Paralel hatlardaki güvenlik ve maliyet sorunları, ‘Orta Koridor’un önemini artırdı
155 ülkeyi direkt etkileyecek ‘Orta Koridor’un öneminin güney ve kuzey akslardaki sorunlar nedeniyle arttığını vurgulayan UND Başkan Yardımcısı Kerem İmrak, projenin Türk lojistik sektörüne çağ atlatıp ekonomiye ciddi fayda sağlayacağını söyledi. UTİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Adem Güler ise sektörde zaman ve maliyet verimliliği sağlayacak altyapı projeleriyle yakalanan ivmenin, 25 yıl içinde daha da artacağını aktardı.
Haber Merkezi |ADNAN AÇIKGÖZ/MERSİN
Mersin’de bu yıl 10’uncusu organize edilen CNR Lojistik ve Taşımacılık Fuarı kapılarını açtı. Sektörün önde gelen markala ve isimlerini buluşturan fuarın ev sahipliği yaptığı ‘Lojistik Zirvesi’ katılımcılardan büyük ilgi gördü. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Bilgehan Engin, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Kerem İmrak, Lojistik ve Taşımacılık Sertifikalı Enstitüsü Türkiye Başkan Yardımcısı Turhan Özen ve Treyler Sanayicileri Derneği Başkanı Yalçın Şentürk; günün ilk oturumunda sektörün durumunu, ihtiyaçlarını, gelişim alanlarını ve gelecek fırsatlarını ele aldı.
Sektör için büyük önem taşıyan Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projelerini değerlendiren UND Başkan Yardımcısı Kerem İmrak, 155 ülkeyi etkileyen ve 10 trilyon dolarlık bütçeyle başlanan devasa bir projeden söz edildiğine dikkat çekti. Bu anlamda Türkiye’nin dev bir ticari hacmin oluşacağı hattın merkezinde bulunduğuna işaret eden Kerem İmrak, “3 tarafımızın denizlerle kaplı olması ve Afrika, Ortadoğu, Asya ile Avrupa’ya paralel noktalarda yer almamız, ülkemizin elini güçlendiriyor. Kuzey Koridoru, pandemi ve Ukrayna-Rusya Savaşı sonrası verimsizleşti. Güney Koridoru özelinde ise Süveyş Kanalı çevresindeki güvenlik sorunları ve maliyet yükseklikleri, gözleri 12 günlük ulaşım süresinin hesaplandığı Türkiye üzerindeki bu rotaya çevirdi. Orta Koridor’dan gelen güzergâh, kara ve demiryoluyla Mersin Limanı için önemli olacak. Koridorun güney aksındaki yatırımlar ve doğu-batı ve kuzey-güney aksının birleşmesi Türkiye’nin transit gelirini artıracak. Öte yandan Zengezur Koridoru’nda da bizi yakından ilgilendiren 43 kilometrelik bir alan var. Bölgedeki ülkeler arasında uzlaşma çalışmaları sonuçlanmak üzere. Buradaki sorun çözülürse demiryolu hattı, Kars-Iğdır-Dilucu üzerinden Azerbaycan ve Nahcivan’a önemli bir bağlantı sağlayacak” diye konuştu.
Daha sonra UTİKAD Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Güler, Arkın Obdan ve Yüksel Kahraman, ulaştırma ve altyapı yatırımlarının transit taşımacılık/transit ticarete etkileri ve Akdeniz Bölgesi’ne katkılarına değindi. Türkiye'nin lojistik merkezi olan Mersin’in son yıllarda stratejik yatırımlarla güçlendiğini vurgulayan Adem Güler; Çukurova Uluslararası Havalimanı bağlantı yolu, Aksaray-Ulukışla-Yenice yüksek standartlı demiryolu ve Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep demiryolu gibi projelerin sadece yerel ulaşımı değil, ulusal ve uluslararası taşımacılığı da doğrudan etkileyeceğini söyledi. Söz konusu yatırımları ‘kombine taşımacılık ve zaman, maliyet’, ‘ekonomik canlılık ve yatırım çekiciliği’, ‘transit koridor gücü’ ile ‘lojistik ağların güçlenmesi’ şeklinde 4 ana başlık altında toplayan Güler, şunları kaydetti: “Yatırımlar bölgemizde kombine taşımacılık olanaklarını artırarak zaman ve maliyet verimliliği sağlayacak, Türkiye'nin genel lojistik performansını yükseltecek. İyileştirilen altyapı lojistik maliyetlerini azaltarak, bölgedeki sanayi, tarım ve ihracat firmaları için rekabet avantajı yaratacak. Yatırımcıların bölgeye ilgisini artıran bu durum, hali hazırda yeni sanayi bölgeleri kurulmasına neden oldu. Gelecek 25 yılda bunun etkileri daha fazla hissedilecek. Türkiye'nin doğu ve batısını, Orta Doğu ile Avrupa’yı birbirine bağlayan önemli bir lojistik koridor üzerinde bulunan Mersin, projeler sayesinde hem transit hem de dağıtım merkezi rolünü pekiştirecek. Bu da bölgeyi, Çin’in kuşak ve yol girişimi gibi uluslararası lojistik ağlarına entegre olabilecek önemli bir aktarma noktası haline getirir.”
Suriye’deki gelişmelerin bölgesel lojistik faaliyetlerine yansımasıyla ilgili olarak da fikirlerini dile getiren Adem Güler, Suriye’ye 2010 ve öncesinde yapılan ihracatın 2 milyar doların üzerine çıktığına işaret ederek, “Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin büyük rolü olacak. Avrupa’dan Suriye’ye ve Suriye üzerinden tüm Gulf bölgesine yapılacak transit taşımacılık, ülkemiz lojistik firmalarına ayrı bir fırsat yaratacak. Mersin/Yenice, Gaziantep ve Hatay gibi iller, artan ticaret hacmiyle birlikte lojistik merkezler olarak daha da önem kazanacak” ifadesini kullandı.