Türkiye bir mücevher ülkesi

Mücevher sektörünün otoritelerinden HRD  Antwerp 35 milyon TL yatırımla Türkiye pırlanta pazarındaki faaliyetlerine yeniden başladı. Markanın ülkemiz için yatırım planlarını, CEO Ellen Joncheere’den dinledik: “Bu sefer kalıcı olacağız”

Haber Merkezi |

Aslı Barış 

HRD Antwerp, Türkiye’deki potansiyeli görerek 2015 yılında ortaklık kurmak suretiyle İstanbul’a adım atmıştı… Peki, bu birliktelik neden devam etmedi?

Eski ortağımızın oyunu kurallarına göre oynamadığını, kuyumcular ve müşteriler yerine çoğunlukla kendi çıkarlarını gözettiğini öğrendik.  Bu durum öylesine küstah bir suiistimalle sonuçlandı ki hukuki yollara başvurmak zorunda kaldık. Bu da bizi bir adım geri atmaya zorladı. Bizim için çok acı vericiydi çünkü bunun kaos ve sorun yaratacağını biliyorduk. Bundan ötürü Mart ayında İstanbul'daki Belçika Konsolosluğu'nda düzenlediğimiz 1. HRD Antwerp Türk Mücevher Gecesi'nde sektörden özür diledim. Başka seçeneğimiz yoktu - ama şimdi geri döndük ve bu sefer burada kalıcı olmayı garanti altına aldık.

Peki geri dönüş kararı nasıl alındı?

Türkiye'deki faaliyetlerimizi durdurmak zorunda kaldığımız gün, bir gün Türkiye’de yeniden başlayacağımızın kararını da verdim. Geri döneceğimize dair aklımda hiçbir zaman şüphe olmadı. HRD Antwerp Türkiye'ye ait. Türk müşteriler markamıza güveniyorlar ve perakendeciler HRD sertifikasıyla çalışmayı seviyorlar. Hukuk ekibimizin yardımıyla, hukuki stratejimizi hazırladık ve tüm savaşları kazandıktan sonra, sektörle yeniden bağlar kurmaya başladık. HRD Antwerp, Türk üreticilere ürün tedariği sağlayan pazarlarda önemli bir etkinliğe sahip ve ihracat pazarlarıyla da harika bağlantıları var. İşte bu kusursuz bir ticari eşleşme. 

İkinci dönemde, HRD Antwerp’ün ülkemizdeki faaliyetleri, yatırımları neler olacak?

Türkiye’ye elimiz boş gelmedik. Kalıcılığımızı göstermek için HRD Tasarım Ödülleri'ni tarihte ilk kez Avrupa dışına, Türkiye'ye taşıyoruz.  Bu pazara inanıyoruz. Kuyumcuların ve müşterilerin bağımsız ve uluslararası bir sertifikayla güvenli bir şekilde mücevher satın alabilmeleri için onlara faydalı olmayı önemli buluyoruz. Sektörü bir araya getirmek ve Türk mücevher markalarını desteklemek için her yıl bir Türk mücevher gecesi düzenleyeceğiz. Mağazaları ve perakendecileri desteklemek ve yeni müşteriler çekmelerine yardımcı olmak için bir Türk Güven Noktası ağı kuracağız. Türkiye'ye pırlanta ve değerli taş eğitimini getireceğiz. Laboratuvarda üretilen pırlantaların katlanarak artmasıyla birlikte, neyin gerçek neyin gerçek olmadığını ayırt etmek giderek zorlaşıyor. Bu nedenle hem tüketicilere dersler veriyoruz hem de perakende mağazalarında atölye çalışmaları düzenleyerek, perakende personelini kendi mücevherleriyle eğitiyoruz.

HRD Antwerp, bilimsel araştırmaları elmas piyasalarının hizmetine sunan ilk elmas laboratuvarı olma özelliğiyle biliniyor… Nasıl faaliyetler oluyor bu elmas laboratuvarında?

Bir kuyumcuda satılmadan önce, elmaslar ve mücevherler bir sertifikaya ihtiyaç duyarlar. Bu sertifika fiyatı belirleme ve orijinalliği garanti etme sürecinin bir parçası. Bir müşteri nihayetinde ne için ödeme yaptığını bilmek ister. Sertifika olmadan mücevher satın almak büyük bir risktir ve uzmanlar tarafından asla tavsiye edilmez. Ayrıca mücevherinizi satmak isterseniz, uluslararası bir HRD sertifikasıyla yeniden satış değeri %30'a kadar artacaktır. Bir pırlantanın orijinalliğini belirlemek için 4 C'yi (berraklık, renk, kesim, karat) kullanırız. Ayrıca bir araştırma departmanına sahibiz. Asıl farkı da burada yaratıyoruz. Araştırmalarımız sayesinde bir elmasın gerçekten doğal bir elmas olup olmadığını ve örneğin şu anda doğal bir elmasın değerinin ancak %5'ine sahip olan laboratuvarda üretilmiş bir elmas olup olmadığını belirleyebiliyoruz. Burada ayrıca bir elmasın gerçek doğasını gizlemek için kullanılan tüm işlemleri de tespit ediyoruz. Bunun için yüksek teknolojili bir laboratuvara ihtiyaç var. Bugün artık pırlantaların %95'inde, doğal ve laboratuvarda oluşturulan elmas arasındaki farkı çıplak gözle göremezsiniz. 

Kuyumcuların özel işlemleri tespit edemeyen sınırlı ekipmanları var ve yerel laboratuvarlar da suçluların sürekli geliştirdiği yeni tekniklere ayak uyduramıyorlar. Yereldeki kuyumcular ve laboratuvarlar sadece sınırlı miktarda taşla karşılaşıyorlar, biz ise her gün dünyanın dört bir yanından gelen taşları inceliyoruz. Teknolojiye ayak uydurmak için milyonlarca yatırım gerekiyor. Yerel ve ulusal laboratuvarlar küresel pazarın kaynaklarına ya da uzmanlığına sahip değiller. Ve inanın bana, elmasların yüksek değeri nedeniyle, suçlular sizi binlerce avro fazla ödemeniz için kandırmaya çalışmada her geçen gün daha akıllı teknikler kullanıyorlar. Burada temel soru, kuyumcunuza bu riski alacak kadar güveniyor musunuz? Saygın bir kuyumcu her zaman HRD Antwerp'in de aralarında bulunduğu uluslararası 3 tanınmış laboratuvardan birinin sertifikasıyla çalışmayı tercih eder. 

10 su bileziğinden 7’sinde yapay taş var

Mücevher alırken nelere dikkat edilmeli?

Her zaman pırlantanın kenarlarında veya mücevherin sertifikasında lazerle yazılan ibareyi arayın. HRD ile sertifikanın gerçek olup olmadığını çevrimiçi ücretsiz olarak kontrol edebilirsiniz. Eğer hala şüpheleriniz varsa veya tam anlamıyla emin olmak istiyorsanız, makul bir fiyat karşılığında HRD Antwerp'in kendisinden sertifikayı doğrulamasını isteyebilirsiniz. Yüksek değerli parçalarda kesin olarak emin olmak için her zaman tavsiye ettiğimiz bir seçenek.

Gelecekte çok daha iyi bir hizmetimiz de olacak. Elmas eşleşmesiyle, bunu perakendecinizde kontrol edebileceksiniz. İnovatif optik lensler sayesinde pırlantanın kalbine bakabilecek ve karakteristik özelliklerin sertifikayla eşleşip eşleşmediğini kontrol edebileceksiniz. Bu yöntemle gerçek olanı satın aldığınızdan tamamen emin olacaksınız. 

Bu gerçekten gerekli mi peki? 

Evet. Mücevherler üzerine yaptığımız bir araştırma sırasında, örneğin her 10 su bileziğinden 7'sinde 1 veya daha fazla laboratuvarda üretilmiş elmas bulunduğunu tespit ettik. Bu zaman zaman oluyor ve çoğu zaman perakendecinin haberi olmadan oluyor. Perakendeci ürünleri hem üreticilerden hem de bağımsız satıcılardan satın alıyor. Bir satıştan sonra taşları değiştirmek kolay - ya da bazen ayıklama sürecinde laboratuvarda üretilmişler ile doğal parçacıkların karışmasıyla hatalar meydana geliyor. Mücevhercilik hala çoğunlukla bir el işçiliği; dolayısıyla böyle hatalar meydana gelebiliyor.

 Türkiye’de geçen sene 419 milyon dolar değerinde pırlantalı mücevher ihracatı gerçekleşmiş… Türkiye’nin global mücevher pazarındaki yeri nedir, nasıl bir potansiyel var?

Türkiye bir mücevher üretimi ve ihracatı ülkesi… Mücevher ihracatında 5. ve mücevher üretiminde 3. sırada. Çok sayıda altın mücevherin yanı sıra çok sayıda elmas mücevher de bu rakamların içinde. Türkiye değer zincirinin çok önemli bir parçası. Ham elmaslar Afrika ya da Kanada'dan Antwerp ve Dubai'ye geldiğinde, %95'i parlatma ve kesim için Hintli şirketlere satılıyor.  Daha sonra büyük bir kısmı mücevher üretimi için Türkiye'ye gidiyor. Türkiye büyük bir tüketici pazarı ama aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu ve ABD'ye büyük bir ihracatçı. Potansiyeli çok büyük. Ama aynı zamanda yerel pazarı da dikkat çekici. Türkiye'de uluslararası bir laboratuvarın olmaması, bugüne kadar mücevher pazarında büyük güven sorunlarına yol açtı.  Türk halkı mücevherlerini seviyor. Mücevherlerini genellikle bir yatırım olarak görüyor. Bu nedenle müşterilerin mücevherlerini güvenle alıp satabildiklerinden emin olmaları gerekiyor. Bu süreçte bir kez daha büyük bir rol oynayabilir ve Türk kuyumcuların müşterilerine iyi hizmet vermelerine yardımcı olmak için gerçekten bir çözüm ortağı olabiliriz. 

HRD Antwerp Tasarım Ödülleri’ne Türkiye’nin de yeniden dahil olduğu müjdesini verdiniz… Bu yarışmanın yapısından ve öneminden biraz bahsedebilir miyiz?

HRD Tasarım Ödülleri, en büyük ve en eski uluslararası tasarım yarışması. Başka hiçbir tasarım yarışması 65 ülkeden 1500'den fazla tasarımcıya sahip değil. HRD Tasarım Ödülleri gerçekten küresel ve tasarımcıları mücevher sektörüne kazanma potansiyeline sahip bir etkinlik. Orta Doğu pazarı büyük bir mücevher pazarı ancak kimi nedenlerle üst düzey tasarımlar çoğunlukla Asya ve Avrupa işi olarak kalıyor. HRD Antwerp ile Orta Doğu'da pazar lideriyiz; bu nedenle mücevher üretiminde ilk 5'te yer alan Türkiye'nin mücevher tasarımı konusundaki yeteneklerini sergileme fırsatı bulmasını önemsiyoruz. İstanbul, Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında bir geçit konumunda. Bu ülkenin doğasında bulunan bu konuda liderlik rolünü üstlenmesinin zamanı artık geldi: Yüksek kalite Türk mücevher tasarımları yaratmak. 

Bu yıl da yarışmadaki klasik kategorilerimizi koruduk: Pırlanta, değerli taşlar ve aksesuarlar. Tasarımlar jüri başkanlığını Avedis Kendir'in yaptığı jürimiz tarafından değerlendirilecekler. Genç Türk tasarımcıları öne çıkmaya ve katılmaya çağırmak için ülkenin elçisi olabilecek yerel bir sese sahip olmayı önemli buluyoruz. Bu yıl ayrıca bir sürprizimiz de var. Dünya çapında milyonlarca insan tarafından görülecek çok özel bir ürün tasarlamak için ekstra bir kategori eklenecek. Ama bu sonrası için bir sürpriz. 

Doğal olana bağlı kalmak her zaman iyidir 

2024 mücevher trendlerinden biraz bahsedelim…

Siyah, geri döndü. Özellikle pırlantalarla birlikte siyah altın mücevherler kesinlikle yeniden canlanma iddiasında. Ayrıca bileklerimize taktıklarımız da değişiyor. Zarif ve şık su bilekliklerden, kahraman manşeti gibi modern ve cesur ifade parçalarına geçiyoruz. Fred Leighton, Marina B, Amrapali London... hepsi yeni metaller deniyor ve parçalarını muhteşem elmaslarla süslüyor. Sade lüks hala önde gelen bir trend, ancak moda dünyasının bu trendi benimserken mücevher parçalarıyla sadeliği aştıklarını görebiliyoruz.  

Sürdürülebilirlik sizin için neyi ifade ediyor?

Biz sürdürülebilirliği kendi yöntemlerimizle sahipleniyoruz. Bir laboratuvar olarak, çevre üzerinde çok sınırlı bir etkiye sahibiz.  Ancak mücevherlerin birden fazla kullanımı olduğundan emin olmak için daha fazlasını yapmak istiyoruz. Bir laboratuvar olarak Avrupa'da 58 Facettes ile özel bir iş birliği başlattık. Bu şekilde önceden kullanılmış mücevherlere ikinci kez hayat veriyoruz. 58 Facettes, ikinci el mücevherlerin online olarak satıldığı en büyük satıcılardan biri. HRD sertifikası ile bu mücevherler, satıcı pazarındaki sertifikasız parçalara göre %30 daha fazla değere sahip olacak ve daha hızlı satılacak. Mevcut mücevherleri yeniden işleyerek yeni parçalara dönüştürme fikrinden hoşlanmamızın yanı sıra, bunun çevre üzerinde de bir etkisi var. Gelecekte bu çözümü Türkiye'de de sunabiliriz, böylece Türk halkı mücevherlerini küresel bir satış platformunda değerlendirmeye başlayabilir. 

Laboratuvarlarda üretilen yapay elmas, mozanit gibi taşlardan oluşan parçalar sizce bir yatırım değeri taşıyor mu?

İyi bir yatırım ürününün 2 şeye ihtiyacı var: Değer ve piyasa düzenlemesi. Değer işin kolay kısmı; 2 şekilde belirlenebilir. Doğal elmas gibi sınırlı kaynakların doğal bir değeri var. Az bulunurlar, çıkarılmaları pahalıdır, bu da doğal değer anlamına gelir. Bununla birlikte marka değeri de vardır. LVMH, yarın laboratuvarda oluşturulan elmasların değerli olduğuna karar verirse, markaları bu değeri taşıyacak kadar güçlüdür. Yani şu anda doğal olmayan elmasların henüz doğal ya da marka değeri yok. Ancak bu durum değişebilir. Piyasa düzenlemesi çok daha zor ve şu anda halihazırda mevcut değil. Doğal elmaslar için bir fiyat endeksi yok, resmi bir pazar platformu yok, farklı ülkelerde farklı ürün kuralları var... Bu da bu ürünlerin fiyatlarının son derece değişken olmasına neden oluyor ve kesinlikle yüksek değerli bir ürün olan doğal elmaslar için sağlam bir yatırım olması zaten zor. Daha düşük değere sahip diğer tüm taşlar için ise bu tamamen söz konusu değil.

Ayşe Ateş'ten Sinan Ateş cinayetine ilişkin kritik açıklamalar Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Türkiye'ye geliyor ABD'den Ukrayna'ya yüz milyonlarca dolarlık yardım 'Yabancı hastaların harcamalarını Bakanlık ödeyecek' iddialarına yanıt Çin'de tüketici ve üretici fiyatlarında deflasyon eğilimi sürüyor Çin'de altın alımları neden arttı?