Marmara fayı’nda sürünme hareketi: Prof. Dr. Osman Bektaş İstanbul’un büyük deprem riskini açıkladı
Prof. Dr. Osman Bektaş, Japon bilim insanlarının verilerine dayanarak Marmara fayının enerjisinin yüzde 50’sini "sürünerek" harcadığını açıkladı ve kritik değerlendirmelerde bulundu.
1999 Gölcük depreminin ardından oluşan travma ve jeofizik uzmanlarının uzun yıllardır süren uyarıları, İstanbul’u olası bir felaket senaryosunun gölgesinde tutuyor. Ancak 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, yer bilimciler arasında önemli bir tartışmayı yeniden gündeme getirdi: Marmara Fayı, tek seferde kırılarak yıkıcı bir felaket mi yaratacak, yoksa enerjisini parça parça boşaltarak daha sınırlı sarsıntılar mı üretiyor?
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, Japon bilim insanlarının verileriyle desteklenen çalışmalarıyla, İstanbul için uzun süredir kabul gören “Büyük Deprem” (7+ büyüklük) öngörüsünü sorgulayan jeolojik kanıtlar ortaya koyuyor.
PARÇALI KIRILMA VE 'CREEP' FENOMENİ
Bektaş’ın analizinin merkezinde, sismolojide "creep" (sürünme/krip) olarak adlandırılan, fayın deprem üretmeden yavaşça kayması olayı yer alıyor. Geleneksel görüş, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi içindeki kollarının tamamen "kilitli" olduğu ve biriken enerjiyi aniden boşaltacağı yönündeydi. Ancak son veriler, bu mekanizmanın beklenenden daha karmaşık işlediğini gösteriyor.
Sultan ve ekibinin 2022 tarihli araştırmasına atıfta bulunan Bektaş, sedimanlar içerisindeki yüksek basınçlı gözenek suyunun fayın kayma direncini azalttığını belirtiyor. Basit bir fizik kuralı olarak; sürtünme azaldığında, fay hatları kilitlenmek yerine yavaşça hareket edebiliyor. Yamamoto ve arkadaşlarının (2019) çalışmaları da bu bulguyu destekler nitelikte; derinden gelen basınçlı akışkanlar, fayın "sessizce" kaymasına ve potansiyel deprem enerjisinin yaklaşık %50’sinin sarsıntı olmaksızın harcanmasına neden oluyor.