Toprağın hafızasını mimarlıkla dokuyan Türkiye pavyonu: Yerebasan
Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 10 Mayıs’ta kapılarını açıyor. Bienalde yer alacak Türkiye Pavyonu, Yerebasan projesiyle toprağın ekolojik ve kültürel zenginliğini merkeze alarak sürdürülebilir bir mimari vizyon sunacak.
Haber Merkezi |Dünyanın en prestijli mimarlık etkinliklerinden Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 10 Mayıs’ta kapılarını açıyor. Bienal kapsamında Arsenale’deki Türkiye Pavyonu’nda İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) koordinasyonunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde, Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın küratörlüğündeki Yerebasan sergisi sanatseverlerle buluşacak. 23 Kasım’a kadar devam edecek sergi, toprağın duyusal, döngüsel ve ekolojik zekâsını Türkiye’den örneklerle keşfedecek.
Toprağın bilgeliğiyle mimarlık
Yerebasan, adını toprağa basan, onunla uyum içinde var olan bir mimari anlayıştan alıyor. Sergi, toprağı yalnızca fiziksel bir malzeme değil, medeniyetlerin, ekosistemlerin ve sürdürülebilir yaşamın temel taşı olarak ele alıyor. Ziyaretçiler, toprağın kokusunu, dokusunu ve sesini hissedebilecekleri, sanat eserleri ve mimari projelerle çevrili bir alana davet ediliyor. Küratörler Ceren Erdem ve Bilge Kalfa, insanın doğayla ilişkisini yeniden düşünmeye çağırırken, toprağın derinliklerinde saklı bilgiyi mimarlığın geleceğine taşımayı hedefliyor.
Sergi, yapılaşma ve inşaat gibi faaliyetlerin çevresel etkilerini tartışmaya açarak, Türkiye’nin arkeolojik mirasından ve yerel yapı tekniklerinden ilham alan iyimser öneriler sunuyor. Kerpiç, taş ve ahşap gibi geleneksel malzemelerin modern teknolojilerle yeniden yorumlandığı projeler, doğaya ve kültüre saygılı bir mimarinin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Yerebasan, iklim, coğrafya, canlılık ve döngüsellik gibi kavramları mimarlığın ilişki ağlarında önceliklendiren bir manifesto niteliği taşıyor.
Zengin katılımcı yelpazesi
Yerebasan, bireysel sanatçılar ve kolektif ekiplerin iş birliğiyle hayat buluyor. Hüseyin Aksoy, Michael Akstaller, E. Füsun Alioğlu & Senem Akçay, Ali Mahmut Demirel, Sinem Dişli, Yelda Gin, Ali Miharbi, Özgül Öztürk, Serkan Taycan ve Orkan Telhan bireysel katkılarıyla sergiye derinlik katarken; Atelier FY, Bire-Pan, Common Action Walls, Herkes İçin Mimarlık & Poçolana Works, Mono Earth, Ozruh, Rec II, ReYard House, Solidified ve Yalın Mimarlık gibi ekipler kolektif projelerle yer alacaklar. Küratörlerin açık çağrısına gelen 120 başvuru arasından seçilen 18 proje, sergi alanında gazete formatında sunularak Türkiye’nin farklı bölgelerinden sürdürülebilir mimari yaklaşımlara dikkat çekecek. Proje ve araştırma ekiplerinde Enes Yılmaz, Leonie Todd, Karim Gohary, Neha Goel ve Simonida Galovic yer alırken, küratör asistanı olarak Dicle Beştaş görev alıyor. Sergi tasarımı Bilge Kalfa Architecture tarafından gerçekleştirilirken, görsel kimlik Paleworks (Ozan Akkoyun, Yağmur Ruzgar) imzasını taşıyor.
Yerebasan kitabı
Sergiye eşlik eden Yerebasan kitabı, mimarlara “Bugüne dek ne kadar toprağı şekillendirdiniz? Etkileşimde olduğunuz katmanlar, Yeryüzü ile daha ahenkli bir ilişkinin anahtarını barındırıyor olabilir mi?” sorularını sorarak başlıyor. Melis Cankara’nın editörlüğünde hazırlanan kitap, serginin temalarını derinleştiren bir düşünsel zemin sunuyor.
Küratörler Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın otobiyografik anlatılarının yanı sıra, Aytek Soner Alpan, Sevince Bayrak, Enise Burcu Derinboğaz, Ömür Harmanşah, Burcu Serdar Köknar, Aslı Odman, Bülent Tanju ve Evren Uzer gibi farklı disiplinlerden yazarların katkıları kitapta yer alıyor. Sergideki eser ve projelere dair ayrıntılı yazı ve görsellerle zenginleşen kitap, Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanıyor. Türkçe basım, YEM Yayın iş birliğiyle 8 Mayıs’tan itibaren Türkiye’deki kitabevlerinde ve çevrimiçi platformlarda satışa sunulacak. İngilizce basım ise ListLab ortaklığında Venedik Bienali kitapçıları ve uluslararası dağıtımcılar aracılığıyla erişilebilir olacak.
Türkiye Pavyonu’nun destekçileri
Türkiye Pavyonu, SCHÜCO TÜRKİYE ve VitrA’nın eş sponsorluğunda hayata geçiriliyor. Fibrobeton Yapı Elemanları ve STONELINE katkı sağlayan kuruluşlar arasında yer alırken, Türk Hava Yolları havayolu partneri olarak destek veriyor. FÖRNİ, SAHA Derneği ve Summart ise prodüksiyon destekçileri olarak projeye katkı sunuyor.