Faiz indirimlerinin başlaması fonları nasıl etkiler? İşte uzman isimden piyasa tahminleri!
Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, "Faiz indirim sürecinin gündeme alınmasıyla birlikte, borçlanma araçları şemsiye fonlarının iyi bir performans göstermesi beklenebilir" şeklinde değerlendirirken; yılın ikinci yarısı için hisse senedi fonlarının ön plana çıkmasının beklenebileceğini söyledi.
ŞENAY ZEREN |Şenay ZEREN
Yatırım fonlarına karşı ilgi günden güne artmaya devam ederken, yılın ilk yarısını geride bıraktığımız bu günlerde, fon türlerindeki ilk 6 aylık sıralama da belli oldu. Kıymetli madenler şemsiye fonu yaklaşık yüzde 38 getiriyle birinci sırada yer alırken, onu yüzde 24 kazançla geçen senenin şampiyonu olan para piyasasın fonu izledi. Üçüncü sırada ise, benzer bir getiri oranına sahip olan serbest şemsiye fonu takip etti. Hisse senedi fonu ise, yılın ilk yarısında yatırımcısına kazanç sağlatamadı.
Yılın ikinci yarısında ise, enflasyonun artış hızındaki yavaşlamanın kalıcılık sağlaması ve faiz indirim döngüsünün yeniden başlaması fon türleri için yön belirleyici olacak gibi görünüyor.
Son dönemin en popüler fon türü olan para piyasası fonu, 2025 yılına hızlı başlasa da son dönemde bu fondan çıkışlar yaşandı. Ancak uzmanlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirimlerine başladığında da, bu fonların iyi bir seçenek olarak yerini koruyacağı görüşünde.
2025 yılının ilk yarısında yatırımcısını üzen tek fon olan hisse senedi fonuna yönelik beklenti, yılın ikinci yarısında daha parlak. Borsanın en büyük rakibi olan mevduat faizinde beklenen olası gerilemeyle, hisse senedi fonunun yılın sonunda reel getiri sağlayabileceği dahi beklentiler arasında bulunuyor. Uzmanlar, şu anki mevcut seviyelerden hisse senedi fonu almanın cazip olabileceğini değerlendiriliyor.
Genel bir perspektifte baktığımızda fonlar, yatırımcı yeterli finansal okuryazarlığa sahip değilse ya da yeteri kadar bilgiye sahip, ancak portföyünü yönetecek zamanı yoksa iyi bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Yani, bu noktalarda fonları yöneten profesyonellerle çalışılması daha doğru bir seçenek. Böylelikle, kişi riskini minimize edebiliyor.
Peki, para piyasası fonu mu, mevduat mı; hisse senedi fonu almak için doğru bir zaman mı; altın fonu almak için geç mi kaldık; hangi fon türlerinde potansiyel var? Hepsini Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş ile konuştuk.
Sizce, TCMB temmuz ayında yeniden faiz indirim döngüsüne başlar mı? Peki, olası faiz indirimi, para piyasası fonlarını nasıl etkiler ve para piyasası fonu mu, yoksa mevduat faizi mi desek hangisini seçersiniz?
Petrol fiyatlarındaki sakin seyir ve iç talepteki yavaşlamanın etkisiyle, TCMB’nin temmuz ayında faiz indirimine gitmesi artık neredeyse kesin olarak fiyatlanıyor. Ancak son günlerde, hem mevduat hem de fon tarafında stopaj oranlarının artırılması ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın ihtiyatlı olacağız yönündeki mesajları, faiz indirimi beklentisinin şiddetini bir miktar törpüledi. Bu tablo, politika yapıcıların indirim sürecine daha temkinli ve kademeli yaklaşacağını gösteriyor. Para piyasası fonları, bu süreçte hâlâ cazibesini koruyor.
Fonların portföylerinde minimum yüzde 10 oranında TL cinsi devlet tahvili bulundurma zorunluluğu, faiz indiriminin getiri üzerindeki etkisini sınırlıyor. Ayrıca, likidite avantajı, günlük erişim imkânı ve düşük risk profili, yatırımcılar için önemli bir koruma alanı oluşturuyor. Özellikle risk iştahı düşük olanlar için, faiz indiriminin ilk evrelerinde para piyasası fonlarının tercih edilmeye devam etmesi muhtemel. Mevduat faizlerinde ise stopaj artışlarıyla birlikte net getiri baskı altında kalabilir. Bu nedenle, kısa vadede para piyasası fonları daha öne çıkarken, orta vadede faizlerin yönüne göre yeniden değerlendirme yapmakta fayda var.
Borsa İstanbul, 2024 Ağustos ayından bu yana dar bantta hareket ediyor. Bu seviyelerden hisse senedi fonu almayı tavsiye eder misiniz, yoksa beklenmeli miyiz?
BIST 100 endeksi uzun süre dar bantta konsolide olduktan sonra, 9.000 TL desteğinden aldığı kuvvetle birlikte 10.200 TL seviyesini aştı. Bu teknik kırılım, piyasanın yukarı yönlü bir trende girmesi açısından olumlu bir sinyal veriyor. Faiz indirimi beklentisi ve kurdaki istikrar, borsa için pozitif bir zemin oluşturuyor. Bu kapsamda, orta ve uzun vadeli yatırımcılar için bu seviyeler hâlâ biriktirme stratejisi açısından uygun olabilir. Özellikle hisse senedi şemsiye fonlarının yılbaşından bu yana gösterdiği sınırlı performans, ikinci yarıda bu fonların daha güçlü bir çıkış yapabileceğine işaret ediyor. Kısa vadeli yatırımcılar ise, artık 10.200 seviyesini yeni destek olarak izlemeli; bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlandıkça pozisyonlarını artırabilirler.
Altın fiyatları, jeopolitik risklerin yükselmesi ve merkez bankalarının alımlarıyla destekleniyor. Altın fonlarına baktığımızda ise, son bir yılda yüzde yüze yakın kazançlar var. Yıl sonuna kadar olan süreç için beklentiniz nedir, altın fonu almak için geç mi kaldık?
Altın, Asya merkez bankalarının alımlarının desteğiyle yükseliş trendini koruyor. Bununla beraber, İran-İsrail eksenli jeopolitik tansiyonun son açıklamalarla bir miktar hafiflemesi, altın talebinde kısmi bir duraklama yarattı. 3.500 dolar seviyesinin bu yıl aşılması şimdilik düşük bir olasılık olmakla birlikte, orta-uzun vadede altın yukarı yönünü korumaya devam ediyor. Son bir yılda yüzde 70 seviyesi üzerinde ortalama getiri sunan, altın fonlarının performansı oldukça dikkat çekici. Yeni alımlar için geç kalındığını söylemek yanlış olur; çünkü altın fonlarını birikim yönünde tercih eden yatırımcılar için geri çekilmeler iyi bir fırsat sunabilir. Ancak kısa vadede hızlı bir yükseliş beklemek yerine, orta-uzun vadedeki koruma rolüne odaklanmak iyi bir strateji olabilir.
Jeopolitik tansiyonun artmasıyla, enerji ve emtia fonlarına girişlerin hızlandığını gördük. Riskli dönemlerde öneriniz hangi fon türü olur; ya da kımıldamamak daha doğru bir seçenek mi?
Jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde enerji ve emtia fonlarına yönelimin arttığını görmemiz çok doğal, yatırımcılar güvenli liman arayışına giriyor. Bunun yanında, piyasalarda risk iştahı düşükken portföy çeşitlendirmesine yönelmek de mantıklı bir tercih. Eğer risk iştahı düşükse, serbest veya değişken fonlar iyi bir alternatif olabilir. Bu fonlar, farklı varlık sınıflarında pozisyon alabilme esneklikleriyle dikkat çeker. Risklerin arttığı, piyasa yönünün netleşmediği dönemlerde portföyde biraz nakitte kalmak veya düşük oynaklık sunan para piyasası fonlarına yönelmek de korunaklı bir tercih olabilir.
Potansiyel gördüğünüz fon türleri hangisi?
Faiz indirim sürecinin gündeme alınmasıyla birlikte, borçlanma araçları şemsiye fonlarının iyi bir performans göstermesi beklenebilir. Bunun yanında, BIST’te dar bandın yukarı yönlü aşılmasıyla, hisse yoğun fonlarda dikkat çekici bir getiri oluşabilir. Eğer faiz indiriminin ertelenmesi veya koşulların belirsizleşmesi gündeme gelirse, riski iyi yöneten serbest veya karma fonlar tercih edilebilir. Yılın ikinci yarısında para piyasası fonları getiri anlamında zaman geçtikçe azalan bir ivme gösterebilir; fakat yine de iyi bir seçenek olacaktır. Değerli metaller fonları, yine korumacı tarafta olmakla birlikte portföyün yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde düşünülebilir.