Neye inanırsak onu başarırız

Hobi olarak buz patenine başladı, dünya şampiyonu oldu… ‘Altın Kuğu’ lakaplı sporcu Naz Arıcı Almanya’da düzenlenen 2023 Uluslararası Yetişkinler Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda altın madalyayı kazanarak 5’inci kez ülkemize şampiyonluk getirdi. Arıcı ile pist üzerindeki başarılarını ve yaşadığı zorlu yolculuğu konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Neye inanırsak onu başarırız

Merve YEDEKÇİ

Beşinci kez Dünya Şampiyonu oldunuz. Başarılarınızın yeteri kadar bilindiğini düşünüyor musunuz?

Evet, bu yıl beşinci şampiyonluğumu aldım. Şampiyon olduğum zaman anlık medyada yer alıyorum. Ancak ondan sonraki süreç nasıl ilerliyor veya bu branşın gelişmesi için neler oluyor, bu konu biraz gözler önünde olmuyor. Aslında hiç kolay değil: Bu şampiyonlukları ülkemize getirirken zorlu disiplinli çalışmalardan geçiyorum. Toplumun kabul görmüş yaşantısından uzak, insanların yaşadığı saatte uyuyup, gece yarısı resmi antrenmanlarım oluyor. Zorlu dönemlerden başarı ile geçerek buraya geldiğim için mutluyum. Çektiğim acılar, madalyayı elime aldığım zaman geçiyor. Emeklerinin karşılığını almak böyle bir his olmalı.

Spora ilginiz nasıl başladı?

Aslında elektrik-elektronik mühendisiyim. 10 sene boyunca mesleğimi yaptım. Beraber büyüdüğüm en yakın arkadaşımı trafik kazasında kaybettim. Bu acının bana yaşatmış olduğu depresyon her şeyden beni uzaklaştırdı. Yaptığım işten bulunduğum yerden mutlu olmamaya başladım. Yaşadığım bu travmadan sonra hayata tutunabilmek için hobi edinme kararı aldım. Tabii, o dönem de hobi olarak algılayamıyorsun. Sadece kafanı dağıtacak, kaçış olarak görebiliyorsun. Sevdiğim, bana iyi gelen şeylerin listesini çıkardım. Bu listede buz pateni de vardı. Önce tribünde vakit geçirdim, gözlemledim. Stres atmak amaçlı başladığım buz pateninde hikâyem şampiyonluğa uzandı. Kendimi buz pistine o kadar ait hissettim ki, üçüncü senenin sonunda katıldığım ilk yarışmada dünya şampiyonluğunu aldım.

Sessiz sedasız gelen bir başarı…

O dönem bizim ülkemizde de çok tercih edilen spor branşları arasında yer almıyordu. Bu yüzden medyada çok fazla yer almadım.

Peki, okurlarımız için özetlersek, ilk madalyalar ne zaman geldi?

Benim yarışacağım dal Türkiye’de yoktu. ISU’nun Almanya’da düzenlediği 2015 ISU International Adult Figure Skating yarışmasına katıldım. Dünya çapında çok sevilen 15 ülkeden 35 sporcunun katıldığı en büyük yarışmada ilk şampiyonluğumu 2015 yılında aldım. Üstelik hayatımdaki ilk yarışmamdı, daha önce bir spor deneyimim yoktu. Türkiye’ye ilk defa bu kadar büyüklükte bir yarışmada şampiyonluk gelmişti. Benim bu başarımdan sonra Buz Pateni Federasyonu bu alanda ülkemizde de branş açtı. Türkiye’yi temsil ettiğim için orada olduğum için çok mutluydum. Ben Atatürk’ün kızıyım ve biz her şeyi yoktan var ettik. O yüzden bugün burada olmak benim içinde normal bir durum olmalı düşünceleri ile kendimi besledim. Devamında ise ülkemize 2016 yılında Almanya ve Kanada’dan iki tane şampiyonluk getirdim. 2017 yılında Almanya’da düzenlenen yarışmada 58.01 puan alarak dünya rekoru kırdım. 2018 yılında Kanada’dan getirdiğim dünya ikinciliğim var. Yetişkinler Dünya Birinciliği hala bende.

Hikayenize dönüş yaparsak, 29 yaşında tüm hayatınızı değiştirip dünya şampiyonluğuna uzanmak çok alışılageldik bir durum değil…

Doğru… Dünya çapında çok artistik buz patenci var. Ancak benim onlardan farkım, ülkemizde henüz buz pateni bir spor olarak bilinmezken 29 yaşında başlamış olmam. Avrupa’daki sporcular küçük yaşlarda eğitimlere başlayarak 20’li yaşlarına geldiklerinde bu sporu bırakıyorlar. Onların da emekleri tabii ki çok önemli. Fakat göz ardı edilmemesi gerekiyor ki benim küçük yaşlarda bu sporda bir eğitim fırsatım yoktu. Eğer ki küçük yaşlardan itibaren vücudunuzu esnemeye alıştırırsanız çok büyük acılar çekmiyorsunuz. Benim bedenimi esnetme sürecim zorlu geçti. Baktığınızda rakiplerime göre esneklik olarak zoru başarıyorum.

Bahsettiğiniz gibi bu sporu yapabilmek için atletik olmanın yanında vücut dengesi şart. Nasıl bir antrenman rutininiz var?

Sadece bu sporu yapıp kenara çekilmiyorsun. Başarı gösterebilmeniz için ciddi bir şekilde jimnastik, dans ve bale yapmanız gerekiyor. Buz aslında bir sonuç. Buza çıkana kadar birçok aşamada başarılı olmalısın. Matematik işlemine benzetecek olursak dört işlemi buz dışında öğrenmen gerekiyor. Tamamında başarılı olursan piste çıkabilirsin. Jimnastik ve balede dengeyi, dansta estetiği, artistik ve müziği kullanmayı öğreniyorum. Buz üzerinde olmaktan daha çok cimnastik antrenmanlarım oluyor. Jimnastik yaparken her zaman zorlanıyorum. 38 dakika  hiç durmadan koştuğum, kondisyon çalışmaları yapıyorum. Esneklik, uzun zaman ve fiziksel acı veren bir durum ama olmazsa olmaz. Tahmin edersiniz ki motivasyonun kırılması, dalgınlık denge kaybına yol açabilir. Düşebilirsiniz. Düşmek normal fakat sert düşüşler sakatlığa yol açar. Bu da tüm emeklerinin boşa gitmesi demek. Bunun ise buz dışındaki branşlarda vücudumuzu kuvvetlendirerek önüne geçebiliriz. Her zaman konsantrasyonunuz olmuyor. Fiziksel ve psikolojik olarak hazır olmalısınız. Vücudun dinlenmiş, her zaman dinç olması önemli. Bazen düşünmeden pistte oluyorum. Zaten düşünecek veya dikkatimin dağılacağı zamanım olmuyor. Dışardan gelen etkilere kendimi kaparak, kulağımı müziğe veriyorum. Koreografimi çok fazla antrenman yaparak vücudumun refleks haline getirmesini sağlıyorum. Tabii, tüm yaşadığım zorluklar ülkemize bu başarıyı getirdikten geçiyor. Belirtmek isterim ki, tek idolüm Türkiye’nin ilk milli sporcusu aynı zamanda antrenörüm Timuçin Özbükücü.

Sponsor sorunu yaşadınız mı?

Evet, 2016 yılında Buz Pateni Federasyonu tarafından sıkıntı yaşamıştım. Fakat daha sonra halloldu. Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun beni seyretmesi ve desteği ile Sarıyer Belediyesi sponsorluğunda Kanada da yarıştım. Ata sporu buz pateni olan bir ülkede şampiyonlukla döndüm. Altın madalyamı ise Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na hediye ettim. Bu başarımdan sonra Ankara-Yenimahalle sporcusu yaptı beni. Şu anda da Yenimahalle Belediyesi sporcusuyum. Bununla beraber 23 Derece YouTube kanalı da sponsorum. Bazı ciddi sponsorluk konuları yaşamış olsam da ülkemi yurt dışında en başarılı şekilde milli duygularımla temsil etmek mutluluk veriyor.

Sizinle ilgili çok güzel tepkiler geliyor, bu yorumların üzerinizdeki motivasyonu nasıl?

Bu duygu tarif edilemez. Şu ana kadar yarıştığım bütün uluslararası yarışmalarda kategorimdeki tek Türk bendim, hepsinde de altın madalya aldım. En büyük motivasyonu destekçilerimden alıyorum. Antrenörüm, ekip arkadaşlarım hep beraber biz tüm sürecin içerisinde birbirimize destek sağlıyoruz. Fakat sizlerden beğenildiğimi, takdir edildiğimi görmek beni daha çok motive ediyor. İyi ki bu sporu yapıyorum. İyi ki çok çalışmışım şampiyonluk almışım diyorum. Bayrağımızı gittiğim her yerde dalgalandırmak benim için en büyük gurur. Bu ülkeyi, Cumhuriyeti bize yoktan var ederek bağışlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Onlara laik Türk vatandaşı, başarılı Türk sporcusu olmaya gayret ediyorum.

Sizden ilham alan, kadın sporcularımıza ne söylersiniz?

Şu saatten sonra yapmanın bir gereği yok, bir tarafını kırarsın diye çok tepki aldım, ailem de bunlara dâhil. Ben inandım, istedim. Bizler bu toprakların insanıyız. Atatürk’ün sözü olan: “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!” bize her zaman ilham olmalı. Önerim şu ki; gönlünde, içinde herhangi bir spor dalı isteği olanlar bir şekilde spora başlasınlar, ben onlara garantilerini veriyorum yaşlanmıyorlar. Biz insan olarak sınırlarımızı kendimiz koyuyoruz. Neye inanırsak onu başarırız. Ben yaptıysam herkes yapar, benim hiç kimseden bir ayrıcalığım ya da bir üstünlüğüm olduğunu düşünmüyorum.

Peki, şimdi sırada ne var?

Önümde iki hafta sonra gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası var. Türkiye’de rakibim yok. Altın madalya almayı planlıyorum. Gelecek senelerde de mevcut başarımı korumak için çok çalışacağım. Her zaman piste olacağım. Mutluyum, çalışmaya devam ediyorum. Şampiyonluğumu Atatürk’ün Türkiye’sinde geleceğe umutla bakan tüm kadınlara hediye ediyorum.

YAPTIĞIM HATALAR BENİ HIRSLANDIRDI

Paten üzerinde yaşadığınız en unutulmaz anınız nedir?

Aslında ilk yarışmam. Buzun üzerinde bir an dengesizlik yaşadım. Koreografi dönüşlere spin diyoruz. Yarışma esnasında spin’lerden birini kaçardım. Ondan sonra bunu yapmam lazım, bunu yapmam lazım diyerek kendimi dış etkilere kapatıp, tamamen koreografime odaklanarak şampiyonluğu aldım. O yarışta aslında dereceye girmekti niyetim. Hata yapmama rağmen daha çok hırslanıp bırakmadım ve şampiyon oldum. Yaptığım hatalar beni daha çok hırslandırdı.