Antalya'da şehir turizmi

Turizmde "3S" kavramı, İngilizce "sun, sand, sea" yani "güneş, kum, deniz" kelimelerinin kısaltması olarak kullanılır. Bu model, Antalya gibi turizm destinasyonlarının temel yapıtaşlarından biridir. Ancak Antalya, sınırlı bir kıyı tatili anlayışının ötesine geçerek şehir turizmi alanında da kendini geliştirmektedir.

Uzun yıllar boyunca, Antalya sahip olduğu tarihi ve kültürel mirası yeterince öne çıkaramamış olsa da, son dönemlerde bu durum değişmiş ve şehir turizmi canlanmaya başlamıştır. Antalya'nın tarihi dokusuyla dikkat çeken Kaleiçi, bu gelişimin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kaleiçi, labirent gibi dar sokakları, tarihi yapıları ve canlı sosyal hayatıyla, Paris'in ünlü Latin Mahallesi'ni aratmayan bir cazibeye sahiptir.

Ayrıca, Antalya, sanatsal ve kültürel etkinliklerle de şehir turizmini canlandırmaya başlamıştır. Uzun yıllar düzenli olarak gerçekleştirilen Altın Portakal Film Festivali, her ne kadar önemli bir organizasyon olsa da, şehir turizmi konusunda beklenen etkiyi yaratamamıştı. Benzer şekilde, Aspendos Festivali de bir dönem Antalya'nın en çarpıcı sanat etkinliklerinden biri olmuş, ancak zamanla ilgisizlik nedeniyle gerilemiştir.

Bu eksikliği gidermek adına son yıllarda hayata geçirilen Antalya Piyano Festivali ve Akra Caz Festivali gibi etkinlikler, şehir turizmini canlandıran önemli adımlar olmuştur. Akra Caz Festivali, sadece yedi yıl gibi kısa bir sürede uluslararası alanda bir marka haline gelmiş ve Antalya'ya farklı ülkelerden sanatseverleri çeken bir etkinlik olmuştur.

Bu festival, Antalya'nın "3S" odaklı turizminin ötesine geçerek, şehir turizminin büyük bir ivme kazanmasını sağlamıştır. Festivali hayata geçiren Akra Otel'in sahibi Haydar Barut, etkinliği bir yatırım olarak görmekten ziyade, şehirlerine bir katkı olarak ele almaktadır. Barut'un bu vizyonu, festivalin başarısında büyük bir rol oynamıştır.

Festivalin organizasyonunda yer alan Kadir Dursun da bu başarının mimarlarından biridir. Dursun'un detaylara verdiği önem ve sınırsız enerjisi, festivalin her aşamasında kendini göstermektedir. Konserlerin organizasyonundan etkinliklerin yürütülmesine kadar her ayrıntıyla ilgilenen Dursun, başarının ardındaki en önemli isimlerden biri olarak dikkat çekmektedir.

Akra Caz Festivali'nin Antalya'ya kattıkları, sadece sanatseverleri bir araya getirmekle sınırlı kalmamış, aynı zamanda şehir ekonomisine ve turizmine de önemli bir katkı sağlamıştır. Antalya'nın turizmdeki geleceği, sadece sahillerde güneşlenmekle sınırlı kalmamalı, sanat, tarih ve kültürle şehir turizmi daha da geliştirilmelidir. Akra Caz gibi festivaller, bu vizyonun gerçekleşmesi yolunda önemli adımlar sunmaktadır.

Antalya'nın şehir turizminde attığı bu büyük adım, diğer turizm destinasyonlarına da ilham olabilecek bir dönüşümün örneğidir. "3S" konseptinin ötesine geçerek, sanat ve kültürle harmanlanan bir turizm anlayışı benimsemek, bölgenin uzun vadeli turizm stratejisine de olumlu katkı sağlayacaktır.

Tüm yazılarını göster