Yenilenebilir enerji sektörünün tartışmasız başkenti olan İzmir’de, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) bünyesinde “Ege Yenilenebilir Enerji Ekipman ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği” kurulma çalışmaları iki yıl önce başlamıştı. Bu Birlik ile başta rüzgâr ve güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji disiplinlerinde ciddi bir ana ve yan sanayi üretimine sahip olan Ege Bölgesi, bu mukayeseli üstünlüğünü ve ihracat kabiliyetini kurumsal bir yapıya taşıyacaktı.
Bu amaçla EİB, tüm Türkiye’de yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmaların taramalarına başladı. Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kodları uyuşan firmaların, İzmir’de kurulması planlanan Birlik çatısı altında toplanması için ilk adımlar atılmaya başlandı. Ancak sonrası gelmedi.
Söz konusu firmalar, ihracatlarını büyük ölçüde merkezi Ankara’da bulunan Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri bünyesinde yer alan Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği üzerinden gerçekleştiriyor. EİB yönetiminin ihracatçı firmalar bazında yapacağı teknik çalışmada elini büyük ölçüde rahatlatan unsur ise 2020 yılında başlayan ve Avrupa Birliği’nin hibe desteği ile yürütülen Best For Energy projesi oldu. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ENSİA) paydaşları olduğu bu proje kapsamında yürütülen ve 309 firmanın katılımı ile gerçekleştirilen çalışmada ilginç veriler ortaya çıktı.

%67’Sİ İHRACAT YAPIYOR
Temiz Enerji ve Temiz Teknoloji Yetenek Matrisi (CLEANMATRIX) çalışmasına katılan şirketlerin; %67’sinin ihracat yaptığı, %90’ının son iki yılda gelirlerini artırmayı başardığı, %83’ünün son iki yılda kârlılıklarını artırmayı başardığı anlaşıldı. Yapılan saha araştırmaları, Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji ekipmanları ihracatının yıllık 500 milyon dolar seviyesini geçtiğini gösteriyor.
Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu güç seviyelerinin her yıl artış göstermesi ile ekipman üretimi yapan firmaların üretim ve ihracat potansiyelleri de artış kaydedecek. İhracat seviyesinin de her geçen yıl ivmelenerek artacağı değerlendirildiğinde, sektörün koordinasyonun ve güç birliği oluşturmasının önemi bir kez daha anlaşılıyor. Kurulması planlanan İhracatçı Birliği, Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünen uluslararası sermaye için de bir referans noktası olacak.
Ezcümle…
Nereden bakarsanız bakın, kimsenin kaybetmediği, sektörün ve ihracatçı firmaların tümünün kazandığı bir stratejiden söz etmek mümkün. Kimya İhracatçıları Birliği örneğindeki gibi, herhangi bir sektörün ihracatında bölüşüm yaşanmayacağı için Birliklerin kuruluş esaslarını düzenleyen yasada tarif edilen şartların sağlanması zor olmayacak.
Ancak uzun zamandır bu önemli projeden bir ses bir nefes duyulmuyor. Dileğimiz, Yenilenebilir Enerji’de olduğu gibi kimya sektöründe de Türkiye’nin ihracat merkezi olmasına rağmen ihracatçı birliği olmayan İzmir’in ikinci bir haksızlığa maruz kalmaması.
Bizden yazması…
SALİHLİ’NİN ALTINDA İKİNCİ BİR GÜNEŞ VAR!
Türkiye, dünyanın en diri deprem kuşaklarına ev sahipliği yapıyor. Bu durum, Anadolu’nun hemen her yerinde bulunan ve sayıları bin 500’ün üzerindeki doğal çıkış noktalarından fışkıran jeotermal kaynakları, sonsuz bir enerji kaynağı olarak sunuyor. Ege Bölgesi bu kaynakların büyük çoğunluğuna sahip. Enerji üretiminden seracılığa, konut ısıtmasından sebze ve meyve kurutmaya kadar çok farklı alanlarda jeotermal enerjiden yararlanmak mümkün.
Manisa’nın Salihli ilçesi, Türkiye’de en zengin jeotermal kaynaklara sahip yurt köşelerinden biri. İlçede başta enerji üretimi olmak üzere jeotermalin kullanım alanlarının pek çoğu ile ulusal ekonomiye değer yaratılıyor. Salihli’de bulunan üç jeotermal enerji santralinde toplam 71 Megavat (MW) kurulu güce sahip Sanko Enerji, yeni yatırımları için gerçekleştirdiği sondajlarda Türkiye’de bugüne dek üretim aşamasına geçilmiş en sıcak jeotermal kaynağını keşfetti. Tam 308 santigrat derece sıcaklığa ulaşan bu kaynak, yerli ve yenilenebilir enerji üretiminde yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Dünyada yatırım yapılabilir enerji üretimi amaçlı jeotermal kaynakların sıcaklığı genellikle 140 ilâ 370°C arasında değişirken, Sanko Enerji'nin bu keşfi, üretime geçen en sıcak kaynak olarak kayıtlara geçti. Türkiye genelinde jeotermal kaynakların sıcaklık aralığı ise 103°C ile 295°C arasında değişiyor. Bu yeni kaynak, Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelini uluslararası alanda daha da görünür kılacak ve enerjide bağımsızlık hedeflerine büyük katkı sağlayacak.
Salihli, sonsuz ve sınırsız bir enerji kaynağının üzerinde oturuyor. İlçenin altında adeta ikinci bir güneş bulunuyor. Bu kaynağı olabilecek en yüksek seviyede ve farklı alanlarda katma değere dönüştürmek, ithal kaynaklara daha az bağımlılık ve enerji ithalatına harcadığımız milyarlarca dolar dövizimizin daha fazla cebimizde kalması anlamına geliyor…