Opel’in Köpekbalığı

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

İnsanların olduğu gibi şirketlerin de hikayeleri var; güncel olaylardan kafanızı kaldırdığınızda “yazsam roman olur” dedirten olguları keşfedebilirsiniz.

Siz bu yazıyı daha sonra okuyacaksınız ama ben yazarken seçim günüydü. Bunu daha önce de yazmıştım. Bir hafta kadar önce... Şu anda seçime kuramsal olarak yaklaşıp, teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde neden “sopalı seçim” diye anılan 1912 seçiminden ya da “açık oy gizli tasnif” ifadesiyle hatırlanan 1946 seçimine göre hangi noktada olduğumuzu ele alabilirim. Vikipedi 1946 seçimi için, “Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk çok partili genel seçimi olan bu seçim adli denetim dışında, açık oy, gizli sayım ve liste usulü çoğunluk sistemi esasına göre yapıldı (açık oy - gizli tasnif). Bu usulsüzlüklerinden dolayı "şaibeli seçim" şeklinde de anılmıştır” açıklamasını veriyor. O ilk çok partili seçimdi; aradan kaç tane geçti. Bir karşılaştırma yapalım mı? Yapmayalım.

Gabriel Garcia Marquez’in “Yüz Yıllık Yalnızlık” romanında anlattığı kısır döngüyü bu kadar dar bir alanda daha iyi anlatma şansım ve yeteneğim yok. Daha kısa bir hikaye ya da hikayecik anlatmak istiyorum. Opel’in Köpekbalığı bunlardan ilki. Ben de yeni okudum ya da derledim. Benim kısalttığım versiyonu şu şekilde: “Bir pazar günü evde yeni Corsa için bir tasarım yapan Opel tasarımcısı Dietmar Finger, kapalı olan yolcu kapısı nedeniyle çoğu zaman görünmeyen torpido gözünün yan duvarını çiziyor. Torpido gözü açıldığında bu duvarın güçlü olması ve dayanım göstermesi gerekiyor ve bu dayanım plastik yüzeyine uygulanan enine kanallarla sağlanıyor. Finger, bu kanalları tasarlarken oğlu yanına gelip taslağa bakıyor ve “Baba, neden bir köpekbalığı çizmiyorsun?” diye soruyor. Tasarımcının parmaklarının istem dışı harekete geçerek kanallara köpekbalığı şeklini vermesiyle bir fikir ve yeni bir gelenek de doğmuş olurken Opel, torpido gözündeki köpekbalığı simgesiyle seri üretime geçiyor.”

Ve 2021’e geldiğimizde...

Hikaye burada bitmiyor. Şöyle devam ediyor: “2021’e geldiğimizde Opel Tasarım Direktörü Karim Giordimania, “Gazeteciler yeni modelleri tanıttığımızda bize köpek balıklarının nerede olduğunu soruyor. Tasarımcılarımızı her zaman köpekbalıklarını yeni tasarımların içine gizlemeye yönlendiriyorum. Sevgiyle çizilen yırtıcılar, Opel’i diğerlerinden ayıran şeyi temsil ediyor” diyor. Giordimania, o sırada iç tasarımından sorumlu olduğu kompakt van modeli Zafira’nın kokpitine üç küçük köpekbalığı gizleyerek sürece dahil oluyor. Köpekbalığı uygulaması sonraki yıllar boyunca devam ediyor. 2021’e uzanan süreçte önce Opel Adam, ardından güncel Opel Astra ve son olarak Opel Crossland ve Opel Grandland X’ten Opel Insignia’ya kadar diğer binek modellerde köpekbalığı figürü görülüyor. 2004’ten itibaren her iç mekan baş tasarımcısı, geliştirme sürecinin sonunda iç mekanın bir yerine en az bir köpekbalığı konduruyor. Ve bu genelde otomobil pazara sunuluncaya kadar keşfedilmiyor.”

İnovasyon, ortak akılla beslendiğinde iş yapar

Burada “iş yapmak” ifadesini fizikteki anlamıyla olduğu kadar ekonomik değer yaratma boyutu ile de ele alıyorum. İlki, fizikte yapılan iş uygulanan kuvvet ve bunun yarattığı yer değiştirmenin çarpımı olarak hesaplandığından dönüp dönüp aynı yere gelmek ya da rahmetli babamın sözüyle “kuyruğunun etrafında dönmek” farklı bir değer önermesi içeriyor. Bir yer değiştirme yaratmanız gerekiyor ki, yaptığınıza iş diyebilelim. Tabii bu iktisadi olguları açıklayamıyor. En basitinden bir otobüs ya da dolmuş, garajından çıkıp bütün gün yolcu taşıyıp değer ürettikten sonra tekrar başlangıç noktasına döndüğünde ciddi bir ekonomik değer yaratmış oluyor. 

Bu olguyu anlamak ve açıklamak için, işin içine zaman boyutunu katıp taşıt aracının çıktığı nokta ile vardığı noktanın aynı yer olmadığını düşünmek yeterli. Zaman, ister Finger pazar günü evde çalışırken oğlunun yanına gelmesi örneğindeki gibi değerlendirme tercihiyle ister Giordimania’nın açıklayacak bir kült bir tasarıma sahip olmasına kadar geçen 17 yılı ölçme özelliğiyle olsun, her şeyi değiştiren unsurdur. Hikayeyi yazan da aslında bu geçen zamandır; seçimler bunun içinde sadece yaşanan değişimin tescil edildiği anlar olarak anlam taşırlar.


   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerel seçimden sonra 04 Nisan 2024
Ödev yok deneyim var 25 Mart 2024