Yeni düzen rekabette de farklı anlayış getirdi

Global’de yaşanan Rusya-Ukrayna krizi ve resesyon endişeleri yıkıcı rekabet konusunun geri planda kalmasını sağladı. Birçok oyuncu birbirini piyasadan silmek yerine iş birliği içerisinde hareket ederek ‘rekaberlik’ kavramının doğmasına yola açtı. Bu kapsamda alımlar ortak yapılırken, pazar paylaşımlarında bölüşüme gidildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yeni düzen rekabette de farklı anlayış getirdi

Barış SEDEF / İSTANBUL

Son dönemde ürün tedariki noktasında Çin’in kendi üreticilerini koruma adına tek kalem olarak alıma gitmesi, ülkemizdeki mobilya ve makine sektöründeki birçok oyuncunun bir araya gelerek alım ve pazar bölüşümlerinde ortak hareket etmesi yeni nesil rekabet kavramının doğmasını sağladı.

EKONOMİ gazetesi ve İSİFED’in işbirliği, Benesta‘nın katkılarıyla gerçekleştirilen Rekabet Sohbetleri, paneli reel sektör temsilcileri ve iş dünyasından birçok oyuncunun katılımıyla gerçekleştirildi. EKONOMi gazetesi Yazarı Sadi Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde günümüzde rekabetin şartları, sanayicilerin karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.

EKONOMİ gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, rekabet kavramının günümüz koşullarında değiştiğine vurgu yaparak, “Teknoloji ve bankacılık tarafında çağı yakalamak adına önemli işbirlikleri olduğunu görüyoruz. Yıkıcı rekabette karşı karşıya gelen birçok şirketin şimdi iş birliği yapmaya başladı. Bu durum yeni dünya düzeninde rekaberliğin daha fazla önem kazanmasını sağladı. Güçlerin birleştirilmesi üretim ve satış tarafında da yeni yolların bulunmasını sağladı, bunun en güzel örneklerini Anadolu’da görüyoruz. Rekabet artık rakibinden gerilemesinden ziyade başka bir yerde anlamlanmaya başladı” açıklamalarında bulundu.

Munyar: Güç birliği sayesinde rekabet şansımızı da artırmış oluruz

EKONOMİ gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, fark yaratabilen firmaların ve ülkelerin rekabet şansını daha fazla artırdığına vurgu yaparak, “Sakarya’daki makinecilerle geçtiğimiz günlerde bir toplantı yapmıştık. Üretim noktasında birçok firma iş hacmini artırdı. Ancak iş çip krizine geldiğinde bu durum bölgedeki birçok şirketin olumsuz yönde etkiledi. Bu süreçlerden daha az etkilenmek adına güç birliklerine gitmeliyiz, güç birliği sayesinde rekabet şansımızı da artırmış oluruz. Konfor alanlarımızı terk etmeden yol alamayız diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Şakar: Göze görünmeyen giderler göze görünmeye başladı

ESİDER Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Şakar, dövizin baskılanması nedeniyle birçok firmanın yerinde saydığının altını çizerek, “Aldığımız ham maddelerde herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Ancak giderlerimiz ciddi bir şekilde artmış duruda. 2021’den 2022’ye geçişi baz alarak yapmış olduğumuz bir hesaplamada, servis giderlerimiz yüzde 600, yemek giderlerimiz yüzde 500, akaryakıt yaklaşık yüzde 500 artış göstermiş durumda. Bu giderler önceleri gözümüze gelmezdi ancak şu anda ciddi bir gider kalemi olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bu süreç bizi rekabet konusunda da geri düşürmeye başladı” dedi.

Diker: Bu süreç inşaat sektöründe de yerini yıkıcı rekabet yerine yapıcı rekabete bıraktı

Benesta Genel Müdürü Roksana Diker, konut tarafında finansmana erişimin zorlaşması nedeniyle konut satışları düşüşün yaşandığına dikkat çekerek, “Eğer finansmana erişim konusunda rakamlar kısıtlanmasıydı konut satışlarında rekora gidebilirdik, ancak yaşanan bu süreç inşaat sektöründe de yerini yıkıcı rekabet yerine yapıcı rekabete bıraktı” diye konuştu.

Maliyetlerin 2023’te daha stabil hale geleceğinin altını çizen Diker, “Maliyetler stabil hale gelirse konut tarafındaki fiyatların da sabit kalacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu. Öte yandan İstanbul Acıbadem’de yapımı devam eden Benesta Benleo Acıbadem projesinde kaba inşaatın yüzde 70’ini tamamladıklarını ve teslimatların 2024’te gerçekleşeceğine vurgu yapan Diker, burada ön satışların büyük kısmını bitirdiklerini kaydetti. Diker, Bahçelievler bölgesinde de projelerinin olduğunu ve burada da kapalı satışa başlayacaklarını, projede konut ve ticari ünitelerin bir arada olacağını kaydetti.

Uz: Geldiğimiz yere geri dönmek zorundayız

Uzay Makine Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Uz, İstanbul’da arsa maliyetlerinin yükseldiği ve yatırım yapmak konusunda farklı arayışlara girdiklerine vurgu yaparak, “İstanbul’da birçok üretici yeni yerler konusunda arayışlara başladı. Özellikle Anadolu’ya ciddi bir göç var. Artan arsa ve bina maliyetleri yüzünden geldiğimiz yere geri dönmek zorundayız. Diğer yandan verilen teşvik kredilere yönelik ödenen teminatlar oldukça yüksek. Bu konuda da çalışmalar yapılmalı sanayicinin üzerindeki yük çok fazla en azından bunun azaltılması noktasında çalışılmalı” dedi.

Sönmez: Yetenek yönetimi konusuna odaklanmamız gerekiyor

Orak Akıl Danuşmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sönmez yönetim modeli konusunda şirketlerde nasıl bir yaklaşım sergilenmesi hususunda çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Sönmez “Şirketlerimizin büyük kısmı yönetsel anlamda tek beyinle çalışıyor. Bu noktada ortak akılla yönetim konusunda özellikle yetenek yönetimi konusuna odaklanmamız gerekiyor. Beşeri sermaye işin en önemli tarafınız oluşturuyor. Bu dönemde ciddi bir beyin göçü veriyoruz, bunun önüne geçmemiz lazım” dedi.

Kara: Meslek tanımlarıyla ilgili ciddi sorunlarımız var bunu aşmamız gerekiyor

Kartek Paslanmaz Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kara,  iş tanımı ve insan kaynakları tarafında ciddi sıkıntılar yaşandığını işaret ederek, “ABD’de 25 bin, ülkemizde ise 5 bin 200 meslek dalı var. Meslek tanımlarıyla ilgili ciddi sorunlarımız var bunu aşmamız gerekiyor. Örnek vermek gerekirse polisaj ile ilgili herhangi bir mesleki tanımlama yok. Metal dekorasyon konusunda da durum aynı, İtalya’da bu alanda önemli çalışmalar yapılırken ülkemizde metal dekorasyonun tanımı yapılmış değil. Diğer yandan maliyet analizi konusunda da bilinçlendirme çalışmaları yapmamız gerekiyor. Firmalarımız yüzde 93,7’si 11 yılını doldurmadan sağlıklı maliyet analizi yapamadıkları için reel sektördeki faaliyetlerine devam edemiyor” diye konuştu.

Yılmaz: Personel seçimlerinde yetkin olanların mutlaka denenmesi gerektiğini düşünüyorum

Delta Ofis Mobilyaları Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Nur Selçuk Yılmaz, çalışan memnuniyeti konusunun rekabet edilebilirlikte kritik bir yere sahip olduğunun altını çizerek, “Çalışanlar memnun değillerse kalıcılığı olmuyor buna bağlı olarak bizler sürekli sirkülasyon içerisinde oluyoruz. Bunun firmalarımıza yansıması ise iş ve zaman kaybı olarak karşımıza çıkıyor. İnsan kaynakları konusuna geldiğimizde üniversite mezunu olmanın dışında personel seçimlerinde yetkin olanların mutlaka denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu durum hem ülke hem de sanayimizdeki sürdürülebilirliği olumlu yönde etkileyecektir” açıklamalarında bulundu.

Ömeroğlu: Düzen birçok sanayici açısından birlikte hareket etme sürecine doğru evrildi

Günümüzde rekabetin koşullarının değiştiğini ve sanayicilerin bu yeni düzene ayak uydurması gerektiğinin önemine dikkat çeken İstanbul Sanayicileri ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ömeroğlu, “Bu değişimi yakalayan sanayiciler mevcut düzenin olumsuzluklarına karşı kendisini koruyabilirler. Düzen birçok sanayici açısından birlikte hareket etme sürecine doğru evrildi” değerlendirmesinde bulundu.