Teşvik belgelerinin ithalatı serbestleştirici etkisi sınırlandı

Türkiye Makina Federasyonu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Yatırım teşvik belgelerinin, yerli ve yabancı imalat arasındaki farkı ortadan kaldırarak ithalatı serbestleştiren, teşvik eden ve dampingli makinalara yol veren etkileri vardı. Bu etkilerin, bir kısım makina için sınırlanmasını olumlu bir başlangıç olarak görüyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Teşvik belgelerinin ithalatı serbestleştirici etkisi sınırlandı

Türkiye Makina Federasyonu Başkanı Adnan Dalgakıran, yatırımlarda devlet yardımları hakkında kararda değişiklik yapılmasına dair Cumhurbaşkanı Kararına ilişkin kararı değerlendirdi Dalgakıran, yatırım teşvik belgelerinin ithalatı serbestleştiren ve dampingli makinelere yol veren etkileri olduğunu belirtti.

Küresel ölçekte gözlemlenen talep artışının, tedarik bölgelerindeki kayma, tüm endüstriyel dallarda hızlanan dönüşüm gayretleri ve pandeminin tüketimde sebep olduğu farklılaşmayla mevcut kapasiteleri birbirine uyumlu hale getirme çabalarından kaynaklandığına işaret eden Türkiye Makina Federasyonu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Dünya toparlanma sürecini geride bırakıp hızlı bir büyüme sürecine giriyor. Bizim sektörümüz de beklenmedik süratte gerçekleşen bu iyileşmeden payını alıyor, kapasite kullanım oranlarımız yüzde 80’e yaklaşıyor. Karantina döneminde işletmelerimizi daha verimli çalışacak hale getirmiş olduğumuzu, zorlanmadan artırdığımız üretim ve ihracatımızdan açık biçimde görüyoruz. Dış ticaretinden pozitif yarattığımız ürün gruplarının sayısı giderek artıyor. Sektörün tamamında bu duruma gelmek için ise kamunun bütün planlarında stratejik ilan edilmiş sektörümüzü ithalat girdabından ve haksız rekabetten korumamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Ticaret, karşılıklı olursa ticaret olur”

Pandemi döneminde Türkiye’ye kayan işler ve pekişen ticari bağlantılar sayesinde Avrupa ve Kuzey Amerika’nın Türkiye’nin ihracatı içindeki payının yüzde 67’ye, ithalatı içindeki payının ise 61’e ulaştığına dikkat çeken Adnan Dalgakıran, “Makina ithalatı bizim çok yakından takip ettiğimiz ve bütün verilerine hâkim olduğumuz bir konu. Bu yılın ilk yarısında Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yaptığımız ihracat 8 milyar dolar, oradan yaptığımız ithalat ise 10 milyar dolar kadar oldu. Dengeli bir ticaret ve lehimize kapanmakta olan bir makastan bahsedebiliriz. İthalata kategorik bir itirazımız olmamakla birlikte, yıllardır dert yandığımız haksız rekabet meselesi içinde, Türkiye’nin makina ithalatında yüzde 36 paya ulaşan Doğu mallarının sektörümüzde yarattığı tahribat önemli bir yer tutmaktadır. Yılda 10 milyar dolar ithalat yaptığımız bu bölgeye, karşımıza çıkan yüksek vergiler nedeniyle sadece 500 milyon dolarlık makina satabiliyor olmamız, tek taraflı ve sürdürülemez bir ticaret ilişkisi içinde bulunduğumuzu ortaya koymaktadır. Ticaret, karşılıklı olursa ticaret olur” dedi.

“29 Haziran kararı önemli bir adım, devamı getirilmeli”

Her türlü makinanın, sanki bütün dünya ile serbest ticaret anlaşması imzalanmış gibi gümrüklerden masrafsızca geçmesinin sektörün Ar-Ge yatırımlarını zaafa düşüreceği gibi, yabancıların Türkiye’de yatırım yapmak ihtiyacını da ortadan kaldıracağını söyleyen Dalgakıran, “Yatırım teşvik belgelerinin, yerli ve yabancı imalat arasındaki farkı ortadan kaldırarak ithalatı serbestleştiren, teşvik eden ve dampingli makinalara yol veren etkileri vardı. Bu etkileri bir kısım makina için sınırlayan, 29 Haziran tarihli Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararını fevkalade olumlu bir başlangıç olarak görüyoruz. 1726 makina GTİP’i içinden seçilen 88 pozdan 2019 yılında 500 milyon dolar fazla yaratırken, 2020’de 250 milyon dolar açık verdik. Dinamik hale geleceği anlaşılan muhteva listesinin haksız rekabetle mücadelede önemli bir araç olacağı ümidini taşıyoruz” diye konuştu.