Derin sarsıntının iki yüzü: Büyüklük mü, şiddet mi? Depremde ayırt edilmesi gereken hayati farklar
Yaşanan depremlerin ardından kamuoyunda sıkça dile getirilen "büyüklük" ve "şiddet" kavramları, aslında depremin farklı yönlerini ifade etmektedir. Uzmanlar, bu iki terimin sıklıkla karıştırıldığını ve doğru anlaşılmasının deprem olgusunu anlamak açısından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Peki, depremin büyüklüğü ile şiddeti arasındaki temel farklar nelerdir? İşte detaylar…
Depremin büyüklüğü nedir?
Depremin büyüklüğü, deprem sırasında yer kabuğunda meydana gelen kırılma sonucu açığa çıkan sismik enerjinin aletsel bir ölçüsüdür.
Depremin büyüklüğünü, tıpkı bir ampulün yaydığı ışık miktarı gibi düşünebiliriz. Bu enerji, sismograflar aracılığıyla kaydedilen deprem dalgalarının analiziyle hesaplanır ve genellikle Richter Ölçeği veya günümüzde daha yaygın olan Moment Magnitüd Ölçeği (Mw) ile ifade edilir.
Unutulmaması gereken en önemli nokta, bir depremin tek bir büyüklüğü olduğudur ve bu değer, depremin yaşandığı her yerde aynıdır. Büyüklükteki her bir birimlik artış, açığa çıkan enerjide yaklaşık 10 katlık bir artış anlamına gelir.
Depremin şiddeti nedir?
Öte yandan depremin şiddeti, depremin yeryüzünde, insanlar, yapılar ve doğal çevre üzerindeki gözlemlenen etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu, depremin hissedilme derecesini ve neden olduğu hasarı tanımlar.