Türkiye’de büyemenin 2023’te %0,9’a gerilemesini bekliyoruz

ABD ekonomisine ilişkin birçok öncü göstergeyi yayımlayan Conference Board’un Araştırma Direktörü Ataman Özyıldırım, Türkiye’de büyümenin bu yıl yüzde 0,9’a gerileyebileceği öngörüsünde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye’de büyemenin 2023’te %0,9’a gerilemesini bekliyoruz

Elif KARACA

Conference Board Araştırma Direktörü Ataman Özyıldırım, Türkiye’de 2023’te büyümenin %0.9’a gerileyebileceğini söyledi. ABD’de faizlerin yüksek, büyüme oranının da göreceli daha yüksek olması sonucunda doların değer kazanabileceğini belirten Özyıldırım, "Bu ihracatı daha çekici hale getirse de yatırımların yönü ABD gibi gelişmiş ekonomilere kayabilir ve yatırım ortamı zorlaşabilir" dedi.

ABD’li tüketicilerin eğilimlerini ölçen tüketici güven endeksi başta olmak üzere para piyasalarının yakından izlediği pek çok veriyi yayınlayan Conference Board’un Araştırma Direktörü Ataman Özyıldırım, Türkiye’de 2023’te büyüme oranının yüzde 0.9’a gerileyebileceğini söyledi.

ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) beklenen adımları, küresel ekonominin seyrini ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri EKONOMİ gazetesine değerlendiren Özyıldırım, ABD’de faizlerin yüksek olması ve büyüme oranının da göreceli olarak daha yüksek olması sonucunda ABD dolarının değer kazanabileceğini, bu ihracatı daha çekici hale getirse de, bu durumda gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinin ihtiyacı olan yatırımların yönünün ABD gibi ülkeler doğrultusunda değişebileceğini ve bunun sonucunda yatırım ortamının zorlaşacağını belirtti. Cuma günü yayınlanan tarım dışı istihdam rakamlarının beklentilerin çok üzerinde geldiğini ve teknoloji firmalarının yakın tarihte açıkladıkları işgüçlerini azaltma planlarının genel ekonomiye yayıldığına dair bir veri bulunmadığını belirten Özyıldırım, iş gücü piyasasının artış göstermesi ve ücretlerin artmaya devam etmesinin Fed’in faiz artışlarına devam edeceğine işaret ettiğini de ekledi.

* ABD’de işten çıkarma açıklamaları çok arttı. Bunların resesyon habercisi olup olmadığı tartışılıyor. ABD ve küresel ekonominin 2023'te nasıl bir performans göstermesini bekliyorsunuz?

Conference Board’un yayınladığı öncü göstergeler (Leading Economic Index) dokuz aydır düşüş gösteriyor. Bu göstergeler genellikle resesyon başlangıcından önce düşmeye başlıyor ve geçmiş verilere baktığımızda ekonomik resesyon ortalama 12 ay sonra başlıyor. Ayrıca, yine Conference Board’un yayınladığı tüketici güven endeksi (Consumer Confidence Index) Ocak ayında düştü. ABD’li tüketiciler mevcut iş ve istihdam piyasasından memnun ama altı ay sonrasındaki durum hakkında daha kötümser. Conference Board ekonomideki zayıflığın artacağını ve daha yaygınlaşacağını düşünüyor. Bunun sonucunda, 2023’ün ilk çeyreğinde ekonomik daralma olasılığı çok yüksek. Fakat, en azından su ana kadar istihdam talebinde büyük bir yavaşlama veya düşüş kaydedilmedi. Önümüzdeki resesyon bu açıdan çok farklı olabilir. Bu yüzden işsizlik oranı çok da fazla yükselmeyebilir ve çalışanların ücretlerine artış baskısı devam edecek gibi görünüyor. Yüksek ve inatçı enflasyonla mücadele için Fed’in faizleri artırması ekonomiyi oldukça yavaşlatacak. 2022 yılı için GSYH büyümesinin yüzde 2.0 olacağını tahmin ediyoruz, 2023 yılında büyüme yüzde 0.2 olacak ve büyük ihtimalle ilk yarıda kısa ve derin olamayan bir resesyon yaşanacak. ABD ve euro bölgesi önümüzdeki aylarda büyük ihtimalle ekonomilerinde küçülme görecekler, ancak Çin ekonomisi COVID-19 sonrası ekonomik aktivitenin açılmasıyla birlikte büyüme rakamlarında kısa dönemli bir artış görebilir. Gelişmiş ülkelerdeki ekonomik daralmaya karşı, Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan diğer ülkelerin katkısı sayesinde, bütün dünya ekonomisinin daralmaya gireceğini düşünmüyoruz. Dünya çapında GSYH büyümesi muhtemelen 2023’de yüzde 2.2 olacak.

* Sizce ABD ve Avrupa'da enfl asyon önümüzdeki aylarda hızla gerileyecek mi?

Fed'in U dönüşü yapıp faiz indirimlerine geçeceği yorumları yapılıyor. Katılıyor musunuz? Bu ülkelerde enfl asyon en yüksek noktasını sanırım gecen yıl yasadı. Yıllık bazda yüzde 7-8 civarı. Ondan sonra düşüşe geçti. Ancak, çok hızlı bir düşüş beklemiyoruz, ve enfl asyon oranlarının yüksek seyredeceğini düşünüyoruz. Bu yüzden Federal Reserve bu yılın sonuna kadar faizleri indirmeye geçeceğini düşünmüyoruz. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları enfl asyon ile mücadele etmek için faizleri yüksek seviyede tutmaya devam edecek gibi görünüyor, en azından 2023 yılı içinde. O yüzden Fed’in faiz indirimine gitmesini beklemiyoruz. Cuma günü yayınlanan tarım dışı istihdam rakamları beklenenden çok daha yüksek çıktı. Ayrıca, 2022 yılı içerisindeki istihdamın daha güçlü arttığını ortaya koydu. Şimdilik teknoloji firmalarının yakın tarihte açıkladıkları işgüçlerini azaltma planlarının genel ekonomiye yayıldığına dair bir veri yok. İş gücü piyasasının artış göstermesi ve ücretlerin artmaya devam etmesi Fed’in faiz artışlarına devam edeceğine işaret ediyor. Beklentimiz önümüzdeki aylarda Fed’in iki kere daha 25 puanlık faiz artışı yapacağı yönünde.

Yatırımlar gelişmiş ekonomilere kayabilir

* ABD'de ve Türkiye'nin en büyük ticaret ortakları olan Avrupa ülkelerinde yaşanacak bir yavaşlamanın Türkiye ekonomisi üzerinde ne gibi etkileri olur?

ABD ve Avrupa’daki yavaşlama ve hatta küçülme bütün dünya ekonomisine negatif etki yapar. Uluslar arası ticaret hacmi genellikle düşer bu durumlarda. Yavaşlamanın bir diğer etkisi de yatırımların yavaşlaması ve planlanan yatırımların ertelenmesi veya iptal edilmesi. Conference Board en son tahminlerine göre küresel ekonomik büyümede yavaşlama bekliyor – özellikle ABD ve Avrupa’da ekonomik küçülme çok yüksek bir olasılık. Bu tahminlere göre Türkiye GSYH reel olarak 2022’de yüzde 5 büyümeden sonra 2023’de yüzde 0.9 büyüyebilir. Faizlerin (Fed, ECB) yükselmesi ve yüksek seviyede (en azından 2023 yılında) devam etmesi bekleniyor. ABD’de faizlerin yüksek olması hem de büyüme oranının da göreceli olarak daha yüksek olması sonucunda ABD dolarının değer kazanması da mümkün. Bu ihracatı daha çekici hale getirse de, bu durumda gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinin ihtiyacı olan yatırımların yönü ABD gibi ülkeler doğrultusunda değişebilir. Bu durumda yatırım ortamı zor olsa da, is gücünün eğitimine ve yeni üretim teknolojilerine yatırım uzun vadede Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü ve verimliliğini arttırabilir.