Enflasyon Raporu reel sektör için ne ifade ediyor?

Murat ÖZSOY Püf Noktası

2024 yılının ilk enflasyon raporundan çıkan mesajı sadece tek bir cümle ile ifade etmek gerekirse, Merkez Bankası da yüzde 36 olan 2024 yılı enflasyon tahmininin oldukça zor olduğunu kabul etmiş durumda diyebiliriz. Bu tahmin ilk açıklandığı günden beri benim görüşüm de bunun çok iyimser yönde olduğu şeklindeydi. Ocak ayı enflasyonunu gördükten ve şu andaki enflasyon beklentilerine baktığım zaman da bu tahminin üzerinde, hatta tahmin üst bandı olan yüzde 42 üzerinde yıllık enflasyon gerçekleşmesini çok yüksek bir ihtimal olarak değerlendiriyorum.

Merkez Bankası’nın da -yazımın ilk cümlesinde bahsettiğim gibi- yüzde 36 yıllık enflasyonu zor bir hedef görmesi ve çalışmalarını buna yaklaşmak için odaklı şekilde sürdüreceğini söylemesinden de anlıyoruz ki; bu yıl tahminlerden de zorlu geçecek.

Bu zorluk şu durumdan kaynaklanıyor: Para politikası hem yıl boyunca sıkı olarak devam edecek hem de eşgüdüm çerçevesinde birlikte çalışılması gereken kamu maliyesi, yani bütçe yönetimi, tarafında da sıkılaştırıcı tedbirler gelecek. Para politikası hane halklarının harcamalarını kısmaya yönelik olacak iken kamu maliyesi tarafındaki adımların pek aynı yönde harcama kısma şeklinde olmasını beklemiyorum. Kamu maliyesindeki adım daha çok kamu gelirlerini artırmak şeklinde olacak. Bu da nasıl olur? En başta vergileri artırmak. Dolayısıyla aslında kamu maliyesi de kendi harcamalarını değil dolaylı olarak o da hane halklarının harcamalarını kısmaya yönelik adımlar atmış olacak.

Bu görünüm altında, reel sektörün bugünden hazırlıklı olması gereken bir takvim oluşturması gerekiyor. Bu yazımda, KOBİ’ler için fiyatlama davranışları açısından 2024 yılının hangi dönemlerinde hangi göstergeleri özellikle takip etmeleri gerekiyor ve bu göstergeler ne olursa nasıl tedbir almaları gerekiyor onlardan bahsedeceğim.

Öncelikle mart ayında yerel seçimler var. 1 Nisan tarihine kadar, şu andaki tedbirlerden daha sıkı adımlar geleceğini sanmıyorum. Nisan ayı içinde de gelmeyecektir. Çünkü zaten mayıs ayında enflasyonda bir tepe noktası bekleniyor. Neden peki mayıs ayında tepe noktası bekleniyor? Çünkü geçtiğimiz yılın mayıs ayındaki aylık enflasyon yüzde 0.04 olduğu için. Yani bu yılın mayıs ayı enflasyonu, geçen sene mayıs ayına kıyasla nerdeyse sıfır seviyesine kıyasla hesap edileceğinden ötürü, mayıs ayında enflasyon zirve yapacak. Ardından temmuz ve ağustos aylarında da geçen yılın aynı dönemlerine göre yüksek bir baz etkisi devreye girecek. Eylül ayına geldiğimizde bir bakacağız ki yıllık enflasyonun artış hızı, mayıs ayından bu yana gerilemekte. Ancak buraya nasıl gelmiş olacağız onu söyleyeyim. Uçak otomatik pilotta ilerleyecek. Çünkü zaten çok sıkı tedbirler alınmasına gerek kalmadan baz etkilerinden kaynaklı nedenlerden ötürü bir enflasyon hızı gerilemesi yaşamış olacağız. Çünkü mayıs ayı zirve, sonra dezenflasyon süreci, Temmuz Ağustos yüksek baz etkilerinden oluşan zaman diliminde aslında uçak otomatik pilotta gidecek.

Sonra?

Otomatik pilot devreden çıkacak. Enflasyonun yıllık yüzde 36 seviyesine inmesi konusunda uçağın kumandasına pilotaj farkını görmeye başlayacağız.

Bu zaman yaklaşırken KOBİ’ler şunu takip etmeliler: Yılın ilk sekiz aylık döneminde aylık ortalama enflasyon yüzde 2.5 altında mı üzerinde mi oldu?

Eğer yılın ilk sekiz aylık dönemi sonunda 8 aylık ortalama enflasyon yüzde 2.5 ya da üzerinde gerçekleşmiş ise bu durumda yılın son 4 aylık döneminde sert sıkılaştırıcı tedbirlerin uygulamaya konulmasına hazırlıklı olunması gerekiyor. Hem para politikası hem de kamu maliyesi tarafında.

Eğer 8 aylık ortalama enflasyon yüzde 2.5 altında gerçekleşirse yılın geri kalan 4 aylık kısmında gevşeyici politikalar uygulanacağı anlamı çıkmasın! Sıkılık düzeyi stabil tutularak bir yumuşak iniş gerçekleştirmek istenilecektir.

Küresel taraftan gelen etkilere baktığımızda. ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) beklenen faiz indirimleri karşısında TL’nin hem doların hem de Euro’ya karşı değer kaybında daha dayanaklı olduğu zaman dilimleri oluşacaktır. Bu da ekonomi yönetiminin TL’yi özendirme çalışmalarını aslında destekleyecektir.

Peki, şimdi ne yapsın reel sektör temsilcileri?

Analiz ve görünüm uzun oldu, işin püf noktasını kısa ve öz tutalım.

2024 yılının ilk 8 aylık döneminde satış performanslarını artırmanın yollarını aramalılar. Yılın en zorlu dönemleri yılın son 4 aylık kısmı olacak. 2024 yılı enflasyon tahmini bence önümüzdeki enflasyon raporu toplantılarında da değişmeyecek. Yıllık yüzde 36’ya ulaşmak için ise tedbirler sıkılaşacak.

Yılın son 4 aylık kısmına KOBİ’lerin hazırlıklı girmesi önemli.

O döneme kadar bulabildiği krediyi almalı, bulabildiği üretim malzemesini deposuna çekmeli, işletme mali verilerini sürekli olarak yakın plan yönetmeli ve bankacıların bu konuda sık sık görüşlerini almalı, yılın ilk 8 aylık döneminde yüksek kar marjı ile çalışmanın yollarını aramalı, yılın son 4 ayında gider tasarrufları ön planda olacak buna hazır olmalı, yönetim ve faaliyet giderlerini yakın plan kontrol altında tutmalı, Euro/dolar paritesini gözeterek de zaman planını ayarlamalı. (bunun nasıl yapılacağını bir önceki yazımda bulabilirsiniz)

Tüm yazılarını göster