'Süt üretiminde üçüncüyüz ama Kapıkule dışına gönderemiyoruz'

Sütçülük Kongresi'nde konuşan Prof. Dr. Özer, süt üretiminin yıllar öncesinde de kayıt altına alınmasının sorun teşkil ettiğini belirterek, "Sütün yarısını bugün de kontrol altına alamıyoruz." dedi. Orta Asya ve Çin'e süt gönderilebildiğini ifade eden Özer, "Dünyada 10. Avrupa’da ise 3. olan Türkiye'nin özellikle maliyet yönüyle Kapıkule dışına ürün gönderme şansı yok." ifadelerini kullandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Süt üretiminde üçüncüyüz ama Kapıkule dışına gönderemiyoruz'

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü ve Süt Akademisi ortaklığı ve Karma Grup organizasyonu ile düzenlenen, 3. Ulusal Sütçülük Kongresi başladı. Ana teması “Sürdürülebilirlik perspektifinden süt endüstrisinin geleceği” olarak belirlenen kongrenin ilk gününde açılış oturumunun ardından; sürdürülebilirlik ve süt ürünlerinde izlenebilirlik konuları tartışıldı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer, ‘sürdürülebilirlik’ kavramının önemine işaret etti. Sürdürülebilirliğin içi doldurulması gereken çok güçlü bir kavram olduğunu ifade eden Özer, “Kağıda çok güzel raporlar yazabiliriz ama ne kadar altını doldurabiliriz?” dedi. Bu noktada raporların uygulanabilirliğinin önemli olduğunu ifade eden Özer, Türkiye’de süt üretiminin kayıt altına alınmasının da sorun teşkil ettiğini kaydetti. Bundan 35 yıl önce üniversitede öğrenciyken sütün kontrol altına alınamamasının bir sorun olarak tartışıldığını dile getiren Barbaros Özer, “Sütün yarısını bugün de kontrol altına alamıyoruz” diye konuştu.

“Sütte prim sistemi yanlış, proteine değil bakteriye göre prim verilmeli”

Türkiye’de süt üretimine yönelik verilen prim sisteminin doğru olmadığının altını çizen Barbaros Özer, “Protein oranına, yağ oranına göre devlet niye prim veriyor. Proteine mutlaka prim verilecekse özel sektör versin. Zaten yağlı ve yüksek proteinli süt UHT’ye dönüştürülürken bunları bir miktar kaybediyor” dedi. Sütte kalite sorunu olduğunun altını çizen Özer, devletin protein ve yağ yerine antibiyotik oranına göre prim vermesi gerektiğini belirtti. Özer, mevcut küpeleme sisteminin de antibiyotik kullanımını önlemediğini vurguladı.

“Kapıkule dışına süt ürünleri gönderemiyoruz”

Türkiye’nin dünya süt üretiminde önemli bir yeri bulunduğuna vurgu yapan Barbaros Özer, “Dünyada 10’uncu Avrupa’da ise 3’üncü sırada olan Türkiye'nin özellikle maliyet yönüyle Kapıkule dışına ürün gönderme şansı yok” ifadelerini kullandı.

Süt ürünlerinin ağırlıklı olarak Orta Asya’ya gittiğini, yeni yeni Çin’e ürün gönderilmeye başladığını belirten Özer, “Umarım yakın zamanda Rusya’ya da yeniden süt ürünleri ihraç etmeye başlarız” şeklinde konuştu.

Prof.Dr. Ünüvar: Çok süt içilen Finlandiya, Pisa testinde 3. Sırada

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necdet Ünüvar, Finlandiya’da 361 litre olan süt tüketiminin Türkiye’de 167 litre olduğunu söylerken, ülkemizde bu miktarın artırılması gerektiğini bildirdi. Ünüvar, Finlandiya’nın uluslararası eğitim seviyesi ölçme sistemi olan Pisa testinde 3’üncü sırada yer aldığına dikkat çekti ve süt tüketimindeki yüksekliğin bu sıralamada etkili olabileceğine savundu. Ünüvar, çocukların sosyal medya ve oyunlara koştuğu gibi süte koşması gerektiğini kaydetti.

FAO Temsilcisi Gutu: Özel sektörün soğuk zincir yatırımını önemsiyoruz

FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, insan beslenmesinde sütün önemine işaret ederken, 250 m2’lık sütün protein ihtiyacının yüzde 48’ini karşıladığını bildirdi. Global süt üretiminin son 30 yılda yüzde 59 artış gösterdiğini bildiren Gutu,  üretimin yüzde 22’sini Hindistan’ın tek başına gerçekleştirdiği bilgisini verdi. Dünyada 150 milyon hanehalkının süt üretiminde bulunduğunu kaydeden Gutu, FAO’nun Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte sektörü yakından takip ettiğini vurguladı. Viorel Gutu, özel sektörün soğuk zincir yatırımlarını önemsediklerini belirtti.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hasan Hüseyin Atar ise  fakülte bünyesinde kurdukları süt işletme tesisisin günlük 3 ton kapasitesi olduğunu, burada üretilen süt ürünlerini satışa sunduklarını kaydetti. Atar, ürünlerine yönelik helal gıda sertifikası başvurusunda bulunduklarını anlattı.