Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner: Senaryolara ceza kestik, gerçeğe seyirci kaldık

‘Kadına şiddeti görmezden gelmiyoruz, adalet için vazgeçmiyoruz’ sloganıyla Türkiye’de yaşanan kadına şiddete dikkat çeken Boyner Grup, “Türkiye’nin her yerinde, günün her saatinde kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin televizyon ekranlarının ötesinde olduğunun farkındayız. Bu yüzden kadın şiddetinde diziler üzerinden yürüyen tartışmaya tersten bakalım istedik” mesajını veriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner: Senaryolara ceza kestik, gerçeğe seyirci kaldık

Didem ERYAR ÜNLÜ

Türkiye’de ilk kez 1921 yılında iki kız kardeş olan Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova öncülüğünde İstanbul’da Kadınlar Günü kutlandı. Aradan 103 yıl geçti, Cumhuriyet 100 yaşına girdi, dünya gelişti, değişti, dönüştü… Türkiye uzaya ilk astronotunu gönderdi, kadın sporcular dünya sahnesinde parlayarak ülkemizi temsil etti. Ama madalyonun bir yüzü her ne kadar parlak ve göz alıcı olsa da diğer yüzü paslı bir şekilde içten içe bizi çürütmeye devam etti…

“2023 yılında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayımladığı rapora göre, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kutlandığı mart ayında 23 kadın öldürüldü, 19 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 23 kadının 9’u evli olduğu erkek tarafından, 8’i boşanmak istediği için öldürüldü” diyor Boyner Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner...

Çok uzak değil, 4 gün önce yine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayınlanan verilere göre sadece Şubat ayında 36 kadının öldürüldüğü açıklandı.

ŞİDDET TELEVİZYON EKRANLARININ ÖTESİNDE

Günde neredeyse 2 kadının öldürüldüğü, sayısını tam olarak raporlayamadığımız kadınların şiddete maruz kaldığı ülkemizde, Boyner Grup da bu yıl ses getiren bir kampanyaya imza attı. Kampanyasında ‘Kadına şiddeti görmezden gelmiyoruz, adalet için vazgeçmiyoruz’ sloganıyla Türkiye’de yaşanan kadına şiddete dikkat çeken Boyner Grup, “Türkiye’nin her yerinde, günün her saatinde kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin televizyon ekranlarının ötesinde olduğunun farkındayız.  Bu yüzden kadın şiddetinde diziler üzerinden yürüyen tartışmaya tersten bakalım istedik” mesajını veriyor.

100. YILDA HALA TEMEL HAKLAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Cumhuriyetin ilanından önce söylenen ‘Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.’ sözünün izinde olduklarını vurgulayan Ümit Boyner sözlerine şöyle devam ediyor: “Bilinci, özgüveni olan her birey kendi haklarını korumanın mücadelesini verebilir ama bu insani açıdan gelişmiş bir topluma katkı açısından yeterli değil. Maalesef bu yıl da 8 Mart güle oynaya kutlayacağımız bir yıl değil. 100 yıllık bir Cumhuriyetiyiz, geride bıraktığımız 2023 yılı hepimizin bir milada tanıklık ettiği, Cumhuriyet değerlerini yeniden hatırladığımız ve onurlandırdığımız bir yıl oldu. Cumhuriyet ise bizim için hiçbir zaman sadece bir yönetim şekli olmadı. Cumhuriyet aynı zamanda bir kadın devrimiydi. Cumhuriyet kadınlar için çağdaş ve eşit bir yaşamın kapılarının aralanmasıydı. Eğitimde, işte, siyasette, sosyal hayatta kadının var olduğu her alanda sesinin daha gür çıkması Cumhuriyetin en büyük arzusuydu. Ama geldiğimiz noktada, biz hala kadınların temel hak ve özgürlükleri için farkındalık sağlamaya çalışıyoruz.”

KADIN HAKLARI BİR DEMOKRASİ MESELESİ

Karamsar cümlelerinin ve tablonun ötesinde umut ve dayanışmaya olan inançla çalışmaktan vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Ümit Boyner, “Gelişmiş bir toplum olabilmenin ön koşullarından biri toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek” diyor ve ekliyor: “Kadın haklarını bir demokrasi meselesi olarak görmek, şiddeti önce ev içinden sonra da sosyal ve iş hayatının her adımında bitirmek! İşte tam da bu yüzden 2009 yılından bu yana her 8 Mart’ta Türkiye’de kadınların maruz kaldığı sorunları yüksek sesle dile getiren kampanyalar gerçekleştiriyoruz. Evet, Boyner Grup’un DNA’sında eşitlik var ancak şunu unutmayalım ki toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini sadece kendi kapımızın önünü süpürerek halledemeyiz.  Bu yüzden biz eşitlik için farkındalık sağlamayı sorumluluk olarak görüyoruz. Bu sorumlulukla da 2009’dan beri iş yaşamından, seçme ve seçilme hakkına, yaşam hakkından, kadına karşı şiddet için kanuni uygulamalardaki çarpıklıklara kadar cinsiyet eşitliğini ve bunun demokratik bir hukuk devletinde ve gelişmiş bir toplumdaki yerini irdeleyerek çalışmalar yaptık. Mart 2022 tarihinde, Türkiye’nin gururla ilk imzacılarından olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik. Sözleşmenin kaldırıldığı günden bugüne kadına şiddette ve bu nedenle yaşanan ölümlerde ciddi bir artış izlendi. Çünkü, cezasızlık, suçlulara tekrar suç işleme cesaretini verdi. 2023 yılına geldiğimizde ise acı depremi yaşadık, bu yüzden bu yıl 8 Mart’ta kadın iyileşirse dünya değişir dedik. Deprem bölgesinde Mor Yerleşkelerimizle kadınlarımızın ve çocuklarımızın yanında olduk, olmaya devam ediyoruz.”

HAYALİMİZ EŞİT BİR TÜRKİYE

2024 yılında da 3 farklı filmle kadınlar gününde Türkiye’nin kanayan yaralarına dikkat çeken Grup, Küçüğün Rızası, Takipsizlik Kararı ve Camdan Düşen Kız isimli filmlerle gerçek hayatta cezasız kalan ama dizilerde ceza yağmuruna tutulan kadına şiddete farklı bir pencere açtı. Ümit Boyner de, “Türkiyenin her yerinde, her gün ve her saat kadına şiddet yaşanırken biz dizi karakterlerinin gördüğü şiddeti konuştuk, cezayı da bunu gösterenlere kestik” derken, “Bu bile gerçeklerden kaçmanın bir yolu değil mi?” sorusunu soruyor.

10 yılı aşkın süredir olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ulusal bir kampanya ile kadınların yaşadığı sorunlara dizilerin diliyle vurgu yaparak; farkındalık yaratmayı hedeflediklerini vurgulayan Boyner, “Kadına şiddet her yerde, her alanda, her koşulda… Oysa biz, kadın ve erkeğin insan haklarında, hukukun önünde, eğitim ve iş yaşamında eşit olduğu bir Türkiyenin hayalini kuruyoruz. İzleyici kalmayalım diyoruz. Çünkü biz sadece izlemeye devam ettiğimiz takdirde, bu film bu şekilde devam edecek.” diyor.