan geçmesini gerektiriyor. Başvuru sayısının da giderek artığını ele aldığımızda sistem üzerindeki yükün ciddi oranda artacağını ve şirketlerin de bu yükten etkilenip bugün olduğu gibi denetimlere düşme olasılığının yükseleceğini söylemek mümkün.
Bu noktada, YYS’de olduğu gibi “güvenilir ithalatçı” belirlenerek bu şirketlerin kontrollerinin daha sonradan yapılması sağlanabilir fakat YYS’nin bu uygulamada kabul görmeyeceğini anlıyoruz. Bu nedenle, YYS gibi bir sistemin bu kontroller için de geliştirilmesi denetimlerin daha sorunsuz ve hızlı ilerlemesi adına değerlendirilebilir. Bu şirketlerin belirlenmesi süreci ise TAREKS bakış açısıyla ilgili genel müdürlük tarafından kararlaştırılabilir. Güvenilir ithalatçılar, ithalat işleminden sonra kontrol edilebilir veya dönemsel ve üretici bazlı yetkilendirmeler yapılabilir. Böylece mevcut kontrol ve denetimler, hedeflenen yasa dışı ticaret yapan şirketlere kolaylıkla odaklanabilir.