Sosyal medya müzik klibi kültürünü bitirdi mi?

2010’ların ortalarına kadar bir şarkının ya da albümün çıkışını kliple duyardık. Şimdi klipler boşa masraf ve zaman kaybı görülüyor. Sizce bu vazgeçişin kaybedeni kim?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sosyal medya müzik klibi kültürünü bitirdi mi?

Ece ULUSUM

En son ne zaman bir müzik klibini sonuna kadar izlediniz? Müzik klibi denince aklınıza hangi döneme ait klipler geliyor? Çoğunlukla 80’ler ve 90’lar sonuna kadarki dönemden klipler geliyorsa şaşırmayın. Zira müzik kliplerinde en üretken ve deneysel yöntemlerin denendi zamanlardı.

Son zamanlarda dünyada klip yerine sözlerin yazdığı sade videolar yayınlanmaya başladı. Beyonce bile son albümü Cowboy Carter’daki tüm şarkıları sadece sözlerinin yazdığı video serisi olarak yayınladı. Bu tercihinin arkasında müzik kliplerinin eskisi kadar izlenmemesi olduğu düşünülüyor. 6-7 yıl önce yayınladığı klipler 200 milyon izlenirken yeni yayınladığı klipler 22-27 milyon arasında kalıyor. Bu durum dünyayı sallayan Taylor Swfit için bile benzer. Bu teknik bir başarısızlık değil, müzik dinleyicisinin tüketim alışkanlığının değiştiğinin kanıtı. Bunun üzerine global müzik üreticileri arasında ‘‘Müzik klibi işi öldü’’ söylentileri kaynamaya başladı. Bunun ne önemi var diye düşünebilirsiniz ama işler öyle görünmüyor… 

BİR KLİPLE ÜNLÜ OLMA DEVRİ KAPANDI 

Ülkemizde de durum benzer yolda ilerliyor. Türk dinleyicisinin müzik dinlemek için en çok kullandığı platformlardan YouTube olmasına rağmen yerli sanatçılarda da durum farksız. Elbette, bir dönem Demet Akalın’ın söz ettiği YouTube’da birçok müzisyenin izlenme sayısı satın aldığına dair iddialar kanıtlanmadı. Ama bilet satmayan konserlere karşın yüzlerce milyon izlenen klipler herkesi düşündürüyor. Bu konuda izleneme satın alma eğilimi olmadığını düşündüğüm Tarkan, Teoman, Sıla’nın hesabını incelediğimde yeni kilplerine göre eski kliplerinin çok daha fazla izlendiğini gördüm. Bu da benzer bir müzik tüketicisi olduğuna dair izlenim verdi. 

Durum apaçık ortada. Müzik pazarlamasında her şey sayısal verilere dayalı olmaya başladı. Kasetten dijital platforma, klipten de sosyal medya post’una dönüşen bir mecra değişimi oldu. Müzik endüstrisinin son aşkı TikTok’ta şarkılar viral yarışında ve klipler bir ‘content’ yani içerik olarak dizayn edilmiş post olarak karşımıza çıkıyor. İngiltere’de müzik videoları yapan Hannah T-W., Guardian’a verdiği röportajda "Kaydırma çağında bir kişiden parça süresince aynı sayfada kalmalarını istemek ve beklemek gerçekten zor. Artık normal bir izleme pratiği yok. İnsanlar çok daha kısa kliplere alıştı ve gerçekten çok hızlı tüketiyorlar" diyor. 

Bir kliple ünlü olmanın devri resmi olarak kapandı. Önce müzik kanalları kapandı ardından YouTube müzik dünyasındaki etkisini ağır ağır yitirdi. Acı bir gerçek, artık mahalle aralarındaki börekçilerdeki televizyonlarda bile müzik kanalları yerine ya haber kanalı ya da entrikalı diziler açık. Hal böyle olunca müzik sektörü de en çok para getirene para harcadığı için, izlenmeleri her geçen gün düşen klipler yerine farklı mecralara yatırım yapmaya başladı. 

NEDEN MÜZİK KLİPLERİ ÖLMEMELİ? 

Klibi, müzisyenin sadece şarkılarını tanıtmak için bir aracı olarak düşünebilirsiniz ancak müzik videoları başlı başına bir sanat biçimi. Hatta kısa film kültürünü besleyen bir tarafı da var. Türkiye’de zaten kendine çok yer edinemeyen yaratıcı yönetmenlik, klipler sayesinde kendine yer bulabiliyordu. Hiçbir yerde deneyemedikleri teknikleri deneyebiliyor, aklına gelen en uçuk fikirleri değerlendirebiliyordu. Birçok efsane var ama ilk örnek olarak müzik kliplerine seviye atlatan yönetmen Umur Turagay’ın müziki kliplerini sayabiliriz: Gemiler, Kınalı Bebek, Her Gece, Tek Taşımı Kendim Aldım, Onu Alma Beni Al, Everyway That I Can, Kış Güneşi, Çakkıdı...

Bu sadece yönetmenler için değil, tüm prodüksiyon çalışanlarının ufkunu açan, cesaretlendiren ve kendi yeteneklerini keşfetmesini sağlayan bir fırsattı. Aynı zamanda dönemini, sokakları, modayı da yansıttığından müzik tarihi için bellek, arşiv bırakan bir değer. 

Müzisyenler için de yüzlerini tanıtan, ufkunu, estetik kaygılarını, cesaretini ve yaratıcılıklarını da ortaya koyabildiği bir enstrümandı. Ne giydiğinden nasıl makyaj yapıldığına, nasıl dans ettiğinden kimlerin eşlik ettiğine kadar… Sony'nin yaratıcı başkan yardımcısı Mike O'Keefe bir İngiliz yayınına verdiği röportajda müzik videolarının sosyal medya ile kaybolduğunu kabul ediyor. Önemli bir konunun altını çiziyor. Şarkılar kullanıcıların paylaşımıyla kendine bir kitle ediniyor olabilir ama hiçbiri özünde sanatçıyı ve sanatına bakış açısını temsil etmiyor. 

Öte yandan, TikTok’ta viral olan genç bir müzisyenin şarkısını bildiğimi ama videonun orijinalini bulamadığım için kime ait olduğunu bulmanın ne kadar zor olduğunu unutmamalı. Çoğu kullanıcı şarkının artık kime ait olduğuna bakmıyor. Yüzünü tanımadığımız müzisyenler nasıl ünlü olacak, bir markanın yüzüne dönüşüp gelir elde edecek ve üretime devam edebilecek? Çare illa fenomen olması gibi görünüyor! 

Anlaşılan müzisyen için işler iyice zorlaşıyor. Müzik video yönetmeni Bradley J Calder da buna katılıyor ve konu hakkında şunları söylüyor: "Her şeyle, her yerde, hepsiyle bir anda rekabet etmeniz gereken bir medya tüketim çağında yaşıyoruz. Sadece diğer müzik videolarıyla değil, aynı zamanda Netflix, Spotify, TikTok ve hatta kendi telefonunuzdaki galerinizle bile rekabet ediyorsunuz." 

Türkiye’de alışkanlıklardan kolay vazgeçilmediği için klip yayınlama alışkanlığı devam ediyor. Ama elbette çoğu küçük bütçelerle yapıldığı için ortaya söz ettiğimiz gibi sanatsal bir eser ortaya çıkmadığı da açık. 

Peki, çözüm nedir?  Daha az da olsa kaliteli klip üretimine devam etmek ilk seçenek. Müzik dinleyicisinin alışkanlıklarına göre platformlara özgü reklamlama ile kliplere yönlendirme yapmak ya da Netflix, BluTv gibi elince güçlü kitleleri olan platformlarla iş birliği yapmak olabilir. Konuyu takipteyiz!