Hukuk olmadan ekonomi olmaz

Av. Ege Demiralp

UZMAN ARABULUCU

Bir ülkenin ekonomisinin sağlam temellere oturabilmesi, yalnızca faiz oranlarına, döviz kurlarına ya da teşvik paketlerine bağlı değildir. Sağlam temel, o ülkede hukukun ne kadar işlediğiyle ilgilidir. Hukukun üstünlüğünün olduğu, yargının bağımsız ve öngörülebilir kararlar aldığı ülkeler, yatırımcıların gözünde güvenli liman olarak görülür. Çünkü yatırımcı, koyduğu sermayenin bir gün keyfi bir kararla elinden alınmayacağını, yaptığı sözleşmenin mahkemede korunacağını bilmek ister.

Ne var ki hukukun zayıfladığı, sözleşmelerin kolayca ihlal edildiği, mahkemelerin öngörülemez kararlar verdiği bir ortamda yabancı sermaye ülkeyi terk eder. Son yıllarda Türkiye’de sabit yabancı yatırımcıların önemli ölçüde çekilmesi de bu duruma örnektir. Fabrika kuran, uzun vadeli üretim yapan yatırımcı, kur riski ya da vergi politikası kadar, hukuki güvence eksikliğinden de etkilenir. Ani vergi düzenlemeleri, yatırımcının yatırım yaptıktan kısa süre sonra vergi oranlarının arttırılması, teşviklerin geri alınması gibi durumlar ve öngörülmezlik birçok yatırımcının planlarını bozdu. Yine gayrimenkul yatırımlarında imar değişiklikleri, ruhsat iptalleri gibi uygulamalar yatırımcının sermayesine zarar veriyor. Türkiye’de bazı enerji yatırımlarında yaşandığını bildiğimiz Uluslararası Tahkim Kuralları’nın uygulanmaması gibi güven kaybına yol açan durumlar da yine yatırımcıyı korkutuyor.

Tam da bu noktada, Türkiye’nin taraf olduğu Singapur Arabuluculuk Konvansiyonu devreye giriyor. Bu konvansiyon, uluslararası ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluyla yapılan anlaşmaların diğer ülkelerde de mahkeme kararı gibi icra edilebilmesini sağlıyor. Yani taraflar arabuluculukla anlaşırsa, bu anlaşmanın arkasında uluslararası bir güvence oluyor. Bu, özellikle ticari ilişkilerde büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak bu avantaj, yatırımcının genel hukuk sistemine olan güvenini tek başına sağlayamıyor.

Kısacası, hukukun olmadığı yerde ekonomi nefes alamaz. Sermaye, belirsizliğin hâkim olduğu bir ülkede kök salmaz. Singapur Konvansiyonu gibi uluslararası anlaşmalar, ticari uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir güvence sunsa da, asıl mesele içeride hukukun güçlü, bağımsız ve güvenilir işlemesidir. Bu tür siyasi müdahaleler ve hukuksal belirsizlikler, yatırımcıların ülke risk primini yükselterek yatırım kararlarını ertelemesine veya başka pazarlara kaymasına neden olur.

Tüm yazılarını göster