Bir arayışın hikayesi…

Ressam Rafet Utku, popüler kültürün paradokslarını mimleyen metinli eserlerinin yer aldığı ‘Mana’ sergisi ile sanatseverlerle buluşuyor. Yazmanın, çizmekle birleştiği yeni eserlerini konuştuğumuz ressam, “Sergide yer alan söz ve sözcükler kendi hikayemin yansımaları” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bir arayışın hikayesi…

Ressam Rafet Utku aslında mimarlık mezunu. Sanatla tanışmasında ise “Ruhu ve rıhtımıyla, sanatla iç içe olmak ne demekse tam olarak onu yaşamamı sağladı” dediği Mimar Sinan Üniversitesi’nin rolü büyük. Mimarlıktan resme giden yolculuğu ise yüksek lisansta güzel sanatlar fakültesinden aldığı derslerle başlıyor. Dünyaya bakış açısı değişiyor; kendi dünyasını da bulmanın kapısını aralıyor… O günden bu güne çizgiler ile anlamaya ve anlatmaya çalışan ressam ile ‘mana’ arayışını ortaya koyduğu yeni sergisini konuştuk.   

Katılımcılarla yeni buluşturduğunuz serginiz ‘Mana’nın hikayesi nedir?

Maximum Uniq Hall’un nazik daveti üzerine, yıllar öncesinden başlayan kendi aforizmalarım ve popüler kültürden seçtiklerimle harmanlayarak bir ‘’mana’’ arayışını ortaya koymaya çalıştık.

Bu sergi sizin için bir arayış yolculuğu öyleyse?

‘Neyi arıyorsan O’sun sen’ der Mevlâna. Tıpkı bu felsefe gibi mana arayışı, olan biteni anlamak ve bütünü görebilmek için parça parça işlenen ve aynı zamanda izlenen bir olgu. Kavramın kendisi gibi çok değişkenli parametreler bütünü kendi hikayemde de mevcut. Bu değişkenlikler beni ben yaparken; düşündüren ve hissettiren hatta değişen, değiştiren, istemli veya istemsiz dışavurum güdüsü oluşturan bir analitik… Sergide yer alan söz ve sözcükler de kendi hikayemin yansımaları esasında… Sergi metninde bu sebeple bu arayışın ‘ne başlangıcı ne sonu var…’ demiştim. Temple Grandin filminde geçen “Anlayamadığım pek çok şey var. Ama yine de hayatımın bir anlamı olsun istiyorum.” sözünün özetlediği gibi, anlayamadığımız dünyada kendi dünyamızı yaratmak diyebiliriz bu arayışa…

Eser çalışmalarınızda sizi hangi duygular besledi?

Turgut Uyar’ın “Benim her duygum biraz hüzün gibidir…” sözünde iç dünyamın yansımaları mevcut esasında. Bazen görünürde bir kelime olsa da arkasında derin bir hikaye barındırmakta... Diğer yanda ise bardağın deli tarafı var; paradokslar içinde bir iğneleme aynı zamanda ince görme hali…

Sergide yer alan eserler metin ağırlıklı. Text Art akımına dair yaptığınız çalışmalar bizlere ne gibi mesajlar vermeyi hedefliyor?

Açıkçası ‘kendiliğindenlik’i önceleyen bir yaklaşımım var. Bu sebeple her biri kendi bağlamına göre şekilleniyor. Anlam yükü ve hikayesi açısından da durum bu şekilde. ‘Mimarlar Neden Hala Çiziyor?’ adlı kitapta “Zihin ele, el zihne hükmeder” der. Tam da bunun gibi, söylem ile tutarlılık içeren biçim; gerektiğinde kusuru, gerektiğinde mükemmelliği vurgulayabilmekte. Akımdan ziyade akışa daha yatkın bir çizgi diyebilirim.

Yazmak ve çizmek sizin dünyanızda nasıl bir etkiye sahip?

Bana göre insanın kendisini dışarıdan izlemesi gibi bir şey. Dış dünyada olup bitenlerin iç dünyandaki yankıları ve bu bağlamda oluşan savaşımlar öyle ya da böyle bir şekilde dışavurum göstermekte. Yazmak ve çizmek de bu paydaşlardan… Dolayısıyla, insan zihni ve ruhu için bu dışavurum çok besleyici… Hem kendisi hem de paradoksal olarak diğerleri için. Zira ne zaman kendi içine dönüyorsun o zaman bir başkasına ulaşıyorsun.

Bir sonraki adımınız nedir? Sizi ne tür çalışmalarla göreceğiz?

Bunu ben de merak ediyorum. Zira kendimi içerden, olan biteni ise dışardan seyretmeye devam edeceğim…

“Yazmak ve çizmek bana göre insanın kendisini dışarıdan izlemesi gibi bir şey. İnsan zihni ve ruhu için dışavurum çok besleyici… Zira ne zaman kendi içine dönüyorsun o zaman bir başkasına ulaşıyorsun.” -RAFET UTKU

 

 

 

 

 

 

Sergi, 30 Mart’a kadar Maximum Uniq Hall’da ziyaret edilebilir.