Çocukluğumu hatırlıyorum. Bizim çocukluk yıllarımızda bırakın cep telefonunu, internet bile yoktu. Günümüzde ise sokakta, otobüste, vapurda her yerde her çocuğun elinde cep telefonu, mini tabletler görüyoruz.
Okullarda tebeşirin yerini, renkli tahta kalemleri ve akıllı tahtalar aldı. Projeksiyon cihazı ile sunumlar yapılıyor, teknolojinin de gelişmesiyle, yüz yüze eğitimlerin yanı sıra online eğitimler de çoğalmaya başladı.
Teknolojinin getirdiği yeni arkadaş makineler
Gördüğüm manzara ise; evet teknoloji iyi bir şey fakat insanı yalnızlaştıran ve makineye bağımlı hale getiren bir yanının olduğunu da görmezden gelemeyiz. Yakın çevremiz de dâhil birçok aile ile görüştüğümüzde, çocuklarının derslerini internetin sunduğu olanaklar ile bilgisayarla aldığını, en yakın arkadaşlarının yerini, makinelerin aldığını söylüyor ve sitem ediyor.
Dijital uygulamaların çocuğa zararlı etkisi
Bilgisayar ve cep telefonu ile bu kadar yakın temas içinde olan çocukların, bazen saatlerce hiç masadan kalkmayıp, bazı uygulamalar indirip, oyun oynayan ya da ilgisini çeken mesaj, reklam gibi uygulamaları tıklayıp, etkisinde kaldığına da tanık olabiliyoruz.
Bu zararlı yazılımların etkisinde olan çocukta, kimi zaman sevdiği bir yemeğin reklamı, kimi zaman ilgisini çeken bir programın ya da içeriğin paylaşımı ile oyalanarak bu durumun ruhsal, fiziksel, algısal sorunlara da neden olabileceği görülüyor.
Bazen yakın dost ve arkadaşlar bir araya geldiğimizde sohbet esnasında, çocuklarından bahsediyorlar. Odasından saatlerce hiç çıkmayan çocuğun, bilgisayar ya da cep telefonunu elinden bırakmadığını, arada bir internette nereye girdiğini, hangi programı izlediğini, kimlerle iletişime geçtiğini, hangi uygulamaları telefon ya da bilgisayarına indirdiğini merak ediyorlar.
Endişeli ebeveynler: “Ara ara odasına girip, izliyoruz. Zarar verici reklam içerikleri ya da tehlikeli, hedef alan uygulamaların çocuğuma zarar vermesin düşüncesiyle kontrol ediyorum. Bazen odasından çıkınca çok agresif, sinirli ve kaygılı olduğundan bu duruma neden olan hiçbir şeyi izlemesine izin vermiyoruz. Çünkü çocuğumuz için endişe ediyoruz” diyorlar.
Çocuklara zararlı reklam içeriğine koruma
Bu endişelere son vermek için Ticaret Bakanlığı, bir duyuru yayımladı. Çocukların gelişimine olumsuz etki eden ve onların ticari kararı duygu ve düşünce algısını da bozan, zarar veren reklamlara karşı denetimlerini artıracak ve reklam verenlere de ceza uygulanacak.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 61.Maddesine göre : “ Tüketiciyi aldatıcı, tecrübe ve bilgi noksanlığını istismar edici, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici ” reklamların yapılamayacağı belirtiliyor.
Bu hükme yönelik olarak; Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği çıkarılmış olup bu yönetmelikte, reklam faaliyetleriyle ilgili temel ilkeler ve hukuki sınırların da belirlendiği dikkat çekiyor. İlgili yönetmeliğin 24.maddesinde; ‘Çocuklara Yönelik Reklamlar’ başlığı altında çocuklara yönelik reklamlarda, hassasiyete dikkat çekildiği göze çarpıyor.
Çocukların tüketimine zararlı reklam verenlere ceza
Yönetmelikte belirtilen 24.madde hükmüne göre; çocukları tehlikeli duruma yönlendiren, aşırı tüketime teşvik edici, çocukların gelişme sürecinde olumsuz etki yaratan, her türlü reklam faaliyetlerinin yasaklandığı görülüyor. Ayrıca, kurallara uymayan reklam verenler, ajanslar ve medya kuruluşları hakkında reklam durdurma, zorunlu düzeltme yayını, gerekli görülmesi halinde üç aya kadar durdurma yasağı, idari para cezası, internet ortamında yapılan kurallara aykırı gerçekleşen reklam içeriklerine de erişim engeli uygulanabilecek.
Zararlı reklam içeriği çocuğun ticari kararını etkiliyor
Tehlikeli yazılım ve uygulamalardan etkilenerek, olumsuz davranış gösteren kişilerin, kimi zaman da çocuklar olduğunu görüyoruz, izliyoruz. Çocuklar, bir ürünü almak isterken onun kalitesi, faydası hakkında bilgisi olmayabilir. Gördüğü reklam içeriğindeki ürünün, albenisi etkileyebilir ki bu ürün zararlı da olabilir. Çocuğun fiziksel, duygusal ve belki sağlığını da tehlikeye atacak bir reklam içeriğine, denetim ve yaptırımların uygulanmasına yönelik atılan adımlar çok önemli.
Çocuğu hedef alan zararlı reklam verene ceza
Çocukları hedef alan zararlı reklamların, ekonomik davranış biçimini de etkileyip, yaşları gereği ticari açıdan algısal zaafa neden olabileceği de görülüyor. Çocukları bu açıdan istismar eden her türlü reklam içeriklerine ve bu reklamı verenlere cezai yaptırımlar uygulanacak olması önemli bir adım. Bu durumun caydırıcı etkisinin de olabileceği düşünülebilir.
Çocukların erişebileceği reklamlarda, dürüstlük kuralına uygun hareket edilmesi gerekiyor. Çocukların korunması açısından bu durum, hukuki ve vicdani bir sorumluluk da yüklüyor. Unutmayalım ki; çocukları hedef alan, gelişmesini olumsuz etkileyen, ticari istismara neden olan, bilinçsiz bir şekilde sağlığını da tehlikeye atan her türlü zararlı reklam, onları gelecekte yaşayacağı güzel günlerden belki de ulaşmak istediği, hayallerini kurduğu eğitim hayatından bile mahrum edebilir.
Çocukları, her türlü ticari istismara neden olan tehlikeli tüm içeriklerden, korumak da toplumsal sorumluğumuzun bir gereğidir. Çocuklar bizim geleceğimizdir… Geleceğimize sahip çıkmak da bizlerin görevi…