Küresel borç 111 trilyon doları aştı: Türkiye listede hangi sırada?

Küresel borç 2025’te rekor kırarken, ABD ve Çin başı çekiyor. Listede üst sıralarda yer almasa da Türkiye’nin dış borcu kırılganlık riskini büyütüyor.

Haber Merkezi |

Küresel ekonomi 2025’e borç gölgesinde giriyor. Güncel analizine göre dünya genelindeki toplam borç, kamu ve özel sektörün birleşimiyle 111 trilyon dolara ulaştı. Bu devasa yükün büyük bölümü birkaç ülkenin omuzlarında yoğunlaşırken, gelişmekte olan ekonomilerin kırılganlığı da giderek artıyor.

Türkiye ise listedeki dev ekonomilerle kıyaslandığında toplam borç hacmi olarak ilk 10’da görünmese de, borcun millî gelire oranı ve dış finansmana bağımlılık açısından riskli ülkeler arasında konumlanıyor.

Borcun liderleri: ABD ve Çin farkı açıyor

Küresel borcun omurgasını ABD ve Çin taşıyor. Listenin zirvesindeki Amerika Birleşik Devletleri, 34 trilyon doların üzerindeki borcuyla dünyanın en büyük borçlusu konumunda. Hemen ardından Çin yaklaşık 15 trilyon dolarlık borçla ikinci sırada yer alıyor.

Bu iki ülke, tek başlarına küresel borcun neredeyse yarısını oluşturuyor. Bu durum, dünya finans sisteminde oluşabilecek şokların merkezinin yine ABD-Çin hattı olacağını gösteriyor.

Avrupa’nın ağır sıkletleri borç listesinde üst sıralarda

İlk 10’da yer alan ülkeler arasında Avrupa’dan birden fazla ülke bulunuyor. Japonya, yüksek kamu borcu nedeniyle üçüncü sırada yer alırken onu Almanya, İngiltere ve Fransa takip ediyor. Avrupa Birliği'nin dev ekonomileri, yavaşlayan büyüme ve artan kamu harcamaları nedeniyle borç yükünü taşımakta zorlanıyor.

Liste şu şekilde şekilleniyor:

ABD

Çin

Japonya

Almanya

İngiltere (Birleşik Krallık)

Fransa

Hindistan

Kanada

İtalya

Brezilya

Bu ülkelerin ortak özelliği, büyük ekonomilere sahip olmaları ve yüksek kamu harcamaları ile özel sektör borçluluğunun uzun süredir birikmiş olması.

Türkiye ilk 10’da değil ama risk bölgesinde

Türkiye, toplam borç hacmi bakımından 380,4 milyar dolarla küresel sıralamanın 25. sırasında yer alıyor. Türkiye üst basamaklarda yer almasa da, makroekonomik dengeler açısından tablo daha karmaşık. Bu rakam, milli gelirin önemli bir bölümüne denk geliyor.

Uzmanlara göre Türkiye açısından kritik olan nokta sadece borcun büyüklüğü değil; borcun kısa vadeli ve döviz cinsi olması. Bu durum, kur oynaklıkları ve küresel faiz artışları karşısında Türkiye’yi kırılgan hale getiriyor.

Yükselen borçlar dünya ekonomisi için ne anlama geliyor?

111 trilyon dolarlık borç, sadece ekonomik bir gerçek değil; aynı zamanda politik risklerin, jeopolitik gerilimlerin ve sosyal baskıların da habercisi. Yüksek borçlu ülkeler büyüme için daha az manevra alanına sahip olurken, gelişmekte olan ülkeler artan finansman maliyetleri nedeniyle zorlanıyor.

Ekonomistler, borcun bu hızla artması hâlinde gelecek yıllarda küresel likidite krizlerinin yeniden gündeme gelebileceğini belirtiyor.

Ankaralılar dikkat: Bu yollar trafiğe kapatılacak Rusya’da yüzlerce Porsche aynı anda hareketsiz kaldı Trump'tan ülkede 'küçük otomobillerin' üretilmesine onay: Keyfini çıkarın Belde statüsü kazanan 5 yerleşim yerinde 7 Haziran'da seçim yapılacak Netflix, Warner Bros ve HBO'yu rekor fiyata satın aldı! Ronaldo, yapay zeka dünyasına adım attı: CR7’nin 20 yıllık kariyeri tek platformda