Bu hafta sadece bir ülkeyi incelemekle kalmayacak aynı zamanda bir ülkeye yani bir pazara olan ‘’bakış açımız’’ı da değerlendirmeye çalışacağız.
Kendi öznel yaşamımda iki örnekle yazıma başlamak istiyorum. İlk Latin Amerika ziyaretimi yaklaşık on beş yıl önce mecburiyetten dolayı Venezüella’ya yapmıştım. Mecburiyetten diyorum çünkü Venezüella-Kolombiya-Peru ticaret heyetine katılmıştım ve ilk durak Venezüella’ydı.
Ülke, o dönem içinde bulunduğu ekonomik kriz, kur sıkıntısı, ülkede yaşanan yoksulluk, para transferi gibi sorunlardan dolayı zor günler yaşıyordu. Venezüella’yı sadece kâğıt üzerinden incelerseniz karşınıza çıkacak verilerle bu ülkeye mal satamayacağınızı düşünürsünüz.
Lakin bu heyetten sonra bizim firmamız dahil heyete katılan bazı firmalarımız bu ülkeye ihracat yapabilmişti. Evet, yoksulluk vardı lakin yaşam devam ediyordu. Evet, para transferi çok zordu ama tüccarlar Miami üzerinden ödemelerini gönderiyorlardı. Evet, çifte kur söylemini duyuyorduk fakat bu sistemde ithalatçı çok daha fazla para kazanıyordu. Yani tüm siyasi ve ekonomik krizlere rağmen hayat ve ticaret devam ediyordu.
Diğer bir tecrübem de Irak’ta olmuştu. Bildiğiniz üzere Irak’ın Kuzey’i çoğu zaman daha güvenli bir bölgeyken güneyinde sorunlar uzun yıllar devam etti. Medyada patlamaları ve çatışmaları izlediğimiz o dönemde, biz firma olarak Irak’ın güneyine çok iyi ihracat yaptık.
Söylemek istediğim; sadece televizyonlarda, gazetelerde, sosyal medyada ve raporlarda gördüğümüz ya da okuduğumuza bakmak yetmiyor. Bana öyle geliyor ki yaşamın olduğu yerde ticaretin olduğunu unutmamız gerekiyor.
Tabi ki enerjimizi öncelikle daha kolay ihracat yapabileceğimiz bölge ve ülkelere verebiliriz lakin sorunların olduğu ülkelerde de önemli fırsatların olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Gelin bu hafta kuzeyimizdeki savaşın bir tarafı olan Ukrayna’yı incelemeye çalışalım. Öncelikle bu savaşın bir an önce bitmesi temennimizi belirterek yazıma başlamak isterim.
Savaşın tarafı olan ve topraklarının yaklaşık dörtte biri işgal altında olan Ukrayna’ya ihracatımız aylık ve yıllık bazda artmaya devam ediyor. Gerek bizim şirketimizde gerekse sektör ihracatımıza baktığımızda da aynı durum söz konusu. Savaş devam etse de hatta bazı bölgelerde ağır çatışmalar yaşansa da yaşam devam ediyor. Yaşam devam ettiği sürece de ticaret bir şekilde oluyor.
Daha da önemlisi; savaş sonrası Ukrayna’ya bugünden yatırım yapmayı yani bu ülke üzerine çalışmayı önemli görüyorum. Gelin bu hafta savaşın içindeki Ukrayna’yı anlamaya ve bu pazardaki ki risk ve fırsatlara bakmaya çalışalım.
Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra Ukrayna’yı ziyaret etme fırsatım olmadı. Bu nedenle güncel gelişmeleri öğrenmek için Ukrayna’da üretim ve ticaret yapan müşterilerimin ve bu dönemde Ukrayna’yı ziyaret edebilen arkadaşlarımın görüşlerini de aldım. Özellikle Ticaret Bakanlığı’mızın güncel raporlarını ve bakanlığımızın uhdesinde düzenlenen Ukrayna Elektronik Sohbet Toplantısı’ndan da yararlandığımı ayrıca belirtmek isterim.
2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı artık kıtasal ya da bölgesel bir savaştan küresel bir savaşa dönüştü. Bu savaşa ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Avrupa ülkeleri, İran, Kuzey Kore, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler de bir şekilde müdahil oldular.
Biden yönetimi 17 Kasım’da Ukrayna’ya ABD yapımı füzeleri Rusya’ya karşı kullanma yetkisini verdi. Onu bazı Avrupa ülkeleri de izledi. Biden yönetiminin Ukrayna’ya giderayak destek olmaya çalışması “Trump kaygısı’’ olarak yorumlandı.
Ukrayna’nın, ABD yapımı ATACMS ve İngiliz üretimi uzun menzilli Storm Shadow füzelerini Rusya’ya karşı kullanmaya başlaması, Rusya’dan sert bir karşılık buldu. Rusya, nükleer angajman kurallarını değiştirerek Ukrayna’ya kıtalararası balistik füze fırlattı. Görünen o ki Avrupa-Rusya gerginliği el yükselterek devam edecek.
Bugünlerde en çok sorulan soru bu süreçlerden sonra Rusya-NATO ya da Rusya-AB savaşı olur mu?
Ukrayna’nın 2023 yılı GSYİH’sı 178,8 milyar dolar olup kişi başı düşen geliri 4.318 dolar. Ülke ekonomisi 2023 yılında %5,3 büyümüş gözükmekle birlikte bu büyümenin en önemli nedeni aslında savaş sonrası küçülen ekonomideki baz etkisi. Belki buna Batı yardımlarını da ekleyebiliriz.
Ukrayna ekonomisinin, IMF tahminlerine göre 2024 yılında %3 oranında büyümesi ve kişi başına düşen gelirinse 5 bin 505 dolara yükselmesi bekleniyor.
Yaklaşık dörtte biri Rus işgali altında olmasına ve savaşın devam etmesine rağmen Ukrayna’da Ocak-Temmuz aylarında enflasyon %4,1 olarak gerçekleşti. Kur ve enflasyonda da büyük oynaklıklar görülmemekte.
Tarımın ülke ekonomisinde ve ihracatında önemli bir yeri bulunan Ukrayna ‘’Avrupa’nın tahıl ambarı’’ olarak adlandırılır. Savaş öncesi verileri kriter alırsak tarım sektörünün GSYİH’dan aldığı pay yaklaşık yüzde 11’dir. Ukrayna ihracatının yaklaşık yüzde 41’i tarım ürünlerinden oluşmakta olup ülke nüfusunun yüzde 14’ü bu sektörde istihdam edilmektedir.
Yine savaş öncesi verilere baktığımızda 2021 yılında küresel pazarda Ayçiçek yağı ihracatının %40'ından fazlasını, mısır ve arpanın %10'undan fazlasını ve buğday ve kolza tohumunun yaklaşık %10'unu gerçekleştirmiştir.
Savaş, Ukrayna'nın tarım sektörüne, ülke ekonomisine ve ihracatına büyük zarar verdi. Hatta küresel çapta gıda enflasyonunu dahi etkiledi. Ukrayna’nın tahıl ekiminin gerçekleştiği bölgelerin %36’sı işgalden etkilendi. Bunun yanında Ukrayna topraklarının yaklaşık %30’unun da mayınlanmış olması tarım üretimine zarar verdi.
Ukrayna ekonomisine tarihsel perspektiften baktığımızda, Sovyetler Birliği’nden ağır sanayiye dayalı bir ekonomi miras devralmasına rağmen ülke ekonomisinin yeniden yapılandırılmasında yeterli mesafe alınamadığını görüyoruz. Çelik gibi emtia fiyatlarına ve dış finansmana bağımlı bir ekonomik yapıya sahip olan Ukrayna, küresel ekonomik ve mali krizden en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu.
Ukrayna’da sanayi sektörünün GSYİH’dan aldığı pay yaklaşık yüzde 23 seviyesinde. İmalat sanayisinin GSYİH’dan aldığı paysa yüzde 12 civarındadır. Ülkenin önde gelen sanayi sektörleri arasında işleme-imalat, metalürji, elektrik enerji, ağaç işleme, madencilik, kimya ve gıda sanayileri yer almaktadır.
Ukrayna'daki gıda ve içecek sektöründe önemli ürünlerse şeker, et, süt, sıvı ve katı yağlar, konserve meyve ve sebzeler, şekerleme, alkollü içkiler, şaraplar ve tuz yer almaktadır.
Ülkenin doğal kaynaklarına baktığımızda; özellikle maden yatakları ve doğal kaynaklar açısından oldukça zengin bir ülke olduğunu görüyoruz. Demir cevheri, titanyum, nikel, manganez, kömür gibi önemli enerji kaynaklarına sahip olan Ukrayna’da son dönemde petrol ve doğal gaz rezervleri büyük ölçüde azalmıştır.
Hizmetler sektörü ise son yıllarda önemli gelişme göstermiştir. Bu gelişmede en önemli alt sektör bilişim sektörü olarak öne çıkmaktadır. Savaş nedeniyle bazı bilişim firmaları AB ülkelerine taşınsa da ülkede hala güçlü bir bilişim sektöründen bahsedebiliriz.
Savaşa rağmen 2023 yılında BT sektöründe yaklaşık 307 bin kişi istihdam edilmiş olup sektörün GSYİH içerisindeki payı %4,9’a ulaşmıştır. Ukrayna’nın hizmetler sektöründeki diğer öncü sektörleri; ulaştırma, bankacılık ve haberleşme olarak sayılabilir.
Madencilik sektörüne baktığımızda, Ukrayna’nın zengin sayılabilecek yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Mineral kaynak rezervlerinin dünya içindeki payı yaklaşık %5’tir.
Ukrayna’da kömür, demir cevheri, kireç ve kireçtaşı önemli madenler arasındadır. Bunların yanında ülkede titanyum, cıva, sülfat ve potasyum tuzları, sülfür, granit, toromin ve kaolin gibi madenler ve toprak elementleri bulunmaktadır.
Diğer Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla genç, nitelikli ve ucuz işgücü, Ukrayna-AB Ortaklık Anlaşması kapsamında AB tarafından sağlanan imtiyazlar, ülkede oligarkların ekonomik etkinliğinin azaltılması ile farklı sektörlerde ortaya çıkan fırsatlar Ukrayna’ya yatırım için öne çıkan avantajlardır.
Savaş dolayısıyla yurt dışına çıkan insan kaynağı, finans ve sigorta enstrümanlarının savaş nedeniyle kısıtlılığı, savaşın bir sonucu olarak altyapı ve tedarik zincirinde ortaya çıkan sorunlar, zaman zaman aksayan bürokratik süreçler ve yerel yönetimlerin keyfi uygulamalara gidebilmesi Ukrayna’ya yatırım için gösterilen dezavantajlı hususlardır.
Ukrayna’nın 2023 yılı rakamlarına baktığımızda; ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 19 azalarak 36,2 milyar dolara gerilediğini, ithalatınınsa yüzde 16 artarak 63,6 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz.
2023 yılında toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 100 milyar dolara ve dış ticaret açığı 28 milyar dolara ulaşmıştır.
Ukrayna’nın savaştan sonra ihracatındaki en büyük ortağı Polonya olmuştur. Ukrayna’nın Polonya’ya ihracatı toplam ihracatından yüzde 13 pay almaktadır. Polonya’nın ardından en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Romanya, Çin, Türkiye, Almanya, İspanya, İtalya, Hollanda, Macaristan ve Mısır’dır.
Ukrayna ihracatı çoğunlukla hammadde ve tarım ürünlerinden oluşmaktadır. Yüksek teknoloji ürünlerinin ülke ihracatındaki payı yüzde 5,5 civarındadır.
Ukrayna’nın ithalatındaysa yüzde 16’lık payla Çin en büyük partneri. Çin’in ardından sırayla Polonya, Almanya, Türkiye, ABD, İtalya, Bulgaristan, Hindistan, Çekya ve Fransa en fazla ithalat gerçekleştirdiği ülkeler olarak sıralanmaktadır.
Tablodan da görüldüğü üzere 2022’den bu yana devam eden savaşa rağmen ikili ticaretimizde derin bir düşüş gözükmüyor. Aksine ithalatımız azalırken ihracatımızda artış görüyoruz.
2023 yılında Ukrayna’ya ihracatımız bir önceki yıla göre %6,8 artış göstermiş ve 3,4 milyar dolar olmuştur. 2023 yılında ülkeden ithalatımız ise bir önceki yıla göre %17,1 oranında azalarak 3,7 milyar dolar olmuştur.
2023 yılı baz alındığında Ukrayna ile ticaretimizde ülkemizin 249,7 milyon dolar dış ticaret açığı verdiği gözlenmektedir.
Ülkemizle Ukrayna arasında serbest ticaret anlaşmasında sona gelindi. İç onay süreçleri devam ediyor. İlk hedef iki ülke arasındaki ticaret hacminin 10 milyar Amerikan dolarını geçmesi. Ukrayna’nın hali hazırda AB, EFTA, diğer BDT ülkeleri, Kanada ve Birleşik Krallık’la serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor. Rusya ve Belarus ile olan serbest ticaret anlaşmalarıysa savaştan dolayı askıya alınmış durumda.
Birleşik Arap Emirlikleri’yle de STA müzakereleri tamamlanmış olup iç onay sürecine geçilmiş durumda. Ukrayna pazarının yapısına baktığımızda, serbest ticaret anlaşmasının iç onay süreçlerinin tamamlanmasının ikili ticaretimizi pozitif yönde etkilemesi muhtemeldir.
- Ukrayna, fiyat hassasiyeti yüksek olan pazarlardan biri
Öncelikle şunu söyleyeyim, Ukrayna hem geleneksel pazarın hem de modern pazarın güçlü olduğu bir ülke. Metro, Spar, Auchan gibi uluslararası zincirlerin yanı sıra ATB, Fozzy Grup, Epitsentr gibi lokal zincirler de ülke çapında güçlü. Bunların yanında bölgelerinde etkili bölgesel perakende zincirleri de bulunmakta.
Bunların yanında farklı şehirlere dağılmış geleneksel pazara ürün tedarik eden önemli ithalatçıları var. Ukrayna’da gerek demir yolu gerekse kara yolu lojistiği görece iyi olduğundan toptancılar ve ithalatçılar başkent Kiev’in haricinde farklı şehirlere de dağılmış durumda.
Ukrayna, fiyat hassasiyeti yüksek olan pazarlardan biridir. Bu nedenle fiyat-kalite dengesi önemlidir.
Eski Sovyet ülkelerinde güvenin çok önemli bir unsur olduğunu diğer ülke analizlerinde söylemiştim. Evet, ‘’güven’’ her ülkede önemlidir lakin eski Sovyet ülkelerinde bu konu biraz daha hassas. Bu yüzden randevunuza zamanında gitmeniz, yapamayacağınız şeyleri baştan söylemeniz, ilişkinizde güven esasını unutmamanız önemli olacaktır.
İthalat yapmalarına rağmen bazı Ukraynalı firmalarda İngilizce bilen personel olmayabiliyor. Eğer ziyaret edeceğiniz firmada İngilizce bilen personel yoksa yanınızda tercüman götürmeniz daha sağlıklı bir iletişim için önemli olacaktır.
Ukrayna için iki nokta var; birincisi firmaların yapacakları, ikincisi de kurumların yapması gerekenler.
- Firmalar olarak Ukrayna ve diğer doğu bloğu ülkelerin kültürlerini, satınalmacıların davranışlarını iyi analiz etmemiz gerekiyor. Açıkcası bunu yapmanın en doğru ve kolay yollarından biri Türkiye’de eğitim almış ve her iki kültürü de anlayabilen personel çalıştırmak. Bizler bir yanımızda profesyonellik isteyen Avrupa diğer taraftan kişisel ilişkilerin ön plana çıktığı Orta doğu pazarları arasında Doğu bloğu ile ilişkilerde zorlanabiliyoruz.
- Ülke olarak Rusya-Ukrayna savaşında her iki ülke ile ilişkilerimizi dengeli bir şekilde yönetiyoruz. STK lar olarak da benzer şekilde Ticari ilişkilerimizi güçlü tutmamız gerekiyor. Yazımda bahsetmiştim, Ukrayna’ya seyahat bugünlerde hiç kolay değil. Bu nedenle fuarlara katılmak ve Ticaret heyetleri Ukrayna’ya götürmek pek mümkün değil. Buna karşın proaktif bir adım atılarak acaba Ukrayna’dan getirilecek alım heyetleri ilave desteklenebilir mi? Örneğin Rusya Ticaret Bakanlığımızın hedef ülkeler listesindeyken 2025 için Ukrayna’da “sadece alım heyetleri için” hedef ülke statüsüne sokulabilir mi? Biz gidemiyorsak Ukraynalı alıcıları ülkemize getirmek iyi bir adım olabilir.
Kaynaklar
T.C. Ticaret Bakanlığı
Trademap
- En fazla ihraç ettiği ürün grupları
Hububat, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, demir ve çelik, metal cevherleri, cüruf ve kül, elektrikli makina ve cihazlar, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü, gıda sanayii kalıntıları, hayvan yemleri, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, etler ve yenilen sakatat.
- İthalatında öne çıkan başlıca ürünler
Mineral yakıtlar ve yağlar, motorlu kara taşıtları, elektrikli makina ve cihazlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, plastikler ve mamulleri, eczacılık ürünleri, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazlar, demir ve çelik, gübreler ve muhtelif kimyasal maddeler.
- İhracatımızda öne çıkan ürünler
Mineral yakıtlar ve yağlar, demir ve çelik, plastikler ve mamulleri, elektrikli makina ve cihazlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, meyveler ve sert kabuklu meyveler, örme giyim eşyası ve aksesuarı, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı, sebzeler ve bazı kök ve yumrular.
- Ukrayna’dan ithal ettiğimiz ürünler
Hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, hububat, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, demir ve çelik, gıda sanayii kalıntıları, hayvan yemleri, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü, metal cevherleri, cüruf ve kül, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, etler ve yenilen sakatat, elektrikli makina ve cihazlar.
Bugünü daha iyi anlamak için kısaca Ukrayna tarihine de bakmak gerek. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Rus İmparatorluğu’nun dağılmasıyla ülkedeki ilk bağımsızlık hareketleri başlamış. 1919 yılına Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuş lakin Bolşevik ihtilaline karşı koyamayarak 1922’de Sovyetler Birliği’ne katılmış.
Stalin döneminde hızla sanayileşen Ukrayna, kömür ve demir rezervleri sayesinde 1930'lu yıllarda Sovyet sanayileşmesinde merkezi bir duruma gelmiş.1932-1933 yılları arasında Stalin’in Sovyet kooperatifleşme siyaseti Ukrayna’da büyük bir kıtlığa yol açmış ve milyonlarca insan açlıktan ölmüş.
II. Dünya Savaşı’nda Almanların Sovyetler Birliği’ne girmeleriyle büyük kayıplar vermişler. İşgal döneminde 5-8 Milyon Ukraynalı yaşamını yitirmiş. II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra büyük bir açlık ve kuraklık yaşanmış.
II. Dünya Savaşı sırasında, ülkede milliyetçilik artmış. Bu nedenle 1980'li yılların sonuna kadar Komünist Parti tarafından sıkı bir kontrol altında tutulmuş. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından hemen önce 24 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını kazanmış.
Yakın tarihimizi hatırlarsak, 21 Şubat 2014 tarihinde Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç uzun süren gösteriler sonrasında Rusya'ya kaçmış ve Ukrayna’da Batı yanlısı hükûmet yönetime gelmişti. Rusya, yeni hükûmeti tanımadı ve bunu darbe girişimi olarak nitelendirdi.
18 Mart 2014’da Ukrayna’nın özerk bölgesi olan Kırım Rusya tarafından ilhak edildi. Bunun yanında Ukrayna sanayisi ve ihracatı için önemli bir yeri olan, kömür ve demir rezervlerine sahip Donbas bölgesinin büyük bölümünün kontrolü Rus ayrılıkçıların idaresine geçti.
21 Şubat 2022 tarihinde Rusya Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini resmen tanıdığını açıkladı ve 24 Şubat 2022'de Ukrayna’yı işgale başladı.
Ukrayna’nın nüfusu savaştan sonraki göçlerle birlikte tam olarak bilinmese de, IMF tahminlerine göre yaklaşık 33,37 milyon. 2021’de 41 milyon olan Ukrayna nüfusunun savaşın ardından 33,3 milyona kadar gerilediğini görüyoruz.
Genel olarak baktığımızda, Ukrayna nüfusu da dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi yaşlanıyor. Evlenme ve doğum oranları düşüşte ve Batı’ya göç etme isteği var. Nüfusu ve aktif işgücü sayısı on yıldır azalıyor. Ukrayna’da okuryazarlık oranı %99,7.
Ülkenin resmi dili Ukraynaca ve büyük çoğunluk Rusça bilse de bugünlerde savaştan dolayı Rusça konuşmuyorlarmış. Rusça bilen ihracatçılarımızın yapacakları görüşmelerde bu hususa dikkat etmeleri önemli.
Ukrayna’nın demografik yapısına bakacak olursak; ülkenin %78’i Ukraynalı, %17’si Rus, %0,05’i Kırım Tatarı. Bunun yanında %78’i Ortodoks, %10’u Katolik, %2,5 Protestan ve %1’i Yahudi.
Savaştan dolayı Ukrayna’ya direkt olarak uçuş bulunmuyor. Ukrayna’ya gitmek isteyenler İstanbul’dan direkt Ukrayna’ya giden otobüsleri kullanabilir. Bu otobüs seyahati yaklaşık 30-36 saat sürüyor. Ukrayna ülkemizden vize istemiyor lakin bu yolculuk Bulgaristan ve Romanya üzerinden olacağı için Schengen vizenizin olması gerekiyor.
Daha önceleri Ukrayna’ya gitmek isteyenler Moldova üzerinden geçiş yaparak Ukrayna’ya varabiliyorlardı. Lakin son zamanlarda sınırda kontroller artmış ve Ukrayna’ya giriş yapmak isteyenler farklı nedenlerle ülkeye alınmıyormuş. Eğer Moldova üzerinden Ukrayna’ya gitmek isterseniz bu konuya dikkat edin.
Ukrayna’nın para birimi Ukrayna Grivnası (UAH). ABD Doları ve Euro bozdurmak isterseniz öncelikle bankaları ya da döviz bürolarını tercih edin. Kredi kartınızı da kullanabilirsiniz.
Mart ayı son haftası ile Ekim ayı son haftası arasındaki dönemde Türkiye ile Ukrayna arasında saat farkı olmamasına karşın diğer dönemde yani Kasım-Mart aylarında Ukrayna ile Türkiye arasında bir saat zaman farkı bulunmakta.
Ukrayna yüzölçümü bakımından Avrupa’nın en geniş ülkelerinden biri olup eski Sovyetler Birliği'ni oluşturan 15 cumhuriyet içinde Rusya Federasyonu ve Kazakistan'ın ardından yüzölçümü en büyük üçüncü ülke. Ülkenin başkenti Kiev olup diğer önemli şehirleri, Kharkiv, Dnipropetrovsk, Odessa ve Donetsk olarak sayılabilir.
Ülkenin bayrağı sarı ve mavi; sarı renk buğday ve ayçiçek tarlalarını yani üretkenliği ve refahı temsil ederken mavi renk gökyüzünü yani barışı temsil etmekte.
Ukrayna AB’ye aday statüsünü kazandı ve üyelik müzakereleri devam ediyor. Ukrayna’nın hedefi 2030 yılında AB’ye tam üyelik. AB-Ukrayna Ortaklık Anlaşması kapsamında Ukrayna menşeli ürünlerde gümrük vergilerinin askıya alınması, kotaların kaldırılması, taşımacılıkta sağlanan imtiyazlar gibi farklı hususlarda Ukrayna’ya destek olunmakta.