(Mixed economy) Ekonomide kaynakların dağılımı konusunda hem devletin hem de özel sektörün söz ve karar sahibi olduğu bir piyasa ekonomisi türüdür. Karma ekonomide piyasa başarısızlıkları durumunda devlet ekonomiye müdahale edebilir ve özel sektörün gerçekleştiremediği büyük yatırım projelerini üstlenebilir. Karma ekonomilerde planlama uygulandığında plan kamu sektörü için emredici özel sektör için yol gösterici bir nitelik taşır. 1950 ile 1970 arasında dünya ülkelerinde karma ekonomi yaygın bir şekilde uygulanmıştır. 1970 ile 1980 arasında gözden düşen karma ekonomi düşüncesi 1980’den sonra neoliberalizmin etkili olduğu dönemde güç kaybetmiştir. Karma ekonomi “kapitalizm” ve “sosyalizm” arasında yer alan, fakat özü itibariyle kapitalist sistemin özelliklerini taşıyan bir ekonomik düzendir. Karma ekonomiyi savunanlara göre kapitalizmde toplumun çıkarları, sosyalizmde ise bireylerin çıkarları ihmal edilmektedir. “Karma ekonomi” düzeninde her iki sistemin taşıdığı temel çelişkiler çözülmüş, yani kamu yararıyla kişisel çıkar bağdaştırılmıştır. Karma ekonomi düzeninde hangi malların ne miktarda üretileceği, yani kaynak dağılımı sorununun çözümünde tüketici tercihleri esas alınmakta ancak devlet, toplum tercihlerine uygun üretimi sağlamak amacıyla piyasa mekanizmasını düzeltici önlemler almaktadır. Böylece, karma ekonomide tekelleşmeyi önlemek, herkese çalışma olanağı sağlamak, gelir dağılımındaki dengesizliği azaltmak ve işçi-işveren ilişkilerini düzenlemek gibi temel hedeflere yönelik önlemler alınabilmektedir.
Türkiye’de belirli dönemlerde uygulanmış karma ekonominin kabulü, teorik çizgileri önceden belirlenmiş bir düşüncenin sonucu değildir. Geçen yüzyılın 30’lu yıllarında ilk elde özel sektörün ekonomik hayata etkili biçimde katılması beklenmiştir. Ancak bu durumun gerçekleşmemesi nedeniyle bizzat devletin girişimci rolünü oynaması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır.