Bandırma, tarımın başkenti olma yolunda hızla ilerliyor

Bandırma'da yapılan “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tarım, Ticaret ve Girişimcilik Eko Sistemi” konulu panelde kentin ekonomisi masaya yatırıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bandırma, tarımın başkenti olma yolunda hızla ilerliyor

Esra Sultan AZİZOĞLU / BANDIRMA

Bandırma Ticaret Borsası ve EKONOMİ Gazetesi işbirliğinde düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tarım, Ticaret ve Girişimcilik Eko Sistemi” konulu panelde, Bandırma’nın Türkiye tarımının başkenti olma yolunda hızla ilerlediği dile getirildi. Bölge üreticilerini, tüccarları ve sanayicileri bir araya getiren panelde, Bandırma’nın ve bölgenin tarımı, tarım ticareti ve hızlı büyüyen kentin ekonomisi masaya yatırıldı.

BANDIRMA - Türkiye’nin önde gelen tarım ürünleri üretim merkezlerinden biri olan Bandırma’da sektör masaya yatırıldı. Bandırma Ticaret Borsası ve EKONOMİ Gazetesi işbirliğinde düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tarım, Ticaret ve Girişimcilik Eko Sistemi” konulu panel, Bandırma Ticaret Borsası Konferans salonunda gerçekleştirildi. Bölgenin tarım sektörü üreticilerini, tüccarları ve sanayicileri bir araya getiren panelde, Bandırma ve bölgesinin tarımı, tarım ticareti mercek altına alındı.

Bandırma Ticaret Borsası Genç Girişimciler Kurulu organizasyonunda düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tarım, Ticaret ve Girişimcilik Eko Sistemi” panelinin moderatörlüğünü EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaptı. Panelde, Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Can Ata Tan, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Ziraat Mühendisi Onur Eken ve EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz konuşmacı olarak yer aldı.

“TARIMDA YENİ HEDEFLER OLUŞTURMALIYIZ”

Panelin açılışında konuşan Bandırma Ticaret Borsası Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Burak Okbay, “Bandırma Ticaret Borsası Genç Girişimciler Kurulu olarak tertip ve organizasyonunda, Borsamız Yönetimi’nin olurları ve desteği ve Ekonomi Gazetesi yazar ve yöneticileri ile yapmış olduğumuz işbirliği sonucu ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tarım, Ticaret ve Girişimcilik Ekosistemi’ konulu panel düzenlemek istedik” dedi. Okbay şöyle devam etti: “Değerli misafirlerimizin de konuşmaları ile vizyon ve renk kattığı panelimizde ülkemizin en verimli topraklarından birine sahip olan Bandırma’mızın mevcut durumuna değinmek istedik. Bandırma Ticaret Borsası Genç Girişimciler Kurulu olarak, birbirinden değerli 14 kurul arkadaşımız ile beraber, Borsamızın çalışmaları, projeleri, bölgemizi ilgilendiren sosyal ve ekonomik konularda çalışmalar yapmakta ve bu çalışmalara destek vermekteyiz. Tam 100 yıl önce, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adeta küllerinden yeniden inşa ettiği Genç Cumhuriyette, ilk atılan adımlar Tarımın geliştirilmesi için yapılmış, yurdun her bir tarafı zirai yatırımlarla adeta nakış nakış işlenmiştir. 17 Şubat 1923 te İzmir’de toplanan ‘Türkiye İktisat Kongresinde Milli Ekonominin Temeli Ziraat’tır’ denilmiştir. Akabinde de ekonomik bağımsızlığın elde edilmesi için girişimci ve yatırımcılara imkânlar tanınmış ve bu Cumhuriyet, bugün 100 yaşını doldurmakla birlikte 2’inci yüzyılının içine girmiştir. Bugün aynı ruh, aynı heyecan ve inanç ile tüm bu çalışmaların genç girişimcilerimize aktarılması, daha iyilerinin yapılması için yeni hedefl erin oluşturulması adına hepimiz buradayız.”

BANDIRMA’NIN POTANSİYELİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Paneli açan moderatör Vahap Munyar, “Bandırma da su sıkıntısı olduğunu bilmiyordum. Bandırma’nın, suyu çok dikkatli kullanarak tarım ve sanayisini sürdürmesi gerekiyor. Bölgede işin tekniğini araştırdığınızda çok farklı tekniklerle üretim yapılıyor” dedi. Ardından konuşan panelistler, Bandırma ve bölgesindeki tarım sektörünün durumunu anlatarak, kentin potansiyeline dikkat çektiler…

“BORSAMIZ TÜRKİYE’DE İLK 10’DA”

Bandırma Ticaret Borsası’nın 45 milyon liralık ticaret hacmi ile Türkiye’deki borsalar arasında 9’uncu sırada yer aldığını söyleyen Bandırma Ticaret Borsası Başkanı Can Ata Tan, şöyle devam etti: “Borsamızın ulaşmış olduğu bu güç, üyelerimizin girişimciliği ve vizyonerliği sayesinde yakalanmıştır. Bu itibar ve güç üreticilerimizin ve Bandırmamızın haklı gururudur. Ben üretici ve tarımsal girişimciyim. En değerli sermayemiz bölgemizin havası ve suyu. Bizler bilim ve teknoloji ışığında en güçlü ve en itibarlı tarım ülkesi olmayı hedefl iyoruz. Tarım ve üretimin adresini iyi yapabilirsek ve hasadını koruyabilirsek zaten başarmış oluyoruz. Üretim bizim için çok önemli. Korunmaya ve desteğe ihtiyacımız var. Bizlere bu konuda en büyük verilecek destek ise bilgi. Bizler bilgi ışığında doğruyu yapabiliriz. Üretici her zaman pazar ve üretim bilgilerine sahip olduğunda başarıyı yakalayabiliyor. Eğer çalışma azminiz varsa başarıyorsunuz. Bandırma Ticaret Borsamız da bu kültürde. Ayrıca bugüne kadar bu kültürü korumanın yanı sıra, bilgi ve tecrübe birikimimizle bölge üreticisi ile tüccarına yardımcı olmayı sürdürüyoruz.

Bandırma, birçok avantajı bünyesinde bulunduran ve il potansiyeli taşıyan bir yer. Güneş enerji santrallerinden, rüzgâr enerji santrallerine ve hatta jeotermal kaynaklı enerjiye de sahip bir konumda. Ayrıca; denizi, tarımı, turizmi, limanı ve önemli merkezlere konumu ile kavşak noktası halinde. Yakın zamanda bölgemize jeotermal kaynaklı 8 bin artı 8 binlik bir Jeotermal Kaynaklı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) kurulumu tamamlanacak. Burada yapılacak olan jeotermal kaynaklı TDİOSB sera olarak düşünmeyelim. Kurutmadan işlemeye, donma tesislerinden yoğun üretime kadar katma değer yaratacak birçok avantajı olacak. Aynı zamanda kurulacak olan jeotermal kaynaklı TDİOSB dünyanın en büyüğü olma ünvanına sahip. Bu yeni OSB’miz ile alternatif üretimin bölgemizde hızla artacağına inanıyoruz. En büyük avantajımız liman. Hayvancılık, kanatlı, beyaz et üretimi, yumurtacılık sektörleri bölgede çok iyi noktalarda. Burada destek ve yönlendirmeye ihtiyacımız var. Mümkün olduğunca sivil toplum ve halk ile bir araya gelerek verimli olmaya çalışıyoruz. Fizibilite ve hedefl er iyi belirlenirse insan kaynak bulunuyor. Çevre borsalarımız ile ilişkilerimiz çok iyi ve birlikte hareket ediyoruz. Bunun hangi noktaya gelir diye bir çalışma yapmak gerekiyor. Bir ortak akıl ortaya koyup buradaki iş potansiyelin nereye gelebileceği konusunda bir değerlendirme yapabiliriz. Tüm bunların yanında su sıkıntısı yaşayan kentimizin geleceği için suyu korumamız gerektiğine inanıyoruz.

Tarımı daha iyi noktalara taşımak için kentimiz bünyesinde bir İngilizce Ziraat Fakültesi kurulum çalışmalarını Borsamız öncülüğünde yürütüyoruz. Ürettiğimiz ürünleri daha katma değerli hale getirebilmek ve globalde söz sahibi olabilmek için önceliğimiz ülkemizde olmayan ingilizce bilen ve pratik ve teoriyi aynı anda deneyimleyecebilecek ziraat mühendislerini bölgemizde yetiştirmek istiyoruz. Ayrıca Borsamız olarak burada okuyan öğrencilerimize burs ve iş garantisi sözü veriyoruz.”

“NESİLLERDİR TARIMLA UĞRAŞIYORUZ”

“150 sene önce Selanik’ten gelen dedelerimiz ile bu meslekteyiz” diyerek konuşmasına başlayan Bandırma Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Ziraat Mühendisi Onur Eken, şunları söyledi: “En iyi yöntemlerle ziraat yapmaya çalışan bir aileyiz. 10 yaşından bu yana hep işin içerisindeyim. Önce durumu gözlemledim. 3 bin 200 dönüm arazimiz var. En iyi teknolojileri kullanarak tarımla uğraşıyoruz. Yaklaşık 400 dönüm zeytin ektik. En iyi teknikleri kullanarak üretim gerçekleştiriyoruz. Ürettiğimiz; arpa ve buğdaydan dekara 70 dolar, ayçiçekten 40 dolar, zeytinden 500 dolar gelir elde ediyoruz. Ayrıca 50 dönüm üzerine ekim gerçekleştirdiğimiz bademden 700 dolar elde ediyoruz. Dekarda bin 500 dolar hurmadan, aronya 3 bin dolar olarak gelir elde ediyoruz. Zeytinleri kendimiz işleyerek yüzde 30 daha kar etmek için zeytin işletmesi kurduk. Sonra Almanya’da bir şirket kurarak ihraç etmeye başladık. Bu hafta ilk parti aronya ve trabzon hurması kurutmalarını zeytin ve zeytinyağının yanında ihraç edeceğiz. İyi eğitim ve iyi staj aldık ve kafa yorduk. Kırsal kalkınma desteği aldık. İnsan kaynağına yatırım yaptık. Şirketimiz bünyesinde gıda mühendisi ve ziraat mühendisi var. Ayrıca sürekli bizde kalan 5 aileye ekmek sağladık. Bu ürünleri ekmeden önce hangi ürünün nerede satılacağını çok iyi analiz etmek gerekiyor. 30 yıldan bu yana her kesimle dirsek temasındayız. Çevreden aldığımız ortak akılın da desteğini çok gördük. Türkiye’de çiftçi yaşı 51’e dayanmış durumda. Bizler tarım sektörüne çeşitlilik kazandırdık. Yıllarca biriktirdiğimiz bilgiyi emeğe çevirdik.”

“BANDIRMA, TARIMDA TÜRKİYE’YE İVME KAZANDIRMA POTANSİYELİNE SAHİP”

Tarım, ticaret ve limanın ortada buluşmasının Bandırma için büyük bir avantaj olduğuna dikkat çeken EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, “Bunun daha da geliştirilmesi için neler yapılabilir diye bakıyorum. Kuru tarım hububata bir olanak sağlıyor. Bandırma, Türkiye’nin hububat deposu olabilir mi diye soruyorum. Kent, limanın olması ile birlikte bir üs konumunda. Diğer ticaret kanalları oluşabilir mi? Buradan bir yol çıkar gibi geldi. Burada jeotermal, GES ve RES yatırımları var. Bütün dünyada sürdürülebilirlik ile hava değişti. Yeşil mütabakat var. Yeşil dönüşümün her biri de arge yoğunluklu. Burası hem tarım hem üretim bakımından Türkiye’ye ivme kazandırabilir. Şehirlerin şu an ucuz ve kaliteli beslenmeye ihtiyacı var. Şehirlerin beslenmesi lazım. Şehre tarımı taşımak için yapılan programda genç ve kadınları daha fazla işin içine katmak gerekiyor. Toplumsal kredi notunda genç ve kadınları bir araya getirirken ortak aklı bulmalıyız. 3’üncü çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Tarımda binde 3. Bunu daha fazla dillendirmek ve yürütmek lazım. Acaba tasarımlar ve tarımsal girdi platformu olarak bir şey geliştirebilir miyiz? Tarımda çiftçinin vade sorunu oluyor. Çiftçi, hasat sonuna göre ödeme planı belirliyor. Basit çözümler olabilir” diye konuştu.

“BANDIRMA’NIN ATEŞE İHTİYACI VAR”

“Bandırma benim şahsi alanıma giriyor” diyen EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un konuşması ise şöyleydi: “1962 yılında Bandırma Lisesi’ndeki bazı çocuklar ‘Feza Kulübü’nü kurdu. Aklıma 1962’de Bandırma Feza Kulübü’nün tutkulu ve genç girişimcileri geldi. Bundan 55 yıl önce kendi geliştirdikleri Marmara-1 roketini ilk kez denediklerinde, gurur duymak yerine onlarla alay etmiş, tutkularını söndürüp onları ve roketlerini hiç doğmamışa çevirmiştik. Ancak bu defa durum çok farklı. Bu kez onlarla gurur duyuyor, denemelerini teşvik ediyor ve onların inşa ettiği geleceğe daha umutla bakabiliyoruz. Kirkor Divarci ve arkadaşları 1958 de uzay yarışı var diye füze üretiyorlar. Biz de üretebiliriz diyen lise öğrencilerin 1969’da bizler onlarla dalga geçtik. Ama genelkurmayın dikkatini çekti. O kadar vizyoner çocuklardı ki bakalım uzayda birileri yaşıyor mu diye bir fareyi göndermek istediler. Feza Kulübü çocuklarının uzaya canlı gönderme girişimi engellenirken, ilk uzaya giden canlı Ruslar tarafından bir maymun oldu. Ruslar vaz geçmedi ama biz vaz geçtik. Bu heyecanı sürdüremedik. Ancak 2018 de Tuz Gölü’nde 56 yıl sonra roketimizi uzaya gönderdik. Ama zaman akıp gitti. Bandırmayı girişimcisi itibari ile başka bir yere koyuyorum. Bandırma, adı gibi ‘Güvenilir Bir Liman.’ Salondakileri, limandaki gemiler gibi görüyorum. Dışa açık bir Bandırma iken, şimdi dışa açılan bir Bandırma’ya gidebilmek açısından başka bir zihin yapısına taşımak gerekiyor. Bir zamanlar bilgi toplumunda tarımdan kurtulmaya çalışıyorduk. Sonra aklımız başımıza geldi ve bilgi toplumunda da baytları yemeyecekleri için tarıma ihtiyaç olduğunu bir kez daha anladık. Zihin yapısı yükseltilmiş bir tarıma ihtiyaç var. Türkiye darı ambarında aç tavuk gibi. Bandırma başarmış ve kazandıran ekonomik modeller kuruyor. Un yağ şeker var. Hepsi olsa bile ateş yoksa helvaya dönüşmüyor. Bandırma’nın ihtiyaç duyduğu bence bu ateş. Bandırma yeni nesil ziraatçı yetiştirmek için de çok uygun bir yer.”

“Tarıma daha fazla destek ayrılmalı”

Panelden sonra söz alan Balıkesir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çetin, “Biz geçen yıl komşu odalar ve borsalar olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden tarıma dair güncelleme istedik. Talebimiz üzerine yüzde 60 güncelleme oldu. Bizler tarımda üvey evlat gibi kaldık. Kendi kendimize yeten bir ülke iken ithal cenneti olduk. Çiftçi para kazanamıyor. Dünyada 2023-2025 programı dahilinde tarıma verilen destek en düşük oranla Türkiye’de. Artık insanları finans ve devletin desteği ile tarımda tutmamız lazım. Aynı programda 411 milyar dolar tarıma destek verilmesi gerekirken bizlere ayrılan destek maalesef ki 91 bin dolar seviyesinde” dedi.

Panel, Bandırma Ticaret Borsası Konferans salonunda bölgenin önde gelen isimleri ve sektör temsilcilerinin yoğun katılımı ile gerçekleşti.