Monetarizm

(Monetarism) Monetarist görüşü be­nimseyenler para arzının kısa dönemde cari fiyatlarla milli gelirin başta gelen belirleyicisi olduğunu savunmaktadır. Bu ekonomik düşünce akımı, 60’lı yıl­larda ekonomideki Chicago Okulu’nun öncüsü Milton Friedman’ın ekonomist Anna Schwartz ile birlikte yazdığı A Mo­netary History of the United States 1867­1960 adlı kitaptan sonra yaygınlaştı.

Bu kitapta Friedman 1929 Krizi’nin Fe­deral Reserve Board’un yanlış politika­ları nedeniyle çıktığını ileri sürdü. Mo­netarizm kelimesi ilk kez 1968’de Karl Brunner tarafından kullanıldı. Keynesyen görüşe bir tepki olarak ortaya çı­kan monetarizm Klasik Ekol’ün miktar teorisinden etkilenmişti. Monetarist görüş, para arzının denetlenmesiyle pi­yasa kurallarına göre işleyen ekonomi­lerin istikrar içinde büyüyebileceğini savunmuş ve ekonomideki devlet müdahalesine karşı çıkmıştır.

Friedman’ın 1976’da Nobel Ekonomi Ödülü’nü almasından sonra neoliberal görüşlerle desteklenen monetarizm, 1979 sonrasında merkez bankalarının uygulamaları üzerinde etkili olmuştur. Ülkelerdeki ekonomi yönetimlerinin önemli bir bölümü ve uluslararası eko­nomi kuruluşları da ekonomik politikalarını monetarist ilkelere göre belir­lemiştir. 2008-2009 Krizi’nden sonra ABD ve AB’de uygulanan Nicel Geniş­leme, monetarist görüşlerden esinlen­miş görünmektedir. Ancak para arzının genişlemesine rağmen enflasyon oranı­nın yükselmemesi monetarizmin savu­nucularını da kuşkuya düşürmüştür.