TFF’de Bizans oyunları

Bu işin artık suyu çıktı…
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bahis sürecini ne yazık ki eline yüzüne bulaştırdı.
TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibi, tüm güveni ve ümitleri ne yazık ki boşa çıkardı.
Hakemleri ve alt liglerdeki futbolcuların çok önemli bölümünü bir kalemde bitiren TFF, sonrasında topa bastı, yalpaladı, zamana oynamaya başladı.
Durum böyle olunca da bütün inandırıcılığını kaybetti…
Futbol ailesinin zayıf halkalarını mevzuatlar çerçevesinde cezalandıran TFF, iş güçlü halkalara gelince tam siper yaptı, kulağının üstüne yattı.
Ayıp, yazık, günah…

*

Şimdi bazı çarpıcı olaylar aktaracağım.
Aktaracağım ki, TFF’nin ne halde olduğu daha iyi anlaşılsın.
Sık sık “Biz kapımızın önünü süpürdük, diğerleri de süpürsün” diyen İbrahim Hacıosmanoğlu, süpürmüş mü, süpürmemiş mi, süpürecek mi, yoksa halının altına mı gönderecek, hep beraber göreceğiz.
Bugünkü konumuz, TFF Temsilciler Kurulu…

*

Bilirsiniz mutlaka, profesyonel maçlarda temsilciler görev yapar, bu temsilcilerin görevi de maç öncesi, maç içi ve maç sonrası stadyumda yaşanan olayları rapor etmek…
Temsilcilerin tamamına yakını, çok üst düzey bürokrat, güvenlik güçleri ya da akademisyenler gibi çok saygın kişilerden oluşur.
Yaklaşık 350 isimden oluşan temsilcilerin 130’u Emniyet Genel Müdürlüğü’nde üst düzey görevli…
Maçların zorluk derecesine göre de 2-3-4 temsilci görev yapar.
Örneğin Süper Lig’de 3 ya da 4 temsilci görevlidir, alt liglerde ise bu sayı aşağıya iner…
Yine örneğin pazartesi günü oynanacak olan Fenerbahçe-Galatasaray maçında 4 temsilci görev yapacak

*

Her maçta amiyane tabirle stadın kralı temsilcilerdir.
Onların oluru olmadan maç başlamaz…
Yine her maçta, temsilciler, TFF Başkanı’nı temsil eder.
Temsilciler Kurulu Başkanı da Şerafettin Bural…
Emekli bir Emniyet görevlisi…
7 kişilik kurulda ayrıca Başkan Vekili Ömer Demir, Raportör Ertuğrul Arslan ile birlikte Servet Sarıkaya, Osman Diyadin, Haydar Özdemir ve Mehmet Sururi Saydam üye olarak bulunuyor.
Bu arada Başkan Vekili Ömer Demir’in daha önce hakemlere yönelik bir eylemi nedeniyle hak mahrumiyeti cezası aldığı iddia edildi.
O da ayrı ilginç bir konu…

*

Bu köşede daha önce yazdım, televizyon ve YouTube ekranlarında da sık sık dile getirdim.
Bu bahis operasyonu patlayınca şu soruları kaleme aldım.
TFF yetkilileri tarafından 350 temsilcinin tamamına yakını tek tek aranıp da “bahis oynadınız mı? Oynadıysanız temsilciliği bırakın, yoksa yarınlarda adınız açıklandığında devlet memurluğunuz ya da koltuğunuz büyük zarar görür” mealinde uyarıda bulunuldu mu?
Bu doğrultuda 45 temsilci “istifa edeceğim” dedi mi?
Bu 45 temsilcinin dışında kalan yaklaşık 75 temsilci ise “Temsilciliği niye bırakayım… Bırakmam… Memuriyetime zarar gelmez… Temsilcilik çok tatlı ve güzel bir uğraş” şeklinde konuyu değerlendirdi mi?

*

Temsilciler Kurulu, adeta hem hakim olmuş hem de savcı!..
Hangi hak ve yetki ile temsilcileri arayıp da sorguluyorsunuz!
Telefonda size “evet oynadım” diyenlerden istifaları ile ilgili yazılı bir dilekçi aldınız mı?
Benden duymuş olun, “oynadınız mı, oynamadınız mı” sorusu yöneltilen temsilcilerden bazıları “oyuna getirildik” diye konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye karar verdi.

*

İzninizle asıl konuya gireyim.
Temsilciler Kurulu üyesi Servet Sarıkaya’ya son zamanlarda yoğun bir baskı var.
Ne baskısı mı bu, “istifa et” baskısı…
Kimler mi yapıyor bu baskıyı, bu yazıda adı geçen bazı muhteremler yapıyor?
Emniyet Müdürü olan Servet Sarıkaya ise direniyor, “niye istifa edeyim” diyor, istifa etmiyor.
Bu arada, malum beyefendiler, Servet Sarıkaya’nın istifasını niye mi istiyor?
Şunun için… Servet Sarıkaya’dan boşalacak üyeliğe kendi adamlarını yerleştirmek için…
Bir Büyükşehrin Tapu Kadastro Müdürü başta olmak üzere pek çok kişinin sıra beklediği konuşuluyor.
Doğru mu değil mi göreceğiz!

*

Şu da var.
Servet Sarıkaya genel anlamda çok güçlü bir isim…
Görevi, çevresi, sağlam ilişkileri ve duruşuyla saygın bir kişi…
Durum böyle olunca TFF ile Servet Sarıkaya arasında güçler savaşı başlıyor.
Bu güçler savaşında işin içine bürokrasinin ve TFF bünyesinin en tepesindeki isimler giriyor.
İş iyice büyüyor.

*

Son durum ne mi?
Servet Sarıkaya, Temsilciler Kurulu toplantısı için TFF’nin Beykoz Riva’daki merkezine gidiyor.
Gidiyor da ne oluyor?
Ana kapıdan içeri giremiyor!
İçeri girmesi yasaklanmış!..
Alınmıyor…
Güvenlik görevlileri, “özür dileriz, emir var, sizi içeri alamayız” diyorlar.
“Girerim, giremezsin” derken, olay iyice büyüyor.

*

TFF binasının içindeki Temsilciler Kurulu’nun anlı şanlı beyefendisi, ana kapıya, yani olay yerine geliyor.
Tartışma daha da büyüyor.
Ardından, Temsilciler Kurulu’nun anlı şanlı beyefendisi, ana binaya dönüyor, tahmin edebileceğiniz kişilerle görüşüyor, sonuçta şu karara varılıyor.
Servet Sarıkaya’ya deniliyor ki, “Bugünkü Temsilciler Kurulu toplantısı iptal edildi. Haliyle giremezsin. Güle güle…”
Servet Sarıkaya da soruyor, “bir dahaki toplantı ne zaman” diye.
Cevap şu, “biz sana haber veririz…”
Tabii hikaye, haber verirler mi hiç!
Aynen böyle…
Kapılar duvar olunca…
Servet Sarıkaya da haliyle dönüyor.
Asıl soru şu..
“Servet Sarıkaya’nın suçu ne?
Neden istifası isteniyor?”
Bir açıklayın…
Görelim…

*

Başka!
Madem başladım, devamını getireyim.
Haydar Özdemir…
Kimdir Haydar Özdemir?
Yukarıda da yazdım, Temsilciler Kurulu’nun 7 üyesinden biri.
Haydar Özdemir de Emekli Emniyet Müdürü…
Sıkıntı şu:
Haydar Özdemir, yakın zamanlarda değişik televizyon kanallarına çıkıyor ve bahis ile ilgili açıklamalar yapıyor.
Bahisin zararlarına yönelik çok çarpıcı ve güzel söylemlerde bulunuyor.
Harika değil mi!
Siz öyle sanın…

*

TFF, sudan sebeple Haydar Özdemir’i TFF Etik Kurulu’na gönderiyor, Etik Kurulu da Disiplin Kurulu’na gönderiyor.
Haydar Özdemir savunmasını veriyor…
Savunmasında “Ben Temsilciler Kurulu Başkanımızın iznini alarak o programlara çıktım. Bütün kurul üyesi arkadaşlarım şahittir. Ayrıca konuşmalarımda bahis soruşturmasına destek verdim” dediği öğrenildi.
Dedi ama… Kim takar!..
Ayarlanmış iş!..

*

Sonuç?
Haydar Özdemir’e oy birliği ile değil oy çokluğu ile 4 ay hak mahrumiyeti cezası veriliyor…
Tahkim Kurulu, onadığı takdirde Haydar Özdemir’in Temsilciler Kurulu Üyeliği bitecek.
Bu arada… Haydar Özdemir’in 4 aylık hak mahrumiyeti cezası TFF’nin resmi sitesinde yayınlanmadı bile…
Niye yayınlanmadı acaba?
Birileri görmesin, duymasın, öğrenmesin, diye mi?
Haydar Özdemir gibi cezası TFF sitesinde yayınlanmayan kaç kişi var acaba?
Ne diyeyim!
Sinsilik, gizlilik ve korkaklıkta üstümüze yok!

*

Düşünün, Galatasaray’ın ve Fenerbahçe’nin hafta içinde oynadığı Avrupa Kupası maçlarında protokol tribününde konuşulan ana konu, Temsilciler Kurulu’ndaki atraksiyonlar…
Tekrar sorayım…
Haydar Özdemir’in temsilcilik hayatı niye bitiriliyor?
Servet Sarıkaya niye bitirilmek isteniyorsa, Haydar Özdemir için de aynı durum geçerli…
Malum beyefendiler, yerlerine kendi adamlarını alacak.
Sırada bekleyen sadece Tapu Müdürü değil ki!
Bunun Ankara’sı, İzmir’i ve diğer yerleri de var!

*

Bu arada…
Temsilciler Kurulu aylardır kendi içindeki kriz nedeni ile toplanamıyor.
En son ne zaman toplandı acaba?
Bu nasıl kurul?
Peki işler nasıl yürüyor?
Bakın…
Amaç, birilerini yıldırmak, sindirmek, küstürmek…
Sahi, görevi futboldaki güvenliği, asayişi ve disiplini sağlamak olan Temsilciler Kurulu’nun asıl kendisi güvenlik, asayiş ve disiplin açısından büyük problemler yaşıyor.
Anlaşılan o ki Temsilciler Kurulu’nun ruhuna El-Fatiha!
Merkez Hakem Kurulu’nu hiç saymıyoruz bile…
O zaten çoktan sizlere ömür!..

*

Bu satırları kaleme aldığım dakikaya kadar batı cephesinde bir değişiklik yoktu…
Daha doğrusu olumlu bir değişiklik yoktu.
Olumsuz gelişme ise çoktu.
Kafalardaki soru işaretleri daha da arttı.
Hakemleri bir çırpıda kamuoyunun önüne atan ve hatta bitiren Hacıosmanoğlu, sıra futbolun diğer paydaşlarına gelince 1 ileri, 2 geri gitti.
Soruşturma sürecinin sekteye uğraması doğrultusunda ne gerekiyorsa yaptı.
Hacıosmanoğlu, “kimse bu soruşturmayı sulandırmasın” mealinde açıklamalar yaparken, kendisine sormak gerekir, asıl sulandıran siz misiniz, başkaları mı!

*

Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu’nun 27 Ekim’deki tarihi basın toplantısının üzerinden tam 1 ay geçti.
O basın toplantısının ardından ben bu köşede “utanmaz hakemler, helal olsun Hacıosmanoğlu” içerikli bir yazı kaleme aldım.
“Türk futbolu nihayet temizlenecek. Dünyanın en kirli ligleri arasında bulunan Türkiye ligleri, cesur adamlarla, cesur adımlarla ve cesur kararlarla pırıl pırıl olacak” dedim.
Sonra ne oldu!
Hiç sormayın.

*

Genç hakemlere ve alt liglerde top koşturan genç futbolculara ceza yağdırılırken, futbolun diğer paydaşları için adeta topa basıldı.
Bahis işinde ve içinde…
Nerede teknik adamlar!
Nerede gözlemciler!
Nerede temsilciler!
Nerede kulüp başkanları!
Nerede kulüp yöneticileri!
Nerede menajerler!
Ve nerede diğerleri!

*

Unutan ya da unutmak isteyenler için hatırlatayım!
Devam edeyim…
Nerede TFF yönetim kurulu üyeleri, aralarında bahis işine bulaşan hiç kimse yok mu! 5-6 kişi de olsa oynayan hiç kimse yok mu!
Açıklansa, TFF, Olağanüstü Genel Kurul’a gitmek zorunda kalacak belki de…
Nerede Merkez Hakem Kurulu üyeleri!
Nerede Temsilciler Kurulu üyeleri!
Nerede Disiplin Kurulu üyeleri!
Nerede Tahkim Kurulu üyeleri…
Nerede diğer kurulların üyeleri…
Nerede TFF bünyesinde çalışan kadrolar!..
Hiç biri bahis işine karışmadı ve buluşmadı mı?
Maşallah…

*

TFF olarak niye 1 isim bile açıklamadınız, açıklayamadınız.
Oysa, tıpkı hakemler ve futbolcular gibi bu kurullardaki isimler de aynı kavanozda, aynı torbada, aynı listede bulunuyor.
Elinizin altında yani…
Bu mu eşitlik ve hak, hukuk, adalet…
Anlaşılan o ki… Altta kalanın canı çıksın…

*

Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu bu işi kim mi sulandırıyor?
Söyleyeyim…
Futbol Federasyonu çatısı altında Riva’da bulunan bazı etkili ve yetkili kişiler sulandırıyor.
Ve bu etkili, yetkili kişiler hak, hukuk, adalet, eşitlik kavramlarını yerle bir etti, etmeye de devam ediyor.
Hatta belki de farkında değiller, suç işliyorlar.

*

“47 futbolcu sadece bir kez oynadığı için disiplin kuruluna sevk etmedik” diyen Hacıosmanoğlu, galiba insanların zekasıyla oynamaya çalışıyor.
Sadece 1 kupon oynayan çok sayıda hakemi kamuoyunun önüne atarken, isimleri tek tek açıklarken ve hepsinin hakemliğini bitirirken hak, hukuk, eşitlik ve adalet oluyor da…
İş 47 futbolcuya gelince niye böyle davranıyorsunuz Sayın Hacıosmanoğlu!
Size bu hakkı ve yetkiyi kim veriyor!
Niye gizliyorsunuz!
Suç işliyorsunuz!

*

Disiplin talimatının 57. maddesinde “1 kupon oynamak serbesttir” diye bir hüküm var da, biz mi bilmiyoruz!
Madem öyle yıllar önce 1 kupon oynayan, sadece 50 kuruş, 4 lira, 7 lira, 10 lira yatıran hakemlerin lisansını bir kalemde niye iptal ettiniz?
Yoksa bu 47 futbolcu Süper Lig’de top koşturan anlı şanlı futbolcular mı?
Büyük takımlarda mı oynuyorlar?
Aralarında A Milli Takım futbolcuları da var mı?
Kendi maçlarına mı oynadılar?
Bu futbolculara ve kulüplerine gücünüz yetmiyor mu!
Yoksa işin içinde başka işler mi var!
Bunun izahını nasıl yapacaksınız!

*

Sayın Hacıosmanoğlu, belki bilirsiniz, o bakımdan sormak istiyorum.
Adeta davul çala çala sürdürdüğünüz bu süreçte TFF bünyesinde çalışan kaç kişi görevi bıraktı?
Kaç kulüp başkanı ve kulüp yöneticisi istifa etti?
Kendi adları duyulmasın diye kaç kişi gizlice bir kenara çekildi?
Ne diyeyim, soruşturmanın gizliliği ihlal edilirse böyle olur tabii!
İsimlerin ve delillerin üstü de böyle karartılır ve kapatılır!

*

TFF’nin gücü sadece genç hakemlere ve alt liglerde top koşturan genç futbolculara mı yetiyor!
Sayenizde alt ligler de bitti.
Oysa akılcı bir sistem uygulansaydı, bu iş sağlıklı ve adil sonuçlanırdı.
İsimleri ve rakamları şişirmek için bu işe bodoslama girerken, bugünleri ve yarınları hiç mi düşünmediniz?
Sizin hak, hukuk, adalet ve eşitlik anlayışınız bu mu?
Ve “listeyi alamadık” dediğiniz bazı bahis şirketleri konusuna gelelim…
Peki bu şirketler bu süreçte listelerinde temizlik yapmış olabilirler mi?
Nasıl bileceksiniz!..
Bu soruşturmanın adaleti, hak ve hukuku kalmadı.
Bu soruşturmanın sonuçlarını çok gizli bir şekilde sürdürerek ve bütün bahis şirketlerinin elindeki listeleri aldıktan sonra açıklayacaktınız…
Artık geçmiş olsun…

*

Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu…
Türk halkı ve Türk futbolu sizden önemli ve gerçek icraatlar bekliyordu…
Yanıldık…
TFF, bu bahis soruşturması sürecinde adil olamadı, olamamaya da devam ediyor…
Bu çerçevede ve genel anlamda şunu söyleyeceğim:
Hiç kimse şeffaflık, dürüstlük, tarafsızlık sözleriyle tribüne oynamasın…
Hele hele… Kimse ucuz kahramanlık yapmasın…

*

Bakalım yarınlarda neler yaşayacağız.
Hep beraber takip edeceğiz.
“Futbolda temiz eller operasyonu” bir kez daha hayırlı olsun.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın bu soruşturmayı son derece titiz bir şekilde sürdürdüğünü ve basın bültenlerinin yanı sıra basın toplantısı ile de kamuoyunu en iyi şekilde aydınlattığını belirtmekte yarar var.

*

Her soruşturma gibi gizli olması gereken bu soruşturma Futbol Federasyonu tarafından ihlal edilse de…
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tüm titizliğiyle görevine devam ediyor.

*

Son sözüm şu olsun:
Kirli olan futbol liglerimiz, dileriz en iyi şekilde temizlenir.

Tüm yazılarını göster