Etkin işleyen bir piyasa zorunlu; enerji ticaretinde fark yaratmalıyız

Neslihan GÖKDEMİR AĞAR Enerjide İnovasyon

Enerji ticareti odağımızda… Dışa bağımlılığın bitirilmesi gereken çetrefil bir konu… Ortak akılla sert adımların atılması gerekiyor. Enerji bağımlılığımızı ekonomik sağlığımız için minimize etmek zorundayız. Sektöre baktığımızda ithalat görüyoruz; rasyonel bir vadede, bunu ihracata çevirmemiz zorunlu. Yeşil ekonomi, karbon ekonomisi ve yeni teknolojiler anahtar konular.  Yeşil hidrojenin enerji ticaretinin bir parçası haline getirilmesi beklentiler ve büyük değişimler arasında. Bu çerçevede, güçlü politikaların tasarlanıp uygulanması ve multidisipliner yaklaşımların inşası şart. 

Türkiye’nin doğalgaz ve petroldeki üstün başarıları motive edici, güven verici… Ülkece, sağduyulu ve objektif olmayı da öğrenmemiz gerekiyor. Muhalefetiyle iktidarıyla memleketin enerji denklemlerini ancak uzlaşarak, üreterek, tartışarak ve ortak değerlerimize sahip çıkarak çözebiliriz. Cari açık; aslında akıl açığımızdır. Artık hep para harcayan değil, para kazanan tarafa geçmemiz gerekiyor.

Yeni jeopolitik dengeleri gözeterek kendi ekonomik gerçeklerimizi gözden kaçırmadan öz güvenle yola devam kararı aldı ulusumuz. Var gücümüzle sürdürülebilir yeni dengeleri hep birlikte yeniden kurabiliriz. Dünya piyasalarındaki oynaklıkları iyi izlemeli dersler çıkarmalıyız; uzlaşmacı ve uzun dönemli bir politik bakışla… Kırmızı çizgilerimizi elbette gözeterek; ortak değerlerimize ve toplumun bütününe sahip çıkarak…

Yeni dönem çok önemli; yeni ve büyük başarıları ve dönüşümleri yüksek bir motivasyonla, kararlılık ve heyecanla hep birlikte gerçekleştirebiliriz.

Yatırımlarda duraksama; 2026 ve 2053’ün önemi

Son yıllarda yaşanan Kovid-19 salgını ve ekonomik duraklama gibi nedenlerle elektrik tüketimi ve üretim sektörüne yapılan yatırımlarda bir duraksama gözleniyor.

İklim değişikliği alanında küresel olarak gözlemlenen gelişmeler, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefi ve 2026 yılında Avrupa Birliği tarafında uygulamaya başlanacak olan ‘sınırda karbon vergisi’ gibi düzenlemeler ülkemiz enerji piyasaları açısından yüksek önemde. 2022 yılında Rusya-Ukrayna Savaşı’nı takip eden süreçte derinleşen emtia krizi, karbonsuzlaşmanın enerji bağımsızlığı açısından önemini açıkça görmemizi sağladı.

Bu kapsamda, tüm sektörler arasında elektrik sektöründe karbonsuzlaşmanın çok özel bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Yakın gelecekte hem elektrik sektörü içinde yenilenebilir enerji payının artırılması, kömür üretiminden çıkılması oldukça kritik konular arasında yer alıyor. Ulaşım, sanayi ve ısıtma gibi sektörlerde elektrik kullanımının artırılması önemli sektörel beklentiler arasında. 2022 yılının sonunda açıklanan Ulusal Enerji Planı da bu istikamette bir gidişin hedeflendiğini gösteriyor. Bu kapsamda, Türkiye elektrik sektörünün çok büyük miktarda yatırımlara ihtiyaç duyacağı ve bu yatırımların yenilenebilir enerji, enerji depolama, iletim sistemi ve yeşil hidrojen gibi farklı enerji ve esneklik kaynaklarına dağıtılması bekleniyor.

Böylesi bir dönüşüm, bir yandan Türkiye’nin iklim değişikliği hedeflerini gerçekleştirmesini sağlarken, diğer yandan enerji sektöründeki dışa bağımlılığın ortadan kaldırılmasına da yardım edecektir.

Etkin işleyen bir piyasaya ihtiyaç var; fark yaratmamız gerek; AUF uygulaması…

Piyasayı araştırdığımızda, enerji ticaretinin etkinleştirilebilmesi için organize piyasaların yapısında gerçekleştirilebilecek pek çok ilerleme dikkat çekiyor. Enerji ticaretinin önündeki zorluklardan biri olarak, Nisan 2022’de hayatımıza giren ve altı aylık dönem için planlanmasına rağmen, uygulama süresi 3. kez uzatılan Kaynak Bazlı ‘Azami Uzlaştırma Fiyatı’ (AUF)  uygulaması olarak gösteriliyor. YEKDEM kapsamı dışındaki santrallerin satış fiyatlarını limitleyen ve bu nedenle sektörde serbest ticaretin yapılmasına imkân vermeyen bu uygulamanın, elektrik fiyatlarındaki düşüş de göz önünde bulundurularak, uygun bir vadede sonlandırılmasının piyasada ticareti tekrar canlandıracağı ifade ediliyor.

Bunun yanı sıra Gün Öncesi Piyasası (GÖP)’nda azami ve asgari fiyat limitlerinin güncel piyasa koşullarına göre gözden geçirilmesi, öncelikle gerçek zamanlı piyasalarda (ve ilerleyen zamanda GÖP’te) saatlik piyasa yapısından daha kısa çözünürlükte bir yapıya geçiş, uzun dönemde bölgesel bir fiyatlama yapısına geçilmesi gibi seçeneklerin de masada olduğu görülüyor...

Yaptığımız üst düzey görüşme ve değerlendirmelerde; benzer şekilde Gün İçi Piyasası’nda kapı kapanış sürelerinin geriye çekilmesi, Yan Hizmetler piyasasının yapısının değiştirilmesi ve dengeleme cezalarının gözden geçirilmesi gibi reformlar da etkin bir piyasa oluşumu için sırada bekleyen öneriler arasında yer buluyor. Bunun yanı sıra, yakın gelecekte bir karbon piyasasının oluşturulması, 2026 Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyum açısından önemli bir zorunluluk olarak TEE enerji ajandamızın başköşesinde yer almaya aday.

Bütün bunların da ötesinde, piyasada fiyat oluşumuna müdahalelerden mümkün olduğunca kaçınılması ve piyasa yapısının kendi dinamikleri içinde çalışmasına izin verilmesinin altı çizilen konu başlıkları arasında sıralandığını görüyoruz. Bu kapsamda daha önceki dönemlerde gördüğümüz çeşitli çapraz sübvansiyon uygulamalarının ortadan kaldırılması ve yalnızca belli ihtiyaç gruplarına özel sübvansiyonların devam ettirilmesinin önemi de dikkat çekilen konular arasında yer alıyor.

Dünyadan örnek ülkeler

Özellikle Almanya, Birleşik Krallık ve İspanya gibi Avrupa organize elektrik piyasalarının geçtiğimiz dönemlerde geçirdiği reform süreçlerini yakından izleyerek dersler alınması ve bu piyasalardaki değişim süreçlerinin yakından izlenmesi önemli görülüyor. Türkiye elektrik piyasalarında yapılacak reformlarda benzer ülke deneyimlerinden ve iyi uygulama örneklerinden yararlanmanın anlamlı olacağı kesin. Ancak farklı uygulamalar örnek alınırken her ülkenin kendi içinde bulunan özel bazı koşullar taşımasının da dikkatten kaçırılmaması ve bu doğrultuda yeni politikaların oluşturulması bekleniyor.

Enerji yatırımlarının hızlanması şart

Enerji yatırımlarının hızlandırılabilmesi açısından aslında geçtiğimiz yıl önemli adımlar atıldığı da görülüyor. Atılan olumlu adımlara örnek olarak ise lisanssız elektrik üretimi konusunda yapılan değişiklikler, YEKA ihalelerinde belli süreler için piyasa fiyatından satıma izin verilmesi, çalışmayan YEKDEM’in yeni bir uygulamayla değiştirilmesi ve depolama tesisleriyle entegre rüzgâr ve güneş santralleri konusunda yapılan değişiklikler olarak gösteriliyor.

Öte yandan, yeni yatırımların önünü tıkayabilecek sorunların da devam ettiği gözleniyor. Türkiye’nin önümüzdeki on yıllarda ihtiyacı olacak üretim sistemi yatırımlarının gerçekleşebilmesi için iletim sistemi yatırımlarının önemli ölçüde artırılması bekleniyor. Diğer yandan azami uzlaştırma fiyatı (AUF) uygulaması gibi piyasa işleyişini zorlaştırıcı ve emtia krizi döneminde bir ihtiyaçtan dolayı getirilmiş uygulamaların uzun dönemli hale getirilmemesi yatırımların önünün açılması açısından önemli bulunuyor.

Çözümler ve politikalar…

Bahsi geçen koşullardan dolayı enerji sektörüne yapılacak yatırımların hızlandırılması büyük önem taşıyor.  Sektörün ileri gelenleri ilen yaptığımız görüşmelerde, YEKDEM uygulamasında yapılan değişikliğin önemli bir adım olmasına karşın, YEKDEM kapsamında devreye girecek yatırımlara ilişkin pek çok detayın henüz açıklanmadığı vurgulanıyor. Yapılacak olan YEKDEM rüzgâr ve güneş yarışmalarının tarihlerinin ve şartlarının ivedilikle belirlenmesi bu yatırımların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesine olanak verilmesi beklentiler arasında.

Benzer şekilde YEKA projelerinin yavaşlamasına yol açan bazı engellerin de ortadan kaldırılması ve genel olarak izin süreçlerini hızlandırıcı adımların atılması önemli öncelikler arasında. Piyasadaki belirsizliklerin azaltılabilmesi için uygulanması düşünülen karbon fiyatlama mekanizmasının detaylarının en kısa zamanda belirlenmesi de bir diğer stratejik öncelik olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, TEİAŞ’ın iletim sistemi yatırımlarını hızlandırması tüm üretim sistemi yatırımları açısından olmazsa olmaz bir konu olarak ajandamızda.

Etkin işleyen bir piyasa için; sektör olarak rekabetçi ve yenilikçi uygulamalarla fark yaratabilir; dünyada örnek uygulamalar geliştirebiliriz. Ulusumuz ve sektörümüz; bunu başarabilecek azim, bilgi, deneyim ve güçtedir.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar

Yeni kabinenin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olan Dr. Bayraktar’ı global ve ulusal ölçekte bekleyen yoğun ve karmaşık bir enerji denklemi bekliyor; kendisine üstün başarılar diliyoruz.

2016-2018 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı oldu. 2010-2016 yılları arasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda Kurul Üyesi olarak görev yaptı. 23 Temmuz 2018 tarihinden günümüze Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı olarak çalıştı.

Geçmişte, uluslararası kuruluşlar bünyesinde enerji yönetimi ve düzenlemeleri alanında çalışmaları bulunan Dr. Alparslan Bayraktar, Enerji Düzenleyicileri Konfederasyonu (ICER) ve Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği (ERRA) Başkanlığı da yaptı.

Lisans eğitimini İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ‘Ekonomi Hukuku’ alanında ve Fletcher School of Law and Diplomacy’den ‘Uluslararası İlişkiler’ alanında yüksek lisans dereceleri aldı. Doktorasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yer Sistem Bilimleri Bölümünde, ‘Enerji Ekonomisi ve Politikası’ alanında gerçekleştirdi.

Anılarımızda yaşayanlar; yaşama enerji katanlar

Prof. Dr. Osman Sevaioğlu (1950-2020)

1950 doğumlu. 1972 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun. Aynı bölümde yüksek lisans ve doktora dereceleri aldı. 1972-1975, 1976-1979, 1979-1999 yılları arasında sırasıyla, TEK Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünde görev yaptı. 2001 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu üyeliğine seçildi. 2003 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümündeki görevine döndü. Başlıca araştırma konuları, elektrik iletim ve dağıtım sistemleri, enerji ekonomisi, elektrik sektöründe serbestleştirmedir. 2002 yılında IEEE, PES Chapter Outstanding Engineering Award Ödülü aldı. Unutulmaz kimliğiyle elektrik sektöründe bir enerji kaynağı oldu. Kendisini tanımaktan ve forumlarımıza katılımından onur duydum. Değerli hocamızı saygı ile anıyorum.

Enerji Ticareti & Yatırım

Enerji Piyasalarında Ticaret, Risk Yönetimi ve Yapılandırma Anlaşmaları

YAZAR: Davis Edwards

  1. Baskı; Mac Graw Hill Yayınevi

Değişken enerji fiyatları ve hızla değişen enerji endüstrisi, bilinçli yatırımcılar için yatırım fırsatları, bilgisizler için tehlikeler sunuyor. Shale gaz, dünyanın ucuz petrol ve doğal gazla dolu olabileceği endişesini artırdı. On yıllık rekor yüksek sıcaklıklar, azalan fosil yakıt kaynaklarıyla ilgili endişelerin yerini aldı. Piller, güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerji teknolojileri kamu hizmetlerini sarsıyor. Sürekli yenilik ve değişen pazarlar, enerji sektörünün ayırt edici niteliği olmaya devam ediyor.

Enerji sektörünün önde gelen uzmanlarından biri tarafından yazılan Enerji Ticareti ve Yatırımı, ikinci baskısında, geleneksel ve gelişmekte olan piyasalarda bilinmesi gereken finansal ilkeler ve kanıtlanmış yatırım stratejilerine kadar uzanan konuları heyecan verici piyasa üslubuyla ele alıyor. Wall Street ticaretinde ve enerji sektöründe uzun süredir tecrübeli olan Davis Edwards, enerji yatırımcıları için önemli olan her konu hakkında ayrıntılı bilgi veriyor:

  • Doğal gaz, elektrik, petrol, kömür, hava durumu ve emisyon piyasaları,
  • Vadeli işlemler, vadeli işlemler, takaslar ve opsiyonlar gibi finansal ürünlerle ilgili ayrıntılar

Yayılma seçeneklerini, mekânsal yük tahmini ve ücretlendirme anlaşmalarını açıklıyor ve anlaşma yapılandırma örnekleri paylaşıyor.

  • Özel elektrik kapsamı piyasalar - kapasite, finansal iletim hakları (FTR'ler), enerji satın alma anlaşmaları (PPA'lar) ve yan hizmetler
  • Doğal gaz taşıma, depolama ve değişken opsiyon sözleşmelerine ilişkin açıklamalar
  • Piyasa riski, kredi riski ve model risk yönetimine pratik bir giriş.

Enerji ticareti yapmak için ihtiyacınız olan bir kitap.

YAZI HAKKINDA: Bu yazı; EKONOMİ GAZETESİ Enerji Yazarı Neslihan Gökdemir Ağar tarafından, 23 Haziran 2023 tarihli gazetemizde yayınlanan TEE ‘ENERJİ TİCARETİ’ yayınına özel olarak hazırlanmıştır.

SORU VE YORUMLARINIZ:

Tüm yazılarını göster