Yapay zekâ hisselerindeki yükseliş dot.com balonuna döner mi?
ForInvest tarafından düzenlenen InvestTech Summit 2025'teki “Uluslararası Piyasalar ve Yapay Zekâ” panelinde konuşan İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, piyasalarda bir yapay zekâ balonunun olmadığını ve mevcut durumun 2000 yılının başlarında yaşanan dot.com balonundan farklı olduğunu söyledi. Altın fiyatlarındaki yükselişe ilişkin değerlendirmesinde Manukyan, mevcut eğilimin arkasında en güçlü faktörün Çin olduğunu belirtti.
Haber Merkezi |Ekonomim.com’un medya sponsorları arasında yer aldığı, ForInvest tarafından düzenlenen yatırım teknolojileri, yapay zekâ, veri analitiği ve finansal inovasyon odağında düzenlenen InvestTech Summit 2025'teki dikkat çeken oturumlarından biri de, moderatörlüğünü Perihan Tantuğ’un yaptığı ve İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Şant Manukyan’ın konuşmacı olarak yer aldığı “Uluslararası Piyasalar ve Yapay Zekâ” paneli oldu.
Manukyan, küresel piyasalardaki dengeleri, yapay zekânın ekonomik ve toplumsal etkilerini, Çin–ABD rekabetini, istihdamın geleceğini ve 2026 yılı beklentilerini kapsamlı bir perspektifle değerlendirdi.
Dot.com’dan farklı
Manukyan, yapay zekâ ile bağlantılı teknoloji hisselerinde zaman zaman balon tartışmaları yapılsa da bugünkü tabloyu 2000 yılının başlarında yaşanan dot.com döneminden ayıran önemli yapısal farklar bulunduğunu vurguladı. S&P 500'de M8 olarak adlandırılabilecek büyük teknoloji hisseleri dışındaki geniş piyasa değerlemelerinde aşırı bir şişkinliğin olmadığını belirten Manukyan, "M8'i dışarıda tutup geri kalan 492'ye baktığımızda değerlemeler çok pahalı değil. Dolayısıyla bir genel balondan söz etmek çok mümkün değil. Psikolojik olarak da baktığınızda öyle bir coşku yok. 1999-2000 dönemindeki çılgınlık henüz yaşanmıyor. Bir de Nvidia, Apple, Amazon, Meta vs. gibi büyük teknoloji hisselerinin gerçekten kuvvetli bilançoları var. dot.com zamanına baktığımızda sonradan devleşen Amazon dahil, serbest nakit akışları veya pek çok noktada ciddi bir bilanço görmüyorduk. Şu anda öyle bir sorun yok. Bu nedenle piyasadaki o şişiklik hemen patlayacak mı diye soruyorsanız, bence daha yukarıda patlayacak." dedi.
Çin-ABD farkı kapanıyor
Küresel teknoloji rekabetine ilişkin değerlendirmesinde Manukyan, Çin’in yapay zekâ ve yüksek teknoloji alanında ABD ile arasındaki farkı hızla kapattığını belirtti. Çin’in stratejik olarak ekonomisinin önemli bölümünü yüksek teknolojiye kaydırdığını ifade eden Manukyan, emlak sektöründeki baskıyı dengelemek için devletin bu alanı desteklediğini, bu nedenle iki ülke arasındaki açığın kısa sürede kapanabileceğini dile getirdi.
Yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkisini değerlendiren Manukyan, gelecekteki istihdam yapısının ülkelerin benimsediği modele göre şekilleneceğini söyledi. Amerikan tarzı bir yapay zekâ gelişiminde işsizlik riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Manukyan, sosyal devlet yapılarının bu dönüşüme hazır olmadığını belirtti. Çin’in yaklaşımının ise daha farklı bir modernizasyon modeli sunduğunu vurgulayan Manukyan, önümüzdeki yıllarda iki modelin küresel ölçekte rekabet edeceğini, bunun ekonomik göstergelerin çok ötesinde bir etkisinin olacağını ifade etti.
Finansal piyasalarda yapay zekâ destekli algoritmaların yükselişine değinen Manukyan, aktif yatırım yönetiminin gelecekte giderek zorlaşacağını, 7/24 çalışan küresel algoritmalar karşısında manuel yatırım yöntemlerinin sürdürülemez hale geldiğini söyledi. Bu nedenle pasif fonların uzun süredir aktif fonların önünde yer aldığını hatırlatarak, yapay zekâ çağında bu trendin güçlenerek devam edeceğini belirtti.
Altının arkasındaki en güçlü faktör Çin
Küresel finansal sistemde doların geleceğine ilişkin yorumlarında Manukyan, doların rezerv para birimi olarak yakın vadede yerini başka bir para birimine bırakmasının mümkün görünmediğini söyledi. ABD piyasalarının derinliği ve küresel işlemlerin büyük bölümünün dolar üzerinden gerçekleşmesi nedeniyle sistemin kısa vadede değişmeyeceğini belirten Manukyan, ancak Çin’in rezerv stratejisi, stabilcoin projeleri ve küresel bloklaşmanın finansal sistemde orta vadede önemli ayrışmalar yaratacağını ifade etti.
Altın fiyatlarındaki yükselişe ilişkin değerlendirmesinde Manukyan, mevcut eğilimin arkasında en güçlü faktörün Çin olduğunu söyledi. Hem Çin Merkez Bankası’nın rezerv stratejisi hem de Çinli bireysel yatırımcıların artan belirsizlik nedeniyle altına yöneldiğini belirten Manukyan, Çin’in Şangay Altın Borsası’nı güçlendirme hedefinin, küresel ticarette altının daha fazla kullanılabileceği bir zemini de desteklediğini ifade etti.
Ara seçimler belirleyici olacak
2026 yılına ilişkin piyasa beklentilerini de paylaşan Manukyan, ABD’de yaklaşan ara seçimlerin küresel piyasalar için belirleyici olacağını söyledi. Cumhuriyetçi Parti’nin siyasi zeminde yaşadığı güç kaybının, ekonomi politikalarında daha genişleyici adımların önünü açabileceğini ifade eden Manukyan, vergilerden sosyal desteklere uzanan potansiyel paketlerin küresel piyasalarda risk iştahını artırabileceğini belirtti. Manukyan, bu nedenle 2026’nın özellikle yılın ilk yarısında riskli varlıklar için olumlu bir dönem olabileceğini, ancak bunun orta vadede yeni dengesizlikler yaratabileceğini söyledi.