Transformatör üreticileri işleyecek silisli sac bulmakta zorlanıyor
Türkiye’nin net ihracatçı olduğu sektörler arasında yer alan Türk transformatör sektörü, ham madde olarak kullanılan silisli sac tedarikinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle zora düştü. Sektördeki firmaların yüzde 60’nın kümelendiği Şanlıurfa’da işleyecek silisli sac bulmakta zorluk yaşanırken, sektör temsilcileri ham madde ithalatında kolaylık ve yerli üretimi başlatacak yatırım teşvikleri bekliyor.
Haber Merkezi |Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA
Dünyada sadece ABD, Çin, Kore, İngiltere, Brezilya, Almanya gibi ülkelerde konuşlanan yaklaşık 20 üretici tarafından üretilen silisli saca yönelik taleplerin artması ürün tedarikinde ciddi sıkıntılara neden olurken bu alandaki tekelleşme artıyor. Uzun yıllardır transformatörlerin enerji çekirdeklerinin üretiminde, elektrik şebekelerinde kullanılan silisli sacın son yıllarda elektrikli otomobillerde de kullanılmaya başlamasıyla küresel tedarik zinciri yeniden şekilleniyor.
Üretici firmalar tekelleşerek üretim kapasitelerini büyük bir bölümünü daha yüksek fiyat veren elektrikli otomobil üreticilerine ayırıyor. Silisli sac tedariki kesilen transformatör ve elektrik sektörleri de işleyecek ham madde bulamıyor. Küresel ticarette yaşanan sorunlar ihracatçı konumunda bulunan Türk transformatör sektörünü de ham maddeye erişemez duruma getirdi. Sektördeki firmaların yaklaşık yüzde 60’nın kümelendiği Şanlıurfa’da silisli sac tedarikinde aracı firma sayısı artarken, yüksek faiz oranlarıyla çalışan özel ve yabancı bankalara olan bağımlılık sektörün rekabet gücünü zayıflatıyor. Şanlıurfa Sanayici İş İnsanları Derneği ve Transfomaks Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korkut Polat, Türkiye’de silisli sac üretiminin olmadığını bu yarı mamul üründe tamamıyla dışarıya bağlı olduklarını aktardı.
Yerli silisli sac üretimi için yeterli deneyimine sahip firmalar desteklenmeli
Zonguldak ve İskenderun’da yerli silisli sac üretimi yapabilecek tecrübeye sahip birçok demir çelik sanayicisinin bulunduğuna dikkat çeken Mehmet Korkut Polat, ancak yüksek maliyetler nedeniyle şirketlerin yatırım projelerini beklettiğini belirten Mehmet Korkut Polat, “Silisli sacın elektrikli otomobillerde kullanılmasıyla birlikte cazibesi daha da arttı. Silisli sac şuanda dünya genelinde yapılabilecek fizibil yatırım alanları arasında yer alıyor. Şuanda 1 tonluk ham demir fiyatları 600 ile 1000 dolar arasında alıcı bulurken 1 tonluk silisli sacın fiyatları 2600 ile 4.500 dolar arasında değişiyor. Ülkemizde silisli sacı başarı ile üretebilecek tecrübe ve bilgi birikimine sahip önemli firmalarımız var. Ancak bunun için söz konusu firmalarımızın teknolojik altyapılarını geliştirmesi lazım. Yüksek döviz kuru nedeniyle bu alandaki yatırımlar bekletiliyor. Yani sanayici uygun yatırım ortamının oluşmasını bekliyor. Bu süreci kaçırmamak için sac üreticilerimizin silisli sac üretimi için gerekli teknoloji yatırımları için yeni devlet destekleri ve yatırım teşvikleri geliştirmeliyiz” diye konuştu.
Kamu bankaları akreditifli ödeme yaparsa ithalat maliyetleri yüzde 50 azalır
Tekelleşme ve aracıların sayısının artması maliyetleri artırıyor
Dünyada silisli sac üreticisi 5 ülkenin bir tekel oluşturmaya çalıştığı uyarısında bulunan Hamza Tavas, ayrıca ürün tedarikinde aracı firma sayısının çok fazla olduğunu bu nedenle maliyetlerinin sürekli artış eğiliminde olduğunu dile getirdi. Sektörel firmaların direkt olarak ithalat yapabilmesi için güçlü bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu kaydeden Tavas, “Türkiye’nin yıllık silisli sac ihtiyacına uygun yeni bir tedarik yapılanması kurup tedarikte karşımıza çıkan aracıları saf dışı bırakmalıyız. Hatta bu yeni yapılanmanın merkezinde ihracatçı birlikleri de olmalıdır. Bu çalışma ile yaşadığımız döviz kaybımızı artırıp ayrıca sanayicilerimizin kar marjlarını yukarı çekebiliriz. Ancak ithalat maliyetlerini düşürerelk sektörümüzün yıllar boyunca büyük mücadeleler sonunda elde ettiği kazanımlarını koruyabiliriz” şeklinde konuştu.