İMO Bursa Şube Başkanı Erdem: “Bursa’da kentsel değil rantsal dönüşüm yapıldı”

ESRA ÖZARFAT
BURSA - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nin 19. Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yakın zamanda üstlenen Serdar Atilla Erdem, Bursa’da yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarını değerlendirdi. Erdem, Bursa’da plan bazlı yerine parsel bazlı başlatılan kentsel dönüşümü eleştirerek gelinen noktayı şöyle özetledi: “Kentsel dönüşümde Bursa özelinde gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikledik. İşi rantsal dönüşüme çevirdik. Rant alanlarında kentsel dönüşüm oluştu. Plan bazlı kentsel dönüşüm olmalıydı.” Oda olarak 2005 ve 2007 yılları arasında Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinin yüzde 30’una yakınının yapı stoğunun envanter çalışmasını tamamladıklarını hatırlatan Erdem, 6 Şubat depreminin ardından da iş yerlerinde kesik kolon, kesik kirişlerle ilgili bir çalışma yapıldığını anlattı.

Ancak yapılan çalışmaların yeterli olmadığına vurgu yapan Serdar Atilla Erdem, “Belediyelerden seçimlerin ardından İMO Bursa Şubesi ile ortak çalışarak kentin tamamının yapı envanterinin çıkarılması için söz aldık. Bursa’nın bir acil eylem planı oluşturulmasına katkı sağlamak istiyoruz. Bu işte 3 sac ayağı var. Devlet zorunlu tutmalı, belediyeler bu konuda harekete geçmeli ve vatandaş da elini taşın altına koymalı. Yapı stoğunu çıkararak kentsel dönüşümde öncelikli alanları belirlememiz gerekiyor. Ardından da sistemin nasıl geliştirileceği konuşulabilir. Bugün alacağımız önlemlerin maliyeti olası bir depremden sonra oluşacak maliyetten çok daha az olacak. Her zaman söylüyoruz deprem değil, mühendislik hizmeti almamış bina öldürür” dedi.

“1938 yılında çıkarılmış kanunla yönetiliyoruz”

İMO Bursa Şubesi’nin 6 bin 589 üyesiyle önemli bir meslek örgütü olduğuna vurgu yapan Erdem, inşaat mühendislerinin yaşadığı sorunlarla ilgili de bilgi verdi. “İnşaat mühendisliği mesleğinin onuru her geçen gün azalıyor” diyen Serdar Atilla Erdem, “Bu özlük haklarımıza, alınan ücrete yansıyor. Türkiye’de 700 bin mühendis ve mimar var. Böyle büyük ve güçlü bir grubun hala 1938 yılında çıkarılmış kanunla yönetiliyor olması ne yazık ki bizim meslek gelişimimizdeki en büyük engeldir. TMMOB’un bu noktada siyasi davranmaması gerekiyor” diye konuştu. Genç mühendislerin meslekte kalabilmesi ve mevcut mühendislerin de kendilerini çağın gereklerine göre geliştirebilmeleri için özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Erdem, “Yaşanan felaketlerin ardından ceza alan kesim inşaat mühendisleri oluyor. Bu kadar sorumluluk yüklenen bir meslek grubunun da aldıkları risk oranında özlük hakları yükseltilmeli.

Öte yandan kadın meslektaşlarımızın sektörde yer bulmaları anlamında da sıkıntılar var. Bu konuda bazı projeler hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi. Yapı denetim kanununda eksiklerin olmasının en önemli nedenini ‘kanun yazılırken yetkin insanların müdahil olmaması’ şeklinde değerlendiren Serdar Atilla Erdem, “Meslek odaları yapılan çalışmalara, projelere müdahil olmadan çıkan sonucu mahkemeye verme kolaycılığa kaçmamalı. Bu organizasyonun tamamını kilitliyor” açıklamasını yaptı.