KKTC ile Türkiye arasında sanayi yatırımlarının kolaylaştırılmasına ilişkin anlaşma

Kocaeli Sanayi Odası Şubat ayı meclis Toplantısı’nda konuşan KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Sizlere müjdeler olsun, KKTC ile Türkiye arasında sanayi yatırımlarının kolaylaştırılmasına ilişkin anlaşma imzalandı” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
KKTC ile Türkiye arasında sanayi yatırımlarının kolaylaştırılmasına ilişkin anlaşma

SABİHA TOPRAK

Kocaeli Sanayi Odası Şubat ayı meclis toplantısı gerçekleştirildi. Hasan Tahsin Tuğrul’un başkanlık yaptığı meclis toplantısına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu konuk olarak katılım sağladı. Bunun yanı sıra meclise; Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Nuh Zafer Cantürk, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Hacı Ali Mantar, Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Soydabaş ve Güzeller OSB Başkanı Adem Ceylan, GOSB Başkanı Ercüment Sarıtaş  Makina ihtisas  OSB Başkanı Sedat Silahtaroğlu iş insanları katılım sağladı.

“Sanayi yatırım projesi bir yıl sonra hayata geçirilecek”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, Türk yatırımcıların artık KKTC’ye daha rahat yatırım yapacaklarını ifade ederek, “Türkiye ile ilgili olan ekonomik protokolleri imzaladık. Sizlere müjdeler olsun artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkiye yatırımcılarının da rahat rahat yatırım yapabileceği mevzuatlar yasalaştı. 3. Etap olarak adlandırdığımız ihalelerde sonuçlanıyor. 2 bin metrekarelik alanlarda değil tamamı üretime yönelik. Sanayi arsalarını 5 bin metrekareden başlayarak binlerce kilometreye yükseltilebileceği proje bir yıl sonra hayata geçirilecek. Dünyaya açılabilmemiz daha da büyüyecek ve sizlerle yapılan yatırımlarla taçlanacak. Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti yatırımcıları yabancı uyruklu yatırımcı olmayacak. Çünkü sizlerle birlikte bugüne kadar omuz omuza geldik. Yolumuz yolunuzdur sizinle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti olarak yürümek bizim için büyük bir şereftir” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de bir yaratıcılık, rekabetçilik var”

Yavru vatandan selam getirdim diyerek sözlerine başlayan KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kocaeli’ye ilk defa geliyorum. Sık sık gelinmesi gereken bir yer. Yıllardır ambargolar altında ezilen Kıbrıs Türk halkını bölgesel bir güç ve aktör olan bunun da sınırlarını aşan ana vatanımızdan öğrenmemiz gereken çok ders olduğunu düşünüyorum. Ana vatanımızda bir yaratıcılık var, rekabetçilik var. Bunlar önemli özellikler. Anavatanımızla el ele beraber hareket etme bizim izleyebileceğimiz tek yol” dedi.

Ertuğruloğlu, “Kıbrıs konusu konuşulurken yıllardır Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs sorunu çözümü edebiyatı yaşanıyor. Her zaman Kıbrıs Konusu ifadesini kullanmayı tercih etmişimdir. Sorun dersek çözümsüzlükte yaşamış gibi oluyoruz. Bu nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığı çözümsüzlük haline geliyor. Çözüme gidilecekse KKTC’nin kabulünden geçer. Türkiye’nin üyesi olmadığı Avrupa Birliği’ne girmemize gerek yok. Bizim Avrupa Birliği olan ilişkilerimizi gözden geçirmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin güvenlik açısından da stratejik bir coğrafyası olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, “Bizim buralardan güç almamız lazım. Bu gücü Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de yansıtarak beraber hareket etmek durumundayız. Kıbrıs Türkiye, yüce Türk ulusunun kopmaz bir parçasıdır. Kıbrıslı diye bir memleket yoktur. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda bile yoktu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin milli marşı hiçbir zaman olmadı. Bugün hala bu böyledir. Bu yüzden Kıbrıslı coğrafi ve kültürel bir kimliktir milli bir kimlik değildir” dedi.

”Kıbrıs meselesi hep bir engel olarak karşımıza çıkarıldı”

İl genelindeki iç ve dış ticaret hacmi, ilin sanayi açısından konumu ve özellikleri, vergi durumu ve ilin limanları ile ilgili bilgi veren ve Kıbrıs meselesi hep bir engel olarak karşımıza çıkarıldı diyen KSO Başkanı  Ayhan Zeytinoğlu, “Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) tek taraflı olarak 1990’da yaptığı AB üyelik başvurusu 2004 yılında sonuçlandı ve AB Kıbrıs Cumhuriyeti’nin temsilcisi sıfatıyla GKRY’yi üye olarak aldı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın adada kapsamlı bir çözüm için önerdiği Annan Planı 24 Nisan 2004’te Kuzeyde ve Güneyde referanduma sunuldu. Referandum sonuçlarına göre KKTC yüzde 65 ile planı kabul ederken, GKRY yüzde 76 ile reddetti. GKRY halkı referandumda planı reddetmesine rağmen, Güney Kıbrıs 1 Mayıs 2004 itibarıyla AB üyesi oldu. Çeşitli AB yetkililerinin pişmanlıklarını ortaya koyan açıklamaları ve verilen sözler zaman içinde unutuldu. KKTC’nin uluslararası izolasyonlarının kaldırılacağına yönelik sözler tutulmadı. AB’nin doğrudan ticaret tüzüğü Kıbrıs Rum engeline takıldı. Türkiye 2005’te AB ile üyelik müzakerelerine başlasa da Kıbrıs meselesi hep bir engel olarak karşımıza çıkarıldı” şeklinde konuştu.

2009’da GKRY ek bazı fasılların açılmasını bloke etti

Ayhan Zeytinoğlu, “2006’da Genel İşler ve Dışişleri Konseyi Türkiye’nin Gümrük Birliğini GKRY de dahil tüm AB üyesi devletlere ayrımsız bir şekilde uygulamadığı gerekçesi ile müzakerelerde sekiz faslın açılmaması ve hiçbir faslın da kapatılmaması kararını aldı. Bu doğrultuda gümrük birliği ile ilişkili olarak görülen; malların serbest dolaşımı, iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi, mali hizmetler, tarım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, taşımacılık, gümrük birliği ve dış ilişkiler fasılları açılamadı. 2009’da GKRY ek bazı fasılların açılmasını bloke etti” dedi.

Kıbrıs meselesi, Türkiye’nin AB müzakere sürecinin durmasına yol açan tek sebep olmasa da en önde gelen engeli oluşturdu diyen Zeytinoğlu, “Müzakerelerin dışında da Gümrük Birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği, Avrupa Birliği ile savunma işbirliği, Avrupa Savunma Ajansı’na katılımı gibi konularda da Kıbrıs sorunu engel teşkil etmeye devam etti. GKRY’nin engellemeleri devam etti. GKRY’nin adanın tümü üzerinde hak iddia etmesi Kıbrıslı Türklerin haklarını çiğneme çabaları Türkiye’nin girişimleri ile durduruldu” ifadelerini kullandı.

 “Türkiye’den daha fazla yatırım alması sağlanmalı”

KKTC kardeş ülke ve milli davamızdır diyen Zeytinoğlu, “Kıbrıslı Türklerin güvenliği Türkiye’nin birinci önceliği. Bunun yanı sıra adanın stratejik önemi de son derecede kritik. Özellikle Gazze’deki çatışmalar ve büyük güçlerin Ortadoğu’ya yönelik emelleri dikkate alındığında bölgenin önemi daha da belirginleşiyor. Geçtiğimiz sene ortaya atılan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru gibi projeler Doğu Akdeniz’in stratejik önemini artırıyor.  KKTC’nin tarım, yeşil ekonomi ve yenilenebilir enerji alanlarında Türkiye’den daha fazla yatırım alması sağlanmalı. İş dünyası olarak KKTC’ye her türlü desteği vermeye hazırız” ifadelerine yer verdi.

Büyük Türkiye idealimizi gerçekleştirirsek Türk Dünyası kısacası insanlıkta huzur ve insanlık olacaktır. Dünya’nın barış ve huzura ihtiyacı var diyen Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ise, “Bunun içinde Türkiye’nin güçlü olmasından geçiyor. Kıbrıs bizim için Türkiye’dir. Dolayısıyla Kıbrıs’ın güvenliğini ve egemenliğini Türkiye’den ayırmıyoruz. Kıbrıs’ın tanınması ve egemen olarak bilinmesi bizim isteğimizdir. Rum ve destekçileri çözüme yaklaşmadılar. Bu yüzden en büyük çözüm Kıbrıs’ın tanınması, egemen bir devlet olması ve kalkınması en büyük hedeflerimizden bir tanesi” dedi.

“Öğrencelerimizin iş güvenliğinde daha fazla hassasiyet”

Bilim ve Sanayi üssü Kocaeli gibi illerimizin sayısının arttırılması gerektiğini vurgulayan Vali Yavuz, “Özellikle sanayi kuruluşlarımızda Endüstri Meslek lisesinde öğrencilerimiz staja geliyor. İşletmelerin Öğrencelerimizin iş güvenliğinde daha fazla hassasiyet göstermelerini istiyoruz. Sanayi ve ticaret odalarımız bu konuda ki eksiliklerimizi gözden geçirirse seviniriz. Diğer yandan bizim çıraklık kurslarımız var. Gençlerimizin meslek hayatlarına atılmalarına özendirilmesi, meslek sahibi olması da iş ortamlarının güvenli olmasından geçiyor. Kocaeli bu konuda en iyi koşullara sahip işletmelere sahip. Bu konuda sizlerin yanındayız. Ayrıca, planlı sanayiyi destekliyoruz. Bu konuda her ne kadar eleştirilsek de Organize sanayi bölgelerini genişletmeye devam edeceğiz. Gecekondulaşmış sanayi yapılarına karşıyız. Sanayimizin kümelenmesi bakımından OSB modelini desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.