Tarımdan kopuş, gıda enflasyonunu besliyor

Talip AKTAŞ 360° Ekonomik Konjonktür

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Gıda Fiyat Endeksi, pandemi sonrası tırmanışla Mart 2022’de ulaştığı rekor seviyenin ardından, aşağı yönlü seyirle kasım ayında bir önceki yılın düzeyine geldi. Uluslararası piyasalarda en fazla işlem gören et, süt ürünleri, tahıl, bitkisel yağ ve şekerden oluşan emtianın aylık fi yat değişimlerini izleyen endeks, dünyada doğrudan gıda kaynaklı enflasyonun ortadan kalktığına işaret ederken, az sayıda ülkede gıda fi yatlarındaki artış yüzde 100-320 aralığında seyrediyor. Gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ilk 5 ülke içinde Zimbabve, Lübnan ve Venezüela’nın ardından dördüncü sırayı Türkiye alıyor.                 

Özellikle şiddeti ve boyutu giderek artan iklim kriziyle birlikte, tarımın “stratejik” önemi daha da arttı. Dolayısıyla, 10’uncu büyük tarım üreticisi konumundaki Türkiye’nin, gıda enflasyonunda dünya liginin ilk sıralarında yer alması, bu bağlamda ciddi bir sorgulamayı gerektiriyor.     

Görünen o ki Türkiye, dünyanın aksine tarımdan ciddi bir kopuş yaşıyor. Dünya Bankası verilerine göre, tarımda Türkiye ve içinde yer aldığı “üst-orta geliri grubu” ülkeler ile dünya ortalamasına ilişkin bazı verilerin işaret ettiği tablo özetle şöyle:

■ Türkiye’de tarımın GSYH içindeki payı son 20 yılda yarı yarıya azaldı. Tarımın payı yüzde 10,2’den 5,6’ya geriledi. Bu oran, Türkiye’nin de içinde bulunduğu “üst orta gelir grubu”na dahil ülkelerde yüzde 8’ler seviyesinden yüzde 7’lere indi. Dünya ortalaması ise yüzde 3,4 seviyesinden 4,3’e yükseldi.

■ Türkiye’nin tarımsal katma değeri, dolar cinsinden cari fi yatlarla yüzde 34 oranında düştü. 2011 yılında 68,6 milyar dolar seviyesinde bulunan tarımsal GSYH, 2021’de 46 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde tarım GSYH’sı üst-orta gelir grubu ülkelerinde 1,21 trilyon dolardan yüzde 50 artışla 1,82 trilyon dolara, dünya toplamında ise yüzde 41’den fazla artışla 4,17 trilyon dolara yükseldi.

■ 2000-2021 arasında Türkiye’de ekilebilir tarım alanları yüzde 31’den yüzde 25’e, ekim yapılan tahıl alanı da 13,6 milyon hektardan 11,1 milyon hektara düştü.

■ Tarımda istihdam 2002 yılında 7,5 milyon iken bu sayı 2021 yılı sonunda 4,9 milyon kişiye indi. Tarım istihdamı son 20 yılda yüzde 35 oranında azaldı. Diğer bir ifadeyle son 20 yılda Türkiye nüfusu 20 milyon kişi artarken, tarımda çalışan sayısı 2,6 milyon kişi azaldı. Mazot, gübre, ilaç gibi tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve uygulanan para politikasıyla yaratılan enflasyon işin bir boyutu. Diğer yandan, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sanayi ve hizmetler sektörünün tarıma göre daha hızlı büyüdüğü bir gerçek. Ancak, Türkiye özelinde oransal değişimin ötesinde tarımdan fi ilen kopuşun güçlü bir sanayi ekonomisi yaratmadığı da açık.

Tüm yazılarını göster