Trump’ın ikinci kez ABD başkanlığına seçilmesinden bugüne kadar yaşanan siyasi ve ekonomik alanlardaki git-gel kararlarını takip etmekten başımız dönmüş durumda. Siyasi tarafta tek başına aldığı geceden gündüze her an değişebilme ihtimalini içeren kararları, piyasaları da oldukça oynak bir vaziyete getirmiş durumdadır. İran’ın İsrail askeri tesisleri ve kent merkezlerine yoğun olarak füze saldırısında bulunmasının ardından ABD’nin de geçtiğimiz hafta sonu İran’daki nükleer tesislere ağır bombardıman uçakları ile bombaları bırakması ile birlikte Brent tipi petrol fiyatında $66’dan $77’a kadar 1 haftada %17 düzeyinde bir artış gerçekleşti. ABD’nin savaşa dahil olmasının üzerinden 48 saat geçtiğinde ise İran’ın Katar’daki ABD askeri üssünü yetkililere önceden haber vererek karşı tarafa hiç bir zayiat vermeden kendi halkına yönelik verilen ara gazı görevini de tamamlamış oldu. Tüm bu yaşananların ertesinde ABD başkanından tarafların ateşkes kararına vardıkları açıklaması uluslararası ajanslara düştü. Gelen bu sevindirici haber ile birlikte Brent petrol fiyatı da 66,79 dolar seviyesine kadar yaklaşık %10 düzeyinde çok hızlı bir düşüş kaydetmiş oldu. Bu arada taraflar arasında füze atışları ateşkes kararından sonra da devam etmektedir.
Fed’in 2026 için çekirdek enflasyon beklentisi %2,4
Sadece bir kaç gün içerisinde yaşanan bu seviyede siyasi, askeri ve piyasa hareketlerinin şiddetine şöyle kenara çekilerek baktıktan sonra rasyonel yatırımcılar için söylenebilecek tek şey var: Bir süre olayları “bekle ve gör” stratejisi üzerinden izlemek olmalıdır.
Küresel tarafta yaşanan son ekonomik gelişmeler tarafında ABD Merkez Bankası (Fed) 2025 yıl sonu için büyüme beklentisini %1,7’den %1,4’e geri çekerken, çekirdek enflasyon beklentisini de %2,7’den %3 seviyesine yükseltti. Yani yılın ikinci yarısında enflasyonda geçici bir yükseliş (zira 2026 sonu çekirdek enflasyon beklentisi %2,4’te) büyümede ise kısmi bir gerileme beklemektedir (zira 2026 sonu büyüme beklentisi %1,6 seviyesindedir).
Piyasa Fed’den 2 faiz indirimi bekliyor
Neticede Fed başkanı Powell’ın para politikası tarafında bu yılın sonuna kadar Trump’ın gümrük vergileri ve siyasi eylemlerinin neticelerini bir süre daha izleyerek hareket etmeyi, eylül ayında bir faiz indirimine gitmeyi seçmekte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu noktada halen 7 Fed güvernörünün 2025 yılı içerisinde herhangi bir faiz indirimi beklentisi içerisinde olmadıklarını açıklamış olmaları da sonbaharda yapılacak olan Fed toplantısının önemini oldukça artırmaktadır. Piyasa tarafındaki beklenti ise eylül ve aralık aylarında 0,25 baz puan olmak üzere toplamda 2 faiz indirimi yapılması şeklindedir.