Karar tartışma yarattı: 20 bin öğretmen ataması yeterli mi?

Bakan Tekin'in 20 bin öğretmen ataması yapılacağını duyurmasının ardından sendikalardan tepki gecikmedi. Eğitim-İş, Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen, atama sayısının yetersiz olduğu görüşünde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Karar tartışma yarattı: 20 bin öğretmen ataması yeterli mi?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Hazine ve Maliye Bakanlığıyla 20 bin öğretmen ataması konusunda uzlaştıklarını duyurdu.

Son 4 yılda hem Türkiye'de hem de dünyada ekonomik ve sosyal hayatı alt üst eden, arzu edilmeyen gelişmeler yaşandığını, bunun sonucunda da ekonomik anlamda ülkeye ciddi şekilde mali boyutları olan bir süreç gerçekleştiğini söyleyen Tekin, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla içinde bulunduğumuz konjonktürde, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatlarıyla bahsettiğim parametreler ışığında Hazine ve Maliye Bakanlığımızla 20 bin öğretmen ataması konusunda uzlaştık. Öğretmen adayı arkadaşlarımıza hayırlı olsun. Eğitim camiamıza hayırlı olsun. Dediğim gibi değerlendirdiğimiz bütün bu parametreler neticesinde elde ettiğimiz rakam bu. Bu rakam üzerine Personel Genel Müdürlüğümüz branş dağılımlarıyla ilgili olarak çalışmalarını yürüttü. Ben daha önce de çok defa söylemiştim. Milli Eğitim Bakanı olarak benim 'Şu branş önemlidir' ya da 'Şu branş önemsizdir' gibi bir bakış açım yok. Atama alanlarına başlık olarak seçilen 130'a yakın branşın tamamı benim için eşit önemlidir. Dolayısıyla bunu yaparken de daha önce söylediğim gibi ihtiyaçlarımız, elimizdeki kadro miktarı, bu çerçevede bir simülasyon oluşturduk ve branş isimlerini kapatarak ihtiyaçlar doğrultusunda bir dağılım yapılmasını istedik."

Sendikalardan açıklama

Tekin'in açıklamasının ardından eğitim sendikaları da atamaları değerlendirdi.

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öğretmen atamalarıyla ilgili "Bir miktar atama yapacağız" açıklamasını hatırlatarak, "Cumhurbaşkanının, bir ülkenin geleceğinin mimarı öğretmenlerin atamalarıyla ilgili 'bir miktar' ifadesini kullanmasını, AKP iktidarının öğretmene verdiği değerin göstergesi olduğunu söylemiştik. 20 bin öğretmen ataması yapılacak olması önceliklerinin öğretmen ve eğitim olmadığını göstermiştir." dedi.

"Her zaman atamaları müjde havasında törenle açıklayan Cumhurbaşkanı bu sayıyı kendi de az bulmuş olmalı ki topu Yusuf Tekin’e attı." diyen Özbay, şöyle konuştu:

"Hepimiz çok iyi biliyoruz ki gerçekten ihtiyacı karşılayacak şekilde bir atama yapılacak olsaydı, gür sesleriyle coşkulu bir şekilde atama sayısını açıklarlardı. Bir devletin geleceğe yönelik politikalarının en önemli göstergesi planlamadır. Eğitimde planlamayı yapmak da öncelikle MEB’in görevidir. Sayıştay’ın son raporlarında 138 binin üzerinde ihtiyaç tespit edilmişti, artık Sayıştay da öğretmen açığını tespit etmez hale geldi. Milli Eğitim Bakanı Ekim ayında 68 bin ihtiyaç tespitini ifade etmişti, ikinci dönem başında başlayacaklarını söylemişti. Bir kez daha AKP ve alışageldiğimiz vaatler ve gerçekler durumu. Bol miktar vaat, eser miktar hak, eser miktar adalet, eser miktar liyakat."

"Adaletsiz kontenjan dağılımı mağduriyete dönüşüyor"

Özbay, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"İktidara geldiğinde 60 binin biraz üzerinde atama bekleyen öğretmen varken 'Atanmayan öğretmen kalmayacak' diyenler, bu sayıyı 1 milyona yaklaştırmış, eğitimle istihdam, meslekler ve refah arasındaki ilişkiyi koparmıştır.

En fazla kontenjan ayrılan beş branş arasında ihtiyaç olmadığı halde din kültürü ve ahlak bilgisinin yer alması, yine bunun bilimsel bir hamle olmadığını göstermektedir. Üstelik iktidarın her atamada bir ritüel haline getirdiği bu adaletsiz, mantıksız kontenjan dağılımı, birçok kritik branşta görev bekleyen eğitim emekçileri için bir mağduriyete dönüşmektedir.

Atanmayan her bir öğretmenin, farklı işte çalışırken yaşamını kaybeden, psikolojik sorunlar yaşayan her bir gencin, kamuda ücretli öğretmenlik, özelde düşük ücretlerle ve güvencesiz çalıştırılmanın, öğretmensiz bırakılan her bir çocuğun sorumlusu AKP iktidarıdır. Öğretmenliği değersizleştiren bu anlayış, ülkenin bugününe ve geleceğine en büyük kötülüğü yapmaktadır. Eğitim geleceğe uzanan köprüdür, öğretmenler geleceğin mimarıdır. Öğretmene saygı."

"158 bin öğretmen açığı var"

Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise, MEB'in verilerine göre çeşitli branşlarda toplam 90 bin ücretli öğretmen çalıştığını, 68 bin öğretmen açığı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Toplam 158 bin öğretmen açığı var. Ataması yapılacak öğretmen sayısı olarak açıklanan sayı ise sadece 20 bin. Yani neredeyse ihtiyacın 8 de 1'i kadar. Sayın Bakan yeni müfredat açıklıyor ve bir hafta 10 gün içinde de görüş istiyor. Ve ne diyor 'çağın gerisinde kalamayız' diyor. Çağı yakalayacak nitelikli eğitimin ilk şartı, güvence içinde atanmış ve yıllar içerisinde tecrübesini ve niteliğini geliştirmiş ve ihtiyacı karşılayacak kadar öğretmenin atanması. Her yıl öğrencilerin karşısına ücretle çalışan öğretmen çıkarmakla olmuyor. Ne demişti Cumhurbaşkanı 'bir miktar atama yapacağız.' Evet sadece bir miktar atama yapılacağı duyurusu yapıldı. Oysa ihtiyacı karşılayacak sayı bir miktar değil en az 158 bin. Sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim ve eğitimde istihdam modeli benimseniyor. Eğitimin niteliğinin her geçen gün aşağı çekilmesinin en önemli sebeplerinden birisi de budur.

Bakan Tekin'in, öğretmen atamalarında mülakata ilişkin, "Skorun yüzde 50'si KPSS, yüzde 50'si mülakatın olacak." açıklamasını hatırlatan Irmak, "Burada bir ayıklama yaparak liyakat esas alınmadan bazı adaylar siyasi görüş, inanç, etnik yapı vb. sebeplerden ötürü elenecekler. Diğer yandan atananlar eylül ayına kadar güvenlik soruşturmalarına takılacak ve bir miktar öğretmen adayı da orada ayıklanmış olacak. Aynı zamanda adil olmayan antidemokratik uygulamalarla da karşı karşıya kalacak birçok aday. Liyakati önemsemeyen, mülakat ve itaate bağlı bir atama modeli olması da ayrıca sıkıntılı ve utanç vericidir." ifadelerini kullandı.

"79 ilde norm ihtiyacı 101 bin 350"

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan da, 20 bin öğretmen atamasının gerçekleştirileceğinin duyurulmasının ardından basın açıklaması yaptı.

Geylan, 20 bin öğretmen adayının 45 dakika ders anlatarak gireceği mülakat uygulamasının, fiilen sıhhatle gerçekleştirilmesinin mümkün olmayacağını bildirdi.

Geylan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “79 ilde ücretli öğretmen sayısı 72 bin 723. 79 ilde norm ihtiyacı 101 bin 350. 2023 yılında MEB'de ayrılan ve emekli olan öğretmen sayısı 23 bin 670. 2024 yılında da emekli olacak öğretmen sayısı en az 20 bin olacak. 9 ay sonra yapılan ve 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılında göreve başlayacak öğretmen sayısı ise sadece 20 bin olacak. Yüz binlerce öğretmen adayı ve ailesine büyük bir hayal kırıklığı yaşatıldı!”

Mülakat sisteminin tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Geylan, şunları kaydetti:
Mülakatı yapacak olan bir yapay zeka uygulaması değildir. İnsan unsurunun olduğu yerde tam anlamıyla objektif bir değerlendirme imkan dahilinde olamayacaktır. Mülakat komisyonu üyesinin bilgi birikimi, duygu durumu, o günkü haleti ruhiyesi, algı kapasitesi onun takdirini etkileyen temel unsurlardır. Bu itibarla aynı adayı iki farklı komisyonda mülakata alsanız verilecek puan aynı olmayacaktır. Hal böyleyken, mülakatta diretmek kul hakkı yenmesine zemin oluşturma ve binlerce adayın vebalini yüklenmek demektir. Bu vebal de mülakat uygulamasında ısrar eden tüm karar vericilerin omuzlarındadır. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Devletin sözünün yerde bırakılmasına müsaade etmeyin ve sözünüz doğrultusunda öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılması talimatını verin.” (ANKA-İHA)