CHP’ye kayyımın maliyeti 19 Mart’la yarışıyor

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Mevcut ekonomi politikalarının da gözettiği birincil husus, enflasyondan çok sermaye hareketleri. Öncelikli hedef sıcak para girişini ve istikrarını sağlamak. Böylece kur hareketlerinin baskılanacağı, kontrol altında tutulacağı, bunun da enflasyonun düşmesi için ortam yaratacağı düşünülüyor.

Sermaye hareketleri ve sıcak para girişi, ekonomik gidişat açısından bu kadar kritik bir ödeme sahip olmasına rağmen, siyaset bu durumu tam tersi etkileyecek adımlar atmaktan geri durmuyor. Siyasetin kaygıları, ekonominin kaygılarına üstün geliyor.

Merkez Bankası’nın yayınladığı eylül ayı ödemler dengesi verileri bunu bir kez daha gözler önüne serdi. Eylül ayına CHP İstanbul il kongresinin mahkemece iptali ve il yönetimine kayyım atanması ile CHP kurultay iptal davasına ilişkin gelişmeler ve gerilimler damga vurdu. Bunun ödemeler dengesi sermaye hareketlerinde açtığı yaranın, cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan 19 Mart operasyonunun yol açtığı hasar ile yarışacak düzeyde olduğu görülüyor.

Bu hasarın tamamen yerli sıcak paranın yurtdışına veya sistem dışına kaçması şeklinde olması da önemli. Yabancı sıcak para döviz bazında yüksek faizi veya kur artışının faiz getirisine göre düşük tutulacağının garantisini görürse giriş yapmaktan pek çekinmiyor. Onun için önemli olan döviz bazında, başka ülkelerde kazandığından fazla kazanıyor olması. Yerli sıcak paranın gözettiği parametreler bundan çok daha geniş olduğu için bu gibi belirsizliklerde artık yerli sıcak para, yabancıdan daha sert hareketler yapabiliyor.

Eylül ayında da bunun bir örneğini yaşadığımız, Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerinde ortaya çıkıyor.

Yerleşikler, eylül ayında sermaye ve kredi hareketleriyle yurtdışına 11,43 milyar dolar çıkarmışlar. Bu miktar 19 Mart operasyonunun ardından mart ve nisan aylarında yaşanan yerli sermaye kaçışından daha yüksek bir miktar. Mart ayında 7,17 milyar dolar, nisanda 1,57 milyar dolar olmak üzere iki ayda 8,74 milyar dolarlık bir yerli sermaye kaçışı yaşanmıştı. Eylülde yaşanan yerli sermaye kaçışı, Rahip Brunson krizindeki çıkıştan sonra ikinci en yüksek aylık yerli sermaye kaçışı.

Buna bir de 3,82 milyar doları bulan kaynağı belirsiz döviz çıkışını ekleyebiliriz. Çünkü bunun da büyük bölümünü yurtiçinde sistem dışına kaçan yerli sıcak para oluşturuyor. Bunu da eklediğimiz zaman, bir ayda yurtdışına veya sistem dışına kaçan yerli sıcak para miktarı 15 milyar doları aşıyor.

Eylülde mevduat ve hisse senedi yatırımı olarak yurtdışına çıkan yerli sıcak para miktarı 6,1 milyar doları buldu. Bu da bir ayda gerçekleşen 5’inci en yüksek yerli sıcak para çıkışı ve mart ayında gördüğümüz 8,32 milyar dolarlık çıkış ile yarışıyor.

 Yabancılardan toplam 5,43 milyar dolarlık giriş oldu

Kredi hareketleriyle meydana gelen döviz çıkışı da tarihi olarak en yüksek 4’üncü yüklü çıkış oldu. Eylül ayında yurtdışına verilen kredilerle 2,99 milyar dolar, yurtdışından alınan kredilerin net geri ödemesiyle de 1,47 milyar dolar olmak üzere toplam 4,47 milyar dolar yurtdışına çıkış oldu.

Bu sırada yabancılardan toplam 5,43 milyar dolarlık giriş oldu. Bunun da ana gövdesini yurtdışında gerçekleştirilen tahvil ihraçlarından gelen döviz oluşturdu. Eylülde yurtdışında toplam 3,93 milyar dolarlık tahvil ihracı gerçekleşti. Yabancıların yurtiçinden aldıkları tahvil miktarı ise 554 milyon dolar ile sınırlı. Hisse senedi piyasasında ise yabancılar 322 milyon dolarlık satış yaptılar.

Sonuç olarak eylülde cari işlemler dengesinde 1,11 milyar dolarlık fazla verilmiş olmasına rağmen döviz rezervlerinde 8,69 milyar doları bulan bir kayıp yaşandı. Bu da tarihi olarak bir ayda gerçekleşen 8’inci en yüksek rezerv kaybı. 19 Mart operasyonunda martta 15,13 milyar dolar, nisanda 24,99 milyar dolar olmak üzere iki ayda toplam 40,11 milyar dolarla rekor rezerv kaybı yaşanmıştı.

Eylüldeki siyasi operasyonlar, 19 Mart’ın ödemeler dengesinde açtığı derin yara kapanmadan yaranın yeniden deşilmesine yol açmış durumda.

Tüm yazılarını göster