Hüseyin Gökçe: En düşük emekli maaşına teknik düzeltme şart ama...

Gökçe yazısında, tüm emeklilere seyyanen 7-10 bin TL arasında zam verilmesinin bütçe imkanları dahilinde mümkün görülmediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konuda olumsuz sinyaller verdiğini ifade etti. 

Gökçe, yaklaşık iki milyon emeklinin en düşük maaş olan 10 bin TL ile geçimini sağlamaya çalıştığına dikkat çekerek, kök maaşı 8 bin liranın altında olup maaşı 10 bin liraya tamamlananlarla ilgili bir teknik düzenleme yapılmazsa, yaklaşık 1 milyon kişinin temmuz ayındaki artışlardan da yararlanamayarak yıl sonuna kadar 10 bin TL alacağını aktardı. 

Gökçe, en düşük emekli maaşı için Erdoğan'ın arzu ettiği rakamın 17 bin 2 lira olan asgari ücret seviyesinde olabileceğine dikkat çektiği yazısında bütçeye maliyet hesabını yaparak şunları aktardı:

Tüm emekliler değil en düşük emekli maaşları ele alınacak

"Yaklaşan yerel seçim öncesi siyasilerin propaganda çalışmaları hız kazanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı miting saygılarındaki artış da dikkat çekmeye başladı. Hemen her konuşmasında ekonomiye yönelik mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Denizli ve Balıkesir’de enflasyonun yılın sonuna doğru belirgin şekilde ineceğini söyledi. Ekonominin ise 2025 yılı başlarında düzelmeye başlayacağını bildirdi.

Gelelim emekli maaşlarıyla ilgili meseleye. Erdoğan dün gerçekleştirdiği Kütahya mitinginde de emekli maaşlarına yeni bir artış sinyali verdi. Erdoğan’ın açıklamalarından tüm emeklilere değil, en düşük maaşı 10 bin lira olan emeklilere yönelik artış yapılacağı anlaşılıyor. Seyyanen zammın adaletsizlik yarattığının farkında olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 bin liralık maaşın yeterli olmadığını, çaba gösterdiklerini ve maaşların arzu edilen seviyeye çıkarılacağını bildirdi.

Arzu edilen seviyenin ne olduğunu tahmin etmeden önce açıklamanın artışın kapsamıyla ilgili bölümüne dikkat çekmekte fayda var. Erdoğan muhalefetin tüm emekli maaşlarına 7 bin lira-10 bin lira artış önerisine karşı çıktı. Artışın 7 bin lira olması durumunda bunun bütçeye ek yükünün 1.4 trilyon lirayı bulacağını kaydeden Erdoğan, yatırım bütçesinin tamamının bile bu artışı karşılamaya yetmeyeceğinin altını çizdi.

Asgari ücretle eşitlenirse maliyet ne olur?

Buna karşılık 10 bin liralık emekli maaşının artışına yönelik yapılan çalışmanın detayı hakkında bilgi vermeyen Erdoğan’ın arzu ettiği seviyenin ne olduğunu tahmin etmek güç. Ancak burada olası kriterlerden bir tanesi hâlen 17 bin 002 lira olan asgari ücret seviyesi olabilir.

Resmi bir veri olmamakla birlikte en düşük emekli aylığı alanların sayısının 2 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bunu doğru olduğunu varsayarak hesap yaptığımızda, artışın aylık maliyetinin 14 milyar lira, yıllık maliyetinin ise 168 milyar lira olduğu soncuna varıyoruz.

Ama kesin olan bir şey var ki daha önce Ankara Günlüğü’nde birkaç kez gündeme taşıdığımız gibi en düşük emekli maaşlarında teknik bir düzenleme yapılması şart.

Bunun sebebi de her ne hikmetse yılbaşında yapılan artışın kök ücret yerine seyyanen yapılması. Çünkü kamu maliyesine getireceği yük açısından ha kök maaşa yapılmış ha seyyanen artış yapılmış herhangi bir fark yok. Çünkü burada özne ‘en düşük maaş’ dışında bir şey değil.

Eğer bu teknik düzenleme yapılmazsa belki 1 milyon emekli (kök maaşı 8 bin liranın altında olup 10 bin liraya tamamlananlar), Temmuz ayındaki enflasyon farkı kök maaşa göre hesaplanacağı için yılsonuna kadar bugünkü aldığı maaşı almak zorunda kalacak.