Bitki bazlı gıdada birleşmeler yolda

Yüksek enflasyon küresel çapta gıda şirketlerinin yanı sıra bitki bazlı gıdayı en çok da bitki bazlı et sektörünü olumsuz etkiledi. Yapılan analizler ve araştırmalar önümüzdeki yıl bitki bazlı et sektöründe konsolidasyon yaşanacağını belirtirken, Unilever’in The Vegetarian Butcher’ı satışa çıkarması da en taze örnek olarak öne çıkıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bitki bazlı gıdada birleşmeler yolda

Şebnem TURHAN

Bitki bazlı gıda sektörü hayvansal ürünlere göre yükselişini sürdürmeye önümüzdeki yıllarda da devam edecek ama dünya çapında yüksek enflasyon ve yarattığı gelir dağılımı adaletsizliği tıpkı diğer sektörlerde olduğu gibi bitki bazlı gıda sektöründe de konsolidasyon ve satışların beklendiğinin habercisi. Özellikle de bitki bazlı etlerde bu çok daha gözle görünür şekilde gerçekleşecek.

Önümüzdeki en yeni örnek Unilever'in The Vegetarian Butcher'ı satmaya karar vermesi. Unilever, amiral gemisi bitki bazlı et markası The Vegetarian Butcher'ı satışa çıkardı. Bu haber küresel çapta bitki bazlı et sektöründe büyük yankı uyandırdı. Unilever 2018'de bitki bazlı beslenmeye artan ilgiye karşılık The Vegetarian Butcher'ı satın almıştı. Unilever’ın hedefi büyüktü ve 2025'e kadar 1,5 milyar Euro’luk satışa ulaşmayı hedefliyordu.

Unilever, geniş perakende ağları ve ilişkilerinden yararlanarak The Vegetarian Butcher'ı Avrupa'da zirvelere taşıdı, büyük ortaklıklara imza attı. Avrupa'daki Restaurant Brands International (RBI) ile dünyanın en büyük bitki bazlı et anlaşmasının yapan markanın bitki bazlı köfteleri Avrupa genelindeki Burger King'lerde satılmaya başlandı. Piyasa uzmanlarının verdiği bilgiye göre başlangıçta, The Vegetarian Butcher başarıya hazır görünüyordu. Ancak, marka bu performansı Avrupa dışına taşıyamadı. The Vegetarian Butcher ABD'de tam olarak başarılı olamadı; diğer küresel pazarlarda ise büyük ölçüde radar altında kaldı.

Yine sektör uzmanlarına göre Unilever’in Avrupa dışında başarılı olamaması sadece kendisinin hatası değil. Aslında 2021'den beri bitki bazlı et piyasası, özellikle ABD'de durgunluk ve hatta daralma belirtileri gösteriyor. Bitki bazlı sütle yapılan karşılaştırmalar daha net görülmesini sağlıyor. Bitki bazlı süt, perakende süt satışlarının yaklaşık yüzde 15'ine ulaştı. Gelişmiş bir ülkedeki herhangi bir kentsel kahve dükkanına girdiğinizde, bitki bazlı süt seçenekleri kullanılan tüm sütün yaklaşık yarısını oluşturuyor ancak bitki bazlı etler bu başarıya yaklaşamadı.

Yapılan araştırmalarda bitki bazlı eti seçmek için ne gerektiği sorulduğunda, tüketiciler genellikle ‘fiyat, tat ve kolaylık’tan söz ediyor. The Vegetarian Butcher'ın karşılaştığı zorluklar eşsiz değil. Bitki bazlı et sektöründeki birçok şirket benzer sorunlarla boğuşuyor. 2021'den bu yana, özellikle erken aşamadaki ve zarar eden şirketler için girişim sermayesi fonlarının kurumasıyla birlikte, birçok girişim kapandı veya ayakta kalmakta zorlanıyor. Daha küçük şirketlerin kapandığını gördükten sonra, önemli gelirleri olan şirketlerin konsolidasyon hedefleri haline geldiği bir aşamaya girildi. Tahmini geliri 50 milyon ile 150 milyon Euro arasında olan The Vegetarian Butcher bu eğilime örnek teşkil ediyor. Olumlu tarafı, kazanan şirketlerin muhtemelen en iyi yatırım getirisi aşamasına gireceği yer burası. Gelişmeler, bitki bazlı etlerin tadını ve dokusunu iyileştirse de (özellikle burger ve nugget gibi ürünlerde) tüketici davranışını istenilen ölçüde değiştirmedi.

Bir şans da olabilir

Unilever gibi bir küresel dev için, The Vegetarian Butcher'ı potansiyel olarak satma kararı muhtemelen stratejik önceliklere dayanıyor. Ancak bu The Vegetarian Butcher için felaket anlamına gelmiyor. Aksine, Unilever'in geniş şemsiyesinin altından çıkmak markaya daha çevik ve odaklanmış olma şansı sunabilir. Daha küçük, kendini işine adamış bir ekip, böylesine dinamik bir pazarda gereken çeviklikle şirketi yönlendirebilir.

The Vegetarian Butcher'ın satış kararı da bitki bazlı etlere yönelik konsolidasyon beklentilerini artırmaya başladı. Öte yandan İngiltere ve İrlanda hukuk firması Browne Jacobson adına Opinium tarafından hazırlanan bir raporda, tüketici alışkanlıklarının yaşam maliyeti krizi tarafından yönlendirilmesiyle, bitki bazlı gıda sektöründeki konsolidasyonun artmaya devam etmesi bekleniyor. Rapora göre İngiltere'deki yetişkinlerin neredeyse beşte ikisi, maliyeti nedeniyle bitki bazlı ürünleri satın almaktan kaçınıyor. Yetişkinlerin yüzde 54'ü bitkisel ürünleri hayvansal ürünlerden daha pahalı buluyor. İngiltere yetişkinlerinin dörtte biri, bu yıl süpermarketlerde geçen yıla kıyasla daha az bitki bazlı ürün seçeneği olduğunu düşünüyor. Vegan olanların beşte ikisinden biraz fazlası (%43) buna katılıyor ve daha az bitki bazlı seçenek olduğunu düşünüyor.

Uzmanlar küresel çapta hayvansal gıda sektöründe yaşanan krizin aşılabilmesi için de ürün portföy çeşitlendirilmesi gerektiğini bitki bazlı gıda sektöründen şirketlerle yapılacak birleşme ve satın alma faaliyetlerinin iki sektörün de yararına olacağını savundu.

Browne Jacobson'da Kıdemli Ortak ve Gıda ve İçecek Grubu Başkanı Sam Sharp “Bitki bazlı pazarın dayanıklılık veya büyüme gösteren alanlarında, örneğin indirimli perakendecilerin sunduğu hoşgörülü kategoriler veya ürünler gibi, birleşme ve satın alma faaliyetlerinin artması potansiyeli var. Şirketler, mevcut ekonomik iklimde başarılı bir şekilde yol almış veya daha sağlıklı ve sürdürülebilir seçeneklere yönelik tüketici eğilimleriyle uyumlu olan markaları satın almayı veya bu markalara yatırım yapmayı düşünebilir" dedi.

Kerry Group Dokulu Bitki Proteinleri Küresel Ürün Direktörü Neil McCluskey da, soya, bezelye ve buğday gibi geleneksel proteinlerin hala yaygın olmasına rağmen, daha sürdürülebilir ve performans odaklı kaynaklara doğru bir kayma olduğunu ve ABD pazarının bitki bazlı seçeneklerdeki önemli fiyat primi nedeniyle belirli zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti.

 

HAFTA