Yeniden Yapılanma

(Restructuring) Yeniden yapılanma, kurumların ve firmaların değişen ko­şullara uyum için yeniden örgütlen­melerini tanımlayan bir terimdir. Bir örgütün, şirketin veya sistemin, deği­şen koşullara uyum sağlamak için bir bütün olarak yenilenmesini ve yeniden örgütlenmesini ifade eder. Normal dö­nemlerde sistemler, değişen koşullara uyumu, arada bir aldıkları önlemlerle gerçekleştirir. Çevre koşullarındaki bir değişim ortaya çıktığında, yöneti­ciler bu değişim unsuruna uyumu en iyi şekilde gerçekleştirecek önlemleri uygulamaya sokar. Kurumun radarına sonradan yeni bir değişim unsuru ta­kıldığında, bu uyum süreci tekrarlanır. Zaman geçtikçe bu “yama yöntemi” tıkanır. Eskiyen otomobilin bakım ve onarım giderlerinin iyice yükselmesi gibi, şirkette bölük pörçük önlemlerin etkinliği azalırken, maliyeti de yükselir.

Belirli dönemlerde ise önemli değişim dalgaları arka arkaya gelir. İş hayatında oyunun kuralları tümden değişirken, teknolojide, insanların tercihleri ve eği­limlerinde hızlı dönüşümler yaşanır. Bu durumda kısmi uyum çabaları yetersiz kalır ve bir yeniden yapılanma progra­mının uygulanması zorunlu hâle gelir. Bütünsel yeniden yapılanma normal dönemlerde her 15-20 yılda bir yapıl­malıdır. Hızlı değişim dönemlerinde bu süre daha da kısalır.

Yeniden yapılanma organizasyonu, sis­temin, şirketin veya ekonominin tüm faaliyetlerini kapsamalıdır. Yalnız be­lirli bir bölümdeki yeniden örgütleme çalışmaları kalıcı sonuçlar veremez. Yeniden yapılanma programları tepe­den inme yöntemler ve dış güçlerin bas­kısı ile gerçekleştirilmek istendiğinde bu çalışmalara karşı direnç oluşur. Çalı­şanlar, değişim sonucunda işlerini veya işteki pozisyonlarını kaybedeceklerini düşündükleri için, bu tür çalışmalara karşı çıkar veya ilgisiz kalırlar. Yönetim bu direnci zayıflatmak için gerekli ön­lemleri önceden planlamalıdır.

Yeni bir bakış açısı ve yeni yöntemler olmadan, kâğıt üzerinde çok akıllıca gö­rünen bir yeniden yapılanma programı gerçek hayatta iyi sonuç vermez. Örgütsel yapısını, tasarım, üretim ve pazarlama süreçlerini değişen koşul­lara göre yeniden tanımlayan ve değiş­tiren şirketler pazar payını koruyup, büyütebilir. Ancak yeniden yapılanma yeni bir yasa, kararname çıkarılarak veya örgüt şemasını kâğıt üzerinde değiştirerek yapılacak bir iş değildir. Uzun, sabırlı ve bilimsel bir çalışma olmazsa, reform çabaları yeniden yapı­lanma ile sonuçlanmaz, hatta eskisin­den daha kötü bir yapı ile karşı karşıya kalınabilir. Yapılanmaya niyetlenenle­rin atacakları adımları şöyle özetlemek mümkündür:

İşi ve sektörü yeniden tanımlamak: Yeni dönemde işin temel niteliklerinin nasıl değiştiğini, sektördeki trendlerin yön ve içeriğini kapsamlı olarak araştır­mak gerekir. Dünya, ülke ve toplumdaki eğilimleri büyüteç altına alan ve gelece­ği araştıran bir yaklaşım, başarı şansını arttırır.

Eldekilerin bir envanterini yap­mak: Çalışmalara başlamadan eldeki imkân ve kaynakların bir envanterini yapmak yararlı olur. Şirket faaliyetinin, aynı sektördeki tüm dünya ve Türkiye şirketlerinin bir kıyaslama (benchmar­king) çalışması çerçevesinde incelen­mesi önemli ipuçları sağlayabilir.

Yeni dönemin oyun kurallarını in­celemek: Bilgi çağının ve teknolojik ilerlemenin şirket faaliyetine etkisinin incelenmesi, şirketteki tüm süreçlerin yenilenmesini kolaylaştırır. Pazarın ağırlık merkezinin arzdan talebe kay­ması ise, şirketin dış dünya ile ilişkile­rinin yeni baştan kurulmasını gerekli kılabilir.

Küreselleşmeyi dikkate almak: Kü­reselleşme ile rekabet alanı genişlemesi dikkate alınarak şirketin her işlevinin gözden geçirilmesi gerekir. Bu gözden geçirmede hedef, mutlaka dünya stan­dartlarına uygun mal ve hizmet üretimi olmalıdır.

Bulguları analiz etmek: Eylem aşa­masına geçilmeden, daha önce yapılan tüm araştırmaların sonucu ayrıntılı bir şekilde analiz edilir. Bu analizde de­mografik tahminler, siyasi gelişmeler ve sosyal trendler de dikkate alınır ve bütünsel yeniden yapılanma programı­nın ana hatları belirlenir.

Sonuçları değerlendirmek: Progra­mın uygulanma aşamasında, sonuçla­rın sık sık değerlendirilmesi ve rekabet gücünün yükseltilmesi olarak belirle­nen temel amaca ne ölçüde ulaşıldığı­nın tespiti gerekir. Yeniden yapılanma sırasında organizasyonda farklı deği­şim hızları ortaya çıkar. Bazı bölümler, daha kısa sürede, diğerleri daha uzun sürede değişir. Dışarıdan bakıldığın­da kurumda bir karmaşa varmış gibi görünür. Ancak değişen ve yeniden ya­pılanan her kurumda bu düzensizlik yaşanır. Önemli olan, yönetimin farklı değişim hızlarını algılaması ve gerekli önlemleri almasıdır.

Değişime uyumu sürekli kılmak: Örgütsel yapıya, değişimi algılayacak bir erken uyarı sisteminin dahil edil­mesi ve şirketteki reformların ertelen­meden yapılması, şirketin sonraki dö­nemlerinde kendiliğinden ve otomatik bir şekilde yeni koşullara uyum göster­mesine imkân verir. Böylece şirketin, sık sık masraflı ve kapsamlı yeniden yapılanma programları uygulamasına gerek kalmaz. Bu otomatik mekanizma­nın işlemesi için yenilikçilik çalışmala­rının sürekli olması şarttır.